Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Karşındakini yargılamayı bırakırsan ‘bana zarar verdi’ yargısından kurtulursun. ‘Bana zarar verdi’ yargısından kurtulursan zarar dediğin şeyden de kurtulmuş olursun. İyi de ben güçlü filan değilim ki! Böyle vir vir vir konuştuğuma bakma. İnsan başka çaresi olmayınca öyleymiş gibi yapıyor.” “Bazen insan, konuştuğu kişi daha ağzını açmadan neler
“Türk bir kez olsun Latin hurufatını öpüp alnına götürdü mü?”
Çok yakın geçmişe kadar Türk iki şeyi yol üstünde bulduğu zaman öpüp başına kor ve ayakaltından kaldırırdı. Bunlardan biri nimet olarak adlandırdığı ekmek, ikincisi üzerinde yazı bulunan kâğıt idi. Türk’ün yazı saydığı hangi yazıydı? Türk bir kez olsun Latin hurufatını öpüp alnına götürdü mü? İşte millî meselenin kalbi… Kur’an elimizden alınmadıkça bizi mağlup edemeyeceklerini bilen kâfirler tezgâhlarını dilimiz üzerinden kurdu.
Sayfa 551 - 3. Baskı, Ocak 2022
Reklam
Kasas,68:Rabbin dilediğini yaratır ve (Ve seçer): Hak Teâlâ bütün varlıklara bunu yapar, her şeyde, her cinste bir şeyi seçer, tıpkı esma-i hüsra içerisinden “Allah” ismini, insanlar arasında resülleri, kullar arasından melekleri, felekler arasından arşı, rükünler arasından suyu, aylar arasından ramazanı, ibadetler arasından orucu, asırlar
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
yürekte...
İnsanın kalbi meselesi ile birlikte çarpmaya başlar. Bu çarpıntının, soluk alıp vermenin durak yerlerini, meselenin ağırlığı ile birlikte kalbin bu ağırlığı kaldırma gücü belirler.
• Uluslar düşünmezler, yalnızca hissederler. Duygularını mizaçları aracılığıyla ikinci elden alırlar, beyinlerinden değil. • İnsan makinesi. Kişisel olmayan insan makinesi. İnsanın ne olduğu, kendi yapısıyla birlikte kalıtsal özellikleri, yaşam alanı ve ilişkilerinin getirdiği etkilere de bağlıdır. Sadece dış etkenler tarafından yönlendirilir,
Reklam
İman Erozyonu...
Müslümanlar olarak karşılaştığımız bir olumsuzluk, karşılaştığımız bir musibet varsa, bir müslüman olarak öncelikle kendimi suçlamayı, kendimi sorgulamayı tercih ediyorum. Hata üstüne hata yapması her an mümkün olabilen bir müsiüman olarak, karşılaşılan bu olumsuzluk veya bu musibette kendi hatamı, kendi yanlışımı, daha doğrusu kendi payımı
Sayfa 23 - İnsan Dergisi Yayınları
Meselenin kalbi, herhangi bir tasdikin özünün ve derecesinin, bu tasdikin yapılması için zorunlu olarak gereken mütekabil inkârın özü ve derecesi ile her zaman tam olarak orantılı olması gerektiğidir. Bir önermeyi tasdik etmek haddizatında, bu önermenin çelişiğini inkâr etmek demektir. O yüzden, ne kadar fazla şey söylemek isterseniz, o kadar fazla riske girmeniz gerekir. İddialariniz ne kadar çok kapsamlı ve olgusal olurlarsa, teklif ettiğiniz kuramın açıklama gücü ve alanı ne kadar büyük olursa iddialarınızı ya da kuramınızı yanlışlayacak olan kuramsal olarak olası olaylar alanının da o kadar büyük olması gerekir. Güzel bir İspanyol atasözünün deyişiyle söylenecek olursa: "Hoşuna gideni al; der Tanrı, 'Al ve bedelini öde."
"Menstrüasyona bağlı rahatsızlıklar da ölümcül değil, fakat bu rahatsızlıkları uygun şekilde tedavi etmenin yolları da bulun muyor, örneğin âdetle ilişkilendirilen ve dünyadaki kadınların %15 ila %20'sini etkileyen bir hastalık olan endometriozisin teşhisinde 9 yıllık bir gecikme söz konusu. Amerikalı feminist Gloria Steinem'in
Sayfa 17 - Ayrıntı Yayınları
"Bitki": Kadınsı Edilgenliğin Simgesi?
"Men" [adam] ve "meat" [ et ] kelimelerinin her ikisi de sözlükbilimsel daralmalardan geçmiştir. Asıl halleri kapsamlı olan bu kelimeler, şimdi kendilerine özgü göndergeleri ile yakın ilişki halindedir. Et artık tüm besinler anlamına gelmez; adam kelimesi de farkında olduğumuz üzere artık kadınları kapsamaz. American Heritage Dictionary ' ye göre et, bir şeyin özü ya da en önemli kısmını temsil eder. Böylece "olayın kalbi, meselenin eti/özü" ya da "etli butlu/önemli bir soru" gibi kavramlara sahip oluruz. İngilizcedeki "beef up" [ ete kemiği büründürmek] fiili, bir şeyi geliştirmek anlamına gelir. Bunun yanı sıra, bitki en istenmeyen özellikleri temsil eder: ot gibi durmak, varlığın sersemliği ve edilgenliği içinde, tekdüze ve eylemsiz... Et, insanın tadını çıkardığı ve insanın zirveye çıkaran bir şey iken, bitki hiçbir şeyden tat alamayan birisinin temsilcisi olur: Tekdüze, edilgen veya salt fiziksel bir mevcudiyet... ... Ot gibi yaşamak, edilgen bir varoluş sürdürmektir; aynı kadınsı olmanın edilgen bir varoluşa yol açacağı gibi. Bitkiler kadınların yiyeceği olarak görülür görülmez, çağrışım yoluyla "kadınsı" ve edilgen olarak da görünmeye başlanmıştır.
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.