Ne Şark'a ne Garb'a ne falana, feşmekâna bağlıyım; bize bağlıyım. Hayata, yani ölmeyen bir şeye bağlıyım. Ölümün eşiğindeyiz. Fakat sokağa çıkıp halkın içine karışınca ölüm peşimi bırakıyor sanıyorum.
Kesif yaşanmış hayatın içinde fani ömür siliniyor, başka bir şey oluyor. Bilmem anlatabildim mi?
Bir cami, bir kahve, bir pazar yeri, köprü başı, bir düğün alayı, hele, her cinsinden musiki beni ölümden kurtarıyor gibi geliyor bana...
Sayfa 100