Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dua et arkadaş, dua et! kafandaki ve kalbindeki karmaşa, ancak dua ile geçer.
Sayfa 102
Arkadaş, arkadaş! Dostluktan kaçan aşağılık dost, kaç bakalım nereye kadar kaçacaksın! Seni şöyle bir kucaklayayım da gör gününü !
Sayfa 173Kitabı okudu
Reklam
Çok haklısın Adrian ♡
Mihail, gözlerinin içine bakarak: — Deli misiniz siz? dedi. Sizi tanımıyorum ben. — Hâlâ tanımıyor musunuz beni? — Nasıl «hâlâ»? Sizi hiç tanımıyorum... insan bir saatte tanınmaz. Adrian üzgün üzgün boynunu büktü: — Yazık! Bense hiç olmazsa bir insanı sevmek için zamanın önemi olmadığını sanıyordum. — Evet ama, bir insanı sevmek için ilkin onu tanımak gerekir. — Tam tersini söylemeli: Bir insanı tanıyabilmek için ilkin onu sevmek gerek. İlgilendiğimiz insanlar bize kendilerini sevdirirler, böylece onları tanımamıza imkân verirler. Bütün kalbleri açacak ancak sevgidir, sanıyorum.
Sayfa 31 - VarlıkKitabı okudu
- "... Öyle anlaşılıyor ki, sen yalnız kendine -o da her zaman değil arada bir- inanıyorsun. Başkalarına ise, arkadaş olmayı teklif ettiklerine karşı bile, aptalca bir şüphe besliyorsun..."
Sayfa 437Kitabı okudu
Arkadaş, ben insanları küçümsemeyeyim diye onlardan nefret ediyorum, bunu yapmasam hayat iğrendirici bir komedi olurdu.
Gece yarısı bir el elimi tuttu: «yaralı mısın arkadaş?» diye sordu. «Bunu neden soruyorsun?» «Hekimim bana ihtiyacın var mı?» Ona sol omuzumun iyi olmadığını, şiştiğini ve çok acıdığını söyledim... Omuzumu ince parmaklariyle yoklamağa başladı. Gözlerimden kıvılcımlar çıkıyordu... Ona: «sen baytarsın galiba, şimdiye kadar hiç insana baktın mı? Neden acıyan yerimin üstüne bastırıyorsun öyle, senin kalbin yokmuş?» O ise, omuzumu yoklamağa devam etti ve bana inek gibi «rica ederim biraz sus. Bu gevezeyi de başıma kim musallat etti. Dişlerini sık canını daha fazla acıtacağım» ihtarında bulundu. Kolumu bir çekti, bu sefer gözlerimden sanki alev fışkırdı. Biraz kendime geldikten sonra ona «Pis faşist» diye çıkıştım. «Ne halt ettin yahu, her tarafından kırılmış bir kolum vardı, şimdi onu büsbütün sakat bıraktın.» Onun yavaş yavaş güldüğünü duydum, «Sen yine dayanıklı oğ­lanmışsın, dedi, ben bunu yaparken senin sağlam elinle bana yumruklar ekleyeceğini sanmıştım, senin kolun kı­rık değil, çıkıktı, yerine taktım... Şimdi daha iyi değil misin. Hakikaten acım yavaş yavaş eksilmekteydi. Ona çok teşekkür ettim... İşte doktor dediğin böyle olur.
Sayfa 27
Reklam
“Arkadaş, ben insanları küçümsemeyeyim diye onlardan nefret ediyorum, bunu yapmasam hayat iğrendirici bir komedi olurdu.”
"İşte Mihail, sana son günlerde bahsettiğim hayallerden beslenen genç adam."
Neyse, şimdi bugüne kadar okuduğum en iyi romanlar listem şöyle: 1- Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı- Romain Gray 2-Ay Sarayı-Paul Aster 3, 4-Ekmek Arası ve Factotum - Charles Bukowski (Devam romanlar sayılabilirler. Ama birini seçmem gerekirse Ekmek Arası'nı seçerdim.)
Sayfa 270Kitabı okudu
Reklam
"Annem, babam ve kız kardeşim memlekette açlıktan öldüler. Yalnız kaldım. Akraba, arkadaş, tanıdık, bir tek kişi yoktu."
Arkadaş, ben insanları küçümsemeyeyim diye onlardan nefret ediyorum, bunu yapmasam hayat iğrendirici bir komedi olurdu.
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.