Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arzularını fiile dönüştürmeye güç yetiremeyenlere dair bir hikaye
Bilgisi ve hitabeti bakımından öne çıkan bir hakim, çektiği sıkıntıların neticesinde monomani (saplantı) hastalığına yakalanır. Bir müddet sonra akli melekesini geri kazanır. Fakat hata ettiğini bilse de artık insan içine karışmak istemez, zarar görse bile iş güçle ilgilenmek istemez. Sohbeti mantıklı olduğu kadar da nüktelidir. Kendisine seyahatten, işine bakmaktan bahsettiğinizde 'Biliyorum ki bu şekilde hareket etmem gerekir, fakat yapamıyorum. Nasihatleriniz çok güzel, düşünclerinizee uymak isterim, bundan eminim. Fakat öyle bir şey yapın ki, bir karar alıp onu uygulayacak bir azimle isteyebileyim' diye cevap veriyor ve bir gün bana demişti ki 'Gerçekten bir azmim varsa o da azmetmemek içindir. Çünkü bütün aklıma malikim, ne yapmam gerektiğini biliyorum. Fakat harekete geçme zamanı geldi mi kuvvetim beni terk ediyor'
Bu göklerin, dağların, ırmakların, her şeyin ve şurada uzanan Roma şehrinin bir gün yok olacağından emindi ve yok olacak birinin yok olacak bir dünya için dertlenmesinin manasızlığını apaçık görebilmişti.
Sayfa 125
Reklam
26 Ekim
Evet kendimi çok emin hissediyorum Wilhelm. Her geçen gün de herhangi bir varlığın varolmasinin çok az bir değeri olduğundan daha emin oluyorum. Charlotte 'un bir arkadaşı onu aradı ve görmeye geldi.
Eğer bir gün seçmem gerekecekse ve ben de düşünceme bir sınır koymayı seçeceksem, bu sınır, insan varlığını sonsuzca kavrama ve kavrama yeteneğimin bittiği yerde kabullenme isteğiyle özdeş olmalıydı.
İnsanların, bu sefil, bu yoksul, bu cahil halkın böyle yalancılara, onursuzlara önem vermeleri devrin bozukluğundandır. İnsanın piçleşmesidir ve bu bir kriz çağıdır. Bu çağ da geçecektir. Bu yaşlı, kocamış insanlık kim bilir böyle ne kötülükler geçirmiştir! Bir gün gelecek, insanlar onurun, şanın insan olmanın paradan da ekonomiden de üstün olduğunu anlayacaklar.
Yarın yine aynı olacak. Mutluluk asla gelmeyecek. Bunu biliyorum. Ama bir gün mutlaka gelecek, yarın sabah gelecek diye inanarak uyumak daha iyi değil mi?
Reklam
KENDİNDEN BAŞKA KİMSEYİ GÖRMEZ ŞEYTAN Yanmış, kavrulmuş küllerinden kaç kez yeniden doğmuş tarihin en büyük ulusunu bir kaçık suda boğmaya kalktılar. Kaşık tutmasını bilmeyen zalim uşaklar Karşılığını susuz denizde boğulma tehlikesi ile gördüler Daha da azacak onlar Biz bitti demeden bitmez türünde bir yamukluk onlar Anka kuşu gibi
Yaşıyorsam; gelecek günlerin seni getireceğine inan­ dığım içindir. Bütün bu çaresizliklerin ortasında en güzel zamanla­ rı ve kendimi sana hazırlıyorum Mihriban. Oraya bir gün varacak mıyız dersin? Kim bilir?
Bu güzel topraklar, er veya geç bir gün kadrini bilecek adamların eline geçecektir.
'Doğulular sizi yalnızca zevklerinin aracı olarak görüp hapsetmekte haklılar! Avrupa sizi dünyanın bir parçası kabul edip erkeğe eşit görerek aslında cezalandırmıştır. Bana göre kadın, var olan en korkak, en ahlaksız varlıktır. Üstelik cazibesi de buradan gelir: Evcil olanı avlamanın zevki olur mu hiç! Bir kadın bir erkeğe tutku işlediğinde,
Sayfa 78 - 79, 80 Zeplin Kitap
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.