Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
IV. Murad'ın en çarpıcı özelliği çabuk öfkelenmesi, kendine hâkim olamaması, hatta küçük bir bahane ile siyaseten katl cezası verebilmesidir. Suçu nedir bilinmez ama, Hasan adında birisi hakkındaki şu hatt-ı hümâyunu tipik bir örnek kabul edilebilir: "Hasan habs olunsun. Ama bu mel'ûnu hemen şimdi kapıcılar kethüdasına gönderip çeşme önünde başını kestirsin. Ben dahi yukarıdan bakarım. Elbette ölsün". Romen tarihçi Dimitri Kantemir saltanatı süresince 14 bin kişiyi öldürttüğünü yazar. Sigara ve içki yasağı sırasında tebdili kıyafetle şehri dolaşarak şüphelileri öldürtmesi de meşhurdur. Bir defasında Beşiktaş'ta dolaşırken önüne çıkan yük arabasına kızıp, arabacıyı öldürtmek istemiş, zavallı adam Bostancıbaşı Duçe Mehmed Ağa'nın "zaten öldü" demesiyle canını kurtarabilmişti".
Sayfa 183Kitabı okudu
Çağdaşı Peçuylu İbrahim, İslâm tarihinde onun kadar kan döken ve korkusuz bir hükümdar bulunmadığından söz eder. Hammer ise hanedanın en güzel adamı olduğunu yazar. Bedenen çok güçlü olduğunda hemen bütün kaynaklar müttefiktir. Romen tarihçi Dimitri Kantemir'e göre bedeni ve ruhi yeteneklerle donatılmış olup bir askerde bulunması gereken her özelliğe sahipti. Silâhdarı Musa Paşa'yı kuşağından tutup Has Oda'yı birkaç defa dolaştırdığından yukarıda söz edilmişti. Kılıç kullanmadaki ustalığı ve kemankeşliği de dillere destan idi. Ok atmadaki hocaları Hüsamzade Abdurrahman Efendi, Hacı Süleyman ve Sarı Solak idi. Topkapı Sarayı'ndaki metal kapıyı, Musul'dan gönderilen kılıç, kurşun kâr etmez denilen gergedan derisi kaplı kalkanı ok ve harbe ile deldiği malumdur. Bir kılıç darbesiyle merkebi ikiye bölme, 200 okkalık gürzü sallama gibi becerileri de vardı. Ok Meydanı'nda aldığı çok uzun menzil ile de kemankeşliğini ispatlamıştı. Cirit ile de deldiği sekiz Arnavut kalkanını Budin'in Beç (Viyana) kapısına astırdığı, 12 cebeye (zırh) ok saplayıp Mısır'a gönderdiği de bilinmektedir. Sultan IV. Murad ata çok meraklı olup, çok iyi at binerdi ve hareket halindeyken attan ata atlayabilecek kadar çevikti.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Kanunî lakabı ne zaman verildi?
I.Süleyman’la birlikte kullanılan “Kanunî” sıfatı onun kendisi için takındığı veya devrinin yazarları tarafından ona verilmiş bir ünvan değildir. I. Süleyman kendi döneminin Avrupalı yazarları tarafından “Muhteşem”, “Büyük Türk” gibi lakaplarla anılıyordu. Feridun Emecen’in tespitine göre “Kanunî” ünvanını, XVIII. yüzyılda Osmanlı tarihine dair bir eser kaleme alan Dimitri Kantemir kullanmıştı. Kantemir, onun kanun yapıcılığı üzerinde durarak bu vasfını ona lakap olarak verdi. Daha sonraki dönemin yazarları da bunu benimseyerek, I. Süleyman’ı “Kanunî” diye zikrettiler.
Sayfa 243 - Yeditepe Yayınevi
I. Süleyman (Kanuni)
6 Kasım 1494 de Trabzon'da doğdu. Osmanlı Devletinin 10. padişahıdır. Hünername'ye göre adını Kur'an'dan açılan sayfada geçen Hz. Süleyman'dan almıştır. Ayrıca babası Selim'in, bu adı kendi isminin küçültmesi (tasgir) olan "Süleyman"dan hareketle verdiği hakkında bir rivayet daha vardır. Bugün isminden çok Kanuni unvanıyla tanınırsa da bu sıfat 18. yüzyılda ilk defa Dimitri Kantemir'in Osmanlı tarihinde geçmiş, 19. yüzyılda Osmanlı tarihçileri tarafından benimsenerek yaygınlık kazanmıştır. Osmanlı kaynakları onu, kanun koyucu vasfından dolayı genellikle "Kanuni Sultan Süleyman" diye isimlendirirken ; Batılılar, büyük ve kudretli vasfından dolayı kendisini "Muhteşem ve Büyük" (Magnificent, Magnifique, Der Practige, çoğu zaman da sadece Grand Turc) gibi isimlerle anmışlardır.
Sayfa 170Kitabı okudu
Hiç şüphe yok ki, Romanya hümanizminin babası olan Dimitri Kantemir, zamanının Doğu ve Batı kültürlerini yakından yaşamış ve kavramış ve ustaca ifade etmiş nadir dehalardan birisidir..
Sayfa 110 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
ANLAŞMA Rüşvet hırsı ve hususiyle idraksizliği ve içtimaî alâka hissine ufaklığı yüzünden hemen Moskof tuzağına düşüveren Baltacı, başlangıçta kem küm ettikten birkaç tehdit savurduktan sonra yelkenleri suya indirdi vs ilk iş olarak 6 saatlik bir ateş kesmeyi kabul etti. Bu müddet içinde anlaşma şartları konuşulacaktır. Yanında daima kethüdası
Reklam
"Kanuni" tabirini ilk kez Dimitri kantemir 18. Yüzyılda kullanıyor. Daha sonra Osmanlı tarihçiler dönemlendirme yaparken 19. Yüzyılda bunu benimsiyorlar ve Osmanlı tarihini bir takım dönemlerile ayırıyorlar. Bundan sonra da yaygınlaşıyor.
Sayfa 17 - feridun EMECENKitabı okudu
Levni, asıl adı Abdülcelil Çelebi, Osmanlı minyatür sanatçısı, halk şairi. 17. yüzyılın sonlarında Edirne’de dünyaya geldi. Asıl adı Abdülcelil Çelebi idi. Yaşamı ve eğitimi hakkında fazla bilgi yoktur. Genç yaşta İstanbul’a giderek Topkapı Sarayı'ndaki nakkaşhanede tezhip öğrendikten sona II. Mustafa zamanında sarayın başnakkaşlığına getirildiği
Levni, asıl adı Abdülcelil Çelebi, Osmanlı minyatür sanatçısı, halk şairi. 17. yüzyılın sonlarında Edirne’de dünyaya geldi. Asıl adı Abdülcelil Çelebi idi. Yaşamı ve eğitimi hakkında fazla bilgi yoktur. Genç yaşta İstanbul’a giderek Topkapı Sarayı'ndaki nakkaşhanede tezhip öğrendikten sona II. Mustafa zamanında sarayın başnakkaşlığına getirildiği
Prutta ileri sürülen anlaşma kaideleri
Osmanlı teklifleri; 1 — Rus taburundaki bütün top, tüfenk ve sair cenk aletlerinin Türklere teslim edilmesi... 2 — Lehistan'ın tamamiyie Ruslar tarafından tahliyesi; ve bundan sonra Leh işlerine Rusların kat'iyyen karışmamaları... 3 — Bundan böyle Rusların Ukrayna'ya müdahale etmemeleri... Barabaş ve Potkallı Kazaklarının kat'iyyen
Şeremetev İsveç ordusu ile 1709 yılında giriştiği Poltava Savaşı'nda merkez kuvvetlerini komuta etti ve 1710 yılında Riga'yı ele geçirdi. Osmanlı Padişahı III. Ahmed ve Çar Büyük Petro döneminde, 1711 yılında Prut'da vuku bulan Osmanlı-Rus Harbinde Rus or
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.