Sana Sığındık Allah’ım
Allah’ım,
Bütün hamdler sanadır; sana hamd eder, senden mağfiret dileriz.
Nefislerimizin aşırılıklarından, hatalarından sana sığınırız. Sen kimi hidayet
ettiysen o hidayet bulmuştur. Kimi sapıttırdıysan da o sapık kalmıştır.
Şehadet ederiz ki:
Senden başka hiçbir ilah yoktur. Senin ortağın yoktur. Ve yine şehadet
Yorgun Savaşçı isimli eserini okumuştum yine sizin vesilenizle.
Ne güzel şeyler bunlar. Hep birlikte, heyecanla aynı kitapları okumak ve bu kitaplarla ilgili
Halis Aydemir’in bir tefsir sohbetini dinliyordum. Hz. Peygamber’in Hayber Sefer’inde en çok şu duayı ettiğini anlatıyordu: “Allahumme euzu bike min’el hemmi ve’l hazen…” (Allahım kaygı ve hüzünden sana sığınırım.)
Bu duayı naklettikten sonra şu çarpıcı tespiti yapıyordu Hoca: “Kaygı geleceğe, hüzün geçmişe bakar!” Sonra Hz. Âdem’in şeytan
Züleyha misali
Aşk dediğin helal olandır Ey Sevgili!
Efendimizin gönlünün rızkı hatice....
Alinin gülen yüzü fatıma
Ebul asımın cennetinin kapısı zeynep
Suheyb'in nimeti hifa
Züleyhanın ay yüzlü yusufu gibi....
Aşk dediğin sabretmektir ey can!!
Züleyha gibi aydınlığa hasret kalana kadar
Kays gibi Mecnun olana kadar,
Eyyüp gibi
31 yaşında başlayıp 59 yaşına kadar belirli dönemlerde tutulmuş bir takım notların, bilgilerin, içsel duyguların anlatıldığı dokuz adet defterin toplamıdır bu günlükler. İlk kez 1988 yılında Almanya’da yayımlandı.
Aslında Zweig ilk günlüğünü 2 yıl boyunca aralıksız tutmuş ama çalınması onun şevkini kırmış. Sonra tekrar tekrar düşünüp başlamış
Bazı kitaplar vardır okurken o kadar fazla keyif alırsınız ve etkilenirsiniz ki kitabın bitmesini kesinlikle istemezsiniz. İstersiniz ki kitap sonsuza kadar devam etsin. Ama nihayetinde okunur ve biter. Bugüne kadar ben bu duyguyu bir kaç kere yaşadım. Örneğin, Balzac'tan ''Vadideki Zambak'', Zweig'ten ''Acımak(Sabırsız Yürek)'', Tolstoy'dan