Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neden alim yetiştiremiyoruz? Prof.Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmasından geniş bir özet sunuyoruz: Hicri ilk üç asırda ne zaman ne gerekmişse ulema onu görmüş ihtiyacı karşılama teşebbüsüne girişmişler. Mesela Hicri dördüncü asırda İbn-i Nedim’in fihristiyle karşılaşıyoruz, daha önce yok. Dört asır boyunca bütün alanlarda ilim kaleme alınmış,
Ahzab/59
Ey Nebî(yy-i zîşân)! Eşlerine, kızlarına ve inananların kadınlarına söyle ki; cilbâblarından (bir kısmına dolanıp, diğer) bir kısmını (da uzuvlarının şeklini belli etmeyecek vaziyette) üzerlerine sarkıtsınlar. İşte bu (suretle örtünmeleri), onların (câriyelerden ve İslâm’ın yasakladığı bazı aşağılık işleri yapan kadınlardan seçilip) tanınmalarına
Reklam
Âl-i İmran Sûresi 31. Âyet; قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ Kul in küntüm tuhibbûneallâhe fettebiûnîy yuhbibkümullâhü ve yağ'fir leküm zunûbeküm, vallâhu gafûrun(r) rahîym "Onlara: 'Siz Allah’ın affına mazhariyet istiyor, Allah’ı
وَلاَ تَسُبُّواْ الَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِ اللّهِ فَيَسُبُّواْ اللّهَ عَدْوًا بِغَيْرِ عِلْمٍ كَذَلِكَ زَيَّنَّا لِكُلِّ أُمَّةٍ عَمَلَهُمْ ثُمَّ إِلَى رَبِّهِم مَّرْجِعُهُمْ فَيُنَبِّئُهُم بِمَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ "Ve lâ tesubbûllezîne yed’ûne min dûnillâhi fe yesubbûllâhe adven bi gayri ilm(ilmin), kezâlike zeyyennâ li kulli
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ömer Nasûhî Bilmen(rahimehullâh)’in, kendi beyânı ile edebî cihette iddiâ gütmeksizin yazdığı yegâne romanı. Hakîkî ve menfâatsiz bir sevdânın tasvîri; Hasan Tahsin Bey ile Sabiha Hanım’ın hikâyesi.. Okurken zaman zaman gözlerimin dolup, boğazımın düğümlendiğini farkettiğim ve farklı bir müessiriyetinin olduğunu düşündüğüm tavsiye edilesi bir eser. Kitabın arka kapağından: ''Bu roman balolarda, dans ve eğlence salonlarında büyük aşkını herkese açıklayarak gördüğü erkeklere karşı naz ve eda saçan yabancı kadınlara dair yazılmamıştır. Aksine, pırlanta elmaslardan daha değerli olan namusunu masumiyet örtüsü ile koruyan, Müslüman, tertemiz bir hanımın tertemiz sevdasını anlatmak ve gözlerinden çiğ taneleri boşanır gibi dökülen aşkının gözyaşlarını kimseye göstermeyerek bu içli derdini gizleyen bir aşıkzedenin hislerini ve hüzünlü hallerini tasvir etmek için yazılmıştır.''
İki Aşk Çiçeği
İki Aşk ÇiçeğiÖmer Nasuhi Bilmen · Semerkand Yayınları · 2011398 okunma
Ebû Mansûr el-Mâtürîdî (ra) Hazretleri a) Hayatı Sünnî Kelam Okulları’ndan Mâtürîdiyye’nin öncüsü olan{Dipnot} Ebû Mansûr el-Mâtürîdî hakkında kaynaklardaki bilgiler oldukça sınırlıdır. Günümüz Özbekistan Cumhuriyeti’nin sınırları içindeki Semerkand’ın dış mahallesi olan Mâtürîd’de doğdu. Sâmânoğulları’nın Mâverâünnehir bölgesine hâkim
Reklam
FIKIH
Istılahta fıkıh, «insanın amel cihetiyle lehine ve aleyhine olan şer'î hükümleri bir meleke hâlinde bilmesi» demektir. Diğer bir tarife göre fıkıh, «ameliyata, yani ibâdât, ukûbât ve muâmelâta müteallık şer'î hükümleri mufassal delilleri ile bilmek»den ibârettir ” (Bkz: Ömer Nasûhî Bilmen- hukuk-u islamiye ve istılahat-ı fıkhiyye kamûsu ,c:l, sh: 8)
Sayfa 34 - Sebil
318 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Mutlaka en az bir kitabını okumanız gereken yazarlar vardır bence. Kitabın türü size hitap etmeyebilir belki, bu duruma en bariz örneklerden biri Stephen King olabilir... King, korku ve gerilim türünde de yazsa her kitabında derin bir felsefe barındırır mesela hatta belki de şiir ne ise bu yazarlardan biri de Maalouf olmalı, lafı getireceğim nokta
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,9bin okunma
Dârü’l Harb Meselesi: Cuma namazını dâr-i harbde bile kılmak câiz ve sahihtir. Merhum Ömer Nasûhî Bilmen, Büyük İslâm İlmihâli’nde: “Dâr-i harbde, Müslüman cemaatin uygun göreceği biri Cuma namazını kıldırabilir” demiştir. Çünkü Nebî (s.a.v.) henüz Medine’ye hicret buyurmadığı ve burada bulunan müslümanlar hâkim durumda olmadığı için, Medîne henüz dâr-i harb olmaktan çıkmış bile değildi. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in; kendisinden emir gelmeksizin Cuma’yı kıldıran Es’ad b. Zürare (r.a.)’e, itirazda bulunmayıp bilâkis kabul etmesi ve (sonradan) Medine’de Cuma kılması için bir nâme gön-dermesi, dâru’l-harbde bile kılınan Cuma namazlarının sahih olduğuna gayet açık bir delildir!.. (Âlûsi Tefsiri, Cuma Sûresi Tefsiri) İbn-i Âbidîn’de: “Dâr-ı harb; orada, Cuma ve bayram namazları gibi, İslâm hükümlerinden (herhangi birinin) tatbik edilmesi ile dâr-ı İslâm olur, velev ki orada aslî kâfir kalsın, isterse İslâm Memleketlerine bitişik olmasın” denilmiştir. (Dürer) (İbn-i Âbidin, Reddül Muhtar, c. 3, s.391)
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.