Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sosyalistlere göre suç, çevrenin ürünü. Suç diye bir şey yok. Suç, kötü ve tabiat dışı bir içtimaı düzene isyandan ibaret. Çevre her kötülüğün kaynağı. Demek ki, toplum ak­la veya tabiata uygun bir düzene kavuşunca suç falan kal­maz. Çünkü isyan edecek bir konu yoktur artık. Ve göz ka­payıp açıncaya kadar insan salaha kavuşur.
İşte tabiat, bütün insanlara aşkı eşit olarak bölüştürmüş ve hiç kimseyi mahrum bırakmamıştır.Akılsız, ilimsiz, huysuz,faziletsiz,sabırsız, acımasız, hayâsız insan bulunur,lakin aşksız insan bulunmaz.
Reklam
''Biliyordum ki, toprak katı ve tabiat zalimdir ve insan cinsi bozuk bir hayvandan başka bir şey değildir, biliyordum ki, insan hayvanların en kötüsü, en bayağısı ve en az sevimli olanıdır. Evet, bilhassa en az sevimli olanıdır. Bunu, eşekler, mandalar, keçiler ve tavuklar arasında yaşamaya başladığım günden beri daha iyi anlıyorum, daha iyi görüyorum.''
EZHER ÂLİMLERİNİN, MUSTAFA SABRİ EFENDİ'DEN RİCALARI...
Ezher âlimlerinden birkaç hoca, bir gün Mustafa Sabri Efendi'yi ziyarete gelmişler. Geliş sebepleri: "Efendim bilirsiniz Vaktiyle Maarif Bakanlığı da yapmış olan M. Heykel Paşa "Hayat-ı Muhammed" adıyla bir kitap yazdı, Paşa bu eserinde mucizeleri inkâr ediyor. Hepsini bir şeklide tevil ederek, açıklamaya çalışıyor. Peygamber'in Kur'ân'dan başka mucizeye ihtiyacı olmadığını anlatıyor. Mucizeleri tabiat kanunlarına aykırı diye kabule yanaşmıyor, peygamberi de, büyük insan, büyük dâhi insan diye anlatıyor. Halbuki, dünya büyük insanlarla dolu, insan çalışmakla, büyük insan ve dâhi olabilir. Peygamberlik ise Allah vergisidir, çalışmakla olmaz..." Ezher uleması bu esere bir reddiye-cevap yazması için, Hoca Efendi'den yardım istemişler. Çünkü heykel Paşa kitabında felsefî bahisleri de karıştırıyordu ki, Ezher âlimleri felsefe bahsinde pek bilgi sahibi değillerdi...
Sayfa 99 - 100 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Ezher Âlimlerinin Bir Ricası, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
İnsanın özü
Tabiat alemine,bitkilere,ağaçlara,hayvanlara nasıl davrandığımız bizim özümüzü ortaya koyuyor.
Sayfa 27 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Titus Lucretius Carus şöyle diyor: Eflatun insanın aşkınlığını ve tekamülünü sarsan ve insanın düşük tabiat aleminden yüksek misal alemine, adi varlıktan misali varlığa meylini, Tanrı'nın iradesine bakmaksızın ve tabiat ötesi güçlerin yardımına dikkat etmeksizin açıklayan ilk kişidir.
Sayfa 64
Reklam
Fakat hiçbir sosyal dâva yoktur ki temelinde, üçlü hakikat bulunmasındı: İnsan, tabiat ve iktisat. Dolayısıyla bu saf bir maneviyat ve ahlak davası değil, bütün bir insan dâvası idi.
Esasen tabiatın hiçbir zaman, hiçbir durumda bize tabi olmadığını, onu hayalimizde kurduğumuz gibi değil, gerçekte olduğu gibi kabul etmemiz gerektiğini asla akıldan çıkarmalıyız.
Tabiat değişir, toplum değişir, insan değişir; değişiklik tabiatın ve insanlığın kaderidir. İnsanın öbür mahlukata nazaran farkı da bu değişikliğin bilincine varmış bir varlık olmasıdır.
Işte tabiat bütün insanlara aşkı eşit olarak bölüştürmüş ve hiç kimseyi mahrum bırakmamıştır. Akılsız, ilimsiz, huysuz, faziletsiz, sabırsız, acımasız, hayasız insan bulunur lakin aşksız insan bulunmaz. Aşk ve muhabbet herkesin düşüncesinde mevcuttur, ancak bir cazibe merkezi olmadıkça gerçekleşmez. Işte bazı kişilerin aşklarının dünyaya yayılması ve bazılarında hiç duyulmamasının sebebi budur.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.