Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu münakaşa Türk semtlerinde oluyor ise Türklerden kimse olay mahalline yaklaşamazdı. Yakınlarına gelip "Ne istiyorsunuz?" diyen herhangi bir Türk, sivil Ermeninin "Aha bu da şahittir. Benim alacağımı bilir. "bahanesiyle suçlu ile birlikte kiliseye götürüleceğini bilirdi. Yalnız, diğer Türklere "Filân yerde yine bir Türk,
Sayfa 10 - Milli Mücadele ve İşgal Hâtıraları I, Büyük Kilikya Hıristiyan Cumhuriyeti Nasıl Kuruldu?; Ermeniler İlk Resmî Cinayetlerine BaşlıyorKitabı okuyor
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Reklam
Annesinin böyle düşünmesine üzüldüm.
Amcasının oğlu hiç okumadı, birinci sınıfta dokuz yıl kaldı da gene adam oldu. İş güç sahibi oldu. Sen git Adanalarda oku da, dirsek çürüt de gene işe yarama. İş vermez­ler ya... Sana iş verirler mi? Katiplik verirler mi? Sen fakir fu­kuraya ekmek vereceğim, toprak vereceğim diye söyle, hükü­metimize karşı koy, bir de dinsiz ol, karşı gel güzel
Sayfa 16 - Yapı Kredi Yayınları
Cephe duvarı yanına yüksek, ikinci bir duvar daha çıkmışlar: Yeni yapılmış, cilasız, beyaz tabutlardan bir duvar. Tabutlar reçine, çam ve orman kokuyor henüz. En az yüz tabut var. “Taarruza karşı tedbir!” diyor Müller, şaşkın. “Bizim için!” diye homurdanıyor Detering. Kat, Detering’e çıkışıyor: “Saçmalama!” “Bir tabutun olursa öp de başına koy!” diye alay ediyor Tjaden.
-Bilemiyorum- Şiiri (İhsan Batmaz)
Bedenler kaybedince, sağlık ve sıhhatini, Tüketince verdiğin şu ömür servetini, Acı olsa da birgün ecelin şerbetini, Ah nasıl içeceğiz, bilemiyorum YARAB. Geride bırakıp da para pul, malımızı, Eşi, dostu, akrabayı, oğlumuz, kızımızı, Azrail gelince de, bu tatlı canımızı, Ah nasıl vereceğiz, bilemiyorum YARAB. Gözü yaşlı koyup da, bizi onca
Sayfa 117 - Ay YayınlarıKitabı okuyor
İnce ve kalın çizgileri var bence hayatın. Yüzümüzde yaş aldıkça oluşan ince ve kalın çizgiler gibi. Kalın olanlar herkesin bildiği, tanık olduğu, nasıl katlandığımıza şaşırdığı o heybetli çizgiler... İnce olanlar sızı gibi. Kimseye fark ettirmeden, kimse görmeden çektiğimiz derin acılar. Aslında bize şeklimizi şemalimizi veren, bizim hayata karşı duruşumuz olan o ince acılar...
Reklam
Hasat zamanı bizim köy:
...dikkatimi çeken şeylerden biri insanların hiçbir şeye, hatta oturup bir kahve içmeye bile vakitlerinin olmamasıydı.
İnce ve kalın çizgileri var bence hayatın. Yüzümüzde yaş aldıkça oluşan ince ve kalın çizgiler gibi. Kalın olanlar herkesin bildiği, tanık olduğu, nasıl katlandığımıza şaşırdığı o heybetli çizgiler... İnce olanlar sızı gibi. Kimseye fark ettirmeden, kimse görmeden çektiğimiz derin acılar. Aslında bize şeklimizi şemalimizi veren, bizim hayata karşı duruşumuz olan o ince acılar...
Okul hocalari, Türkiye'nin güneşidir. Gece gündüz löküs gibi ortaliği parlatirlar. Hemi de maarifsiz bir millet payidar olamaz. Bunu bizim dürzüler bilmez.
Kalender’de Bir Gece - Μια νυξ στο Καλεντέρι[*]
Sıcak dalgasının evde durmayı olanaksızlaştırdığı kavurucu ağustos gecelerinden birinde, temiz hava almak ve açık bulursam Andoni'nin kahvesinde bir kahve içmek için Kalender'e gitmeye karar verdim. Kalender, Boğaziçi'nin en güzel iki köyü olan -nedendir bilmem, çok beğenilen Büyükdere ya da bizim bildiğimiz adıyla Vathyrriaks bana
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.