Kitabı okumaya başlamadan önce işte kim ne düşünüyor diye bir kaç inceleme okudum. Bir hanımefendi şey demişti;
" Boşa zaman kaybı olarak görüyorum. Yani sorunu anladık bari çözümü de söyleseydiniz."
Önyargı ile kitaba başlamak istemedim. Ve bitirdim kitabı. Ha... Hala hanımefendi ile aynı fikirde değilim. Asla zaman kaybı değildi ama çok kızgınım. Bizzat saniye hanıma çok kızgınım. Saniye hanım nezdinde kendine bunu yıllarca yapan bütün kadınlara çok kızgınım. Kendi hayatı elinden alınırken, çocuklarının hayatı hiç olurken kitabın sonlarına doğru hala kendine benim de hatam vardı dediği için kızgınım. İstemediği bir evliliğin içine oyunla itilmesine rağmen bunu savunmasını anlamıyorum. Kitabı ısırma isteğimi nasıl durdurdum bilmiyorum. Şimdi bu kitap bitti, böyle bir hayat yaşanmış ve bitmiş. Ben bunu kabul edip hayatıma devam edeceğim ama nasıl? Bu size çok abes bir tavır gelebilir ama sorun şu;
!!!! Burda bu evliliğin bitmesini kendi için başarısızlık olarak gören bir kadın. Defalarca aldatan, hatta yeni evliyken eşini aldattığı kadınları eve getiren, karısına güzel kelimeleri fazla gören, çocuklarına yeterli sevgiyi, ilgiyi vermeyen bir baba ama dışarda iyi insan, dürüst, namuslu bir adam. Bunun karşılığı tam olarak ' el iyisi '... Öldükten sonra bile Saniye hanım hala ben içindeki iyiliği çıkaramadım demek ki diyor? Neyse... Söyleyeceklerime bende çözüm ekleyemiyorum. Çünkü biliyorum ki istenen çözüm muhatabımızı nasıl değiştiririz sorusunun cevabı... Soruyu biliyorum ama cevabı yok...