Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
200 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
"Faziletine ve yüksek kadınlığına inandığım anam ve kız kardeşim inkılap işlerinde bana inanmışlar ve hizmet etmişlerdir." Mustafa Kemal Atatürk Başlarken
Ana Türk
Ana Türk
Selanik’in Yunanistan’a geçmesiyle doğup büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kalıp İstanbul’a yerleşen Zübeyde Hanım buradaki yıllarını yine evladından uzak ve çileler içinde geçirecektir. . Oğlu Mustafa’nın Samsun’a geçip direniş başlatmasından sonra hükûmetin Zübeyde Hanım üzerindeki baskısı artmış, defalarca evi aranmış, oğlu hakkında çıkan haberler ve idam kararı onun üç buçuk sene gece gündüz ağlamasına neden olmuştur... Zübeyde Hanım’ın hayatı Osmanlı Devleti'nin son yıllarına tesadüf etmiş ve çileler içinde geçmiştir. . Genç yaşta kaybettiği üç çocuğunun acısının üzerine kocası Ali Rıza Bey’in vefat etmesi onun hayatında derin yaralar açmıştır. Bütün sevgisini verdiği oğlu Mustafa Kemal’in devleti kurtarma arzusu, Zübeyde Hanım’ın çileli yaşantısında ayrı bir sayfa açmış, hayatı boyunca yaşadığı zorlukların yanına oğlunun başına kötü bir şey geleceği endişesi de eklenmiştir. . Bununla beraber Zübeyde Hanım oğlunun fikirlerine karşı çıkmamış, ömrü boyunca ona inanmış ve destek olmuştur.. Zübeyde Hanım, Millî Mücadele’nin sonlarına doğru oğlunun yanına Çankaya’ya geldiğinde sağlığını tamamen kaybetmiş durumdadır. Ankara’daki son günleri hastalıklar içinde geçen Zübeyde Hanım, İzmir’e götürülmüş ve Milli Mücadelenin zaferle noktalanmasından kısa bir süre sonra vefat etmiştir. Geriye bur uludun liderini bırakmıştır Ruhu şâd olsun
Ana Türk
Ana Türk
Ana Türk
Ana TürkÜmit Doğan · Kripto Basım Yayıncılık · 202037 okunma
Bir gün İsa Aleyhisselâm İblise tesâdüf eder. İbli-, sin bir elinde bal vardır, diğer elinde kül. Hz. İsâ so­rar: — Ey Allahın düşmanı, bu bal ve kül ile ne ya­pıyorsun? İblis cevap verir: Balı, gıybet edenlerin dudaklarına sürerim. Ta ki, gıybet etmekte daha ileri gitsinler. Külü de yetimlerin yüzüne serperim.. Tâ ki, herkes onları hâkir görsün!
Reklam
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Sayfa 155Kitabı okudu
Tesadüf diye bir şey yoktur. Her yol önceden belirlenmiştir. Her şey, olması gerektiği zaman olur. Doğru zamanda. Doğru yerde. Sanki dünya, sayısız iplikle dokunmuş bir halıymış gibi.
İletişimin internetle yaygınlaşması, bireyin suçla karşılaşmasını tesadüf olmaktan çıkarmıştı
Bu arada yetki verilecek din hangisi olacak ki zaten? Tesadüf eseri içinde doğup yetiştirildiğimiz din mi? Eğer öyleyse İncil'in hangi kitabının hangi bölümünü dikkate almalıyız: Çünkü bu kitapların hepsi aynı şeyi söylemekten oldukça uzaktır ve içlerinden bazıları herhangi bir mantıklı ölçüte göre iğrençtir. İncil'de yazan her kelimenin doğru olduğunu savunan kaç kişi, zina yapılması (evli olmadan biriyle ilişkiye girmek), şabat sırasında (cumartesileri) odun toplanması veya ebeveynlerinize küstahlık etme suçları için İncil'de ölüm cezası istenildiğini bilecek kadar onu okumuştur? Eğer Tesniye ve Levililer kitaplarını (bütün aydın çağdaş insanların kabul etmedikleri gibi) kabul etmiyorsak, hangi ölçütü kullanarak dinin ahlaki değerlerinin hangilerini kabul edeceğimizi saptayacağız? Veya dün yanın bütün dinleri arasında, ahlaki öğretileri bize uyan bir tane bulana kadar titizlikle seçim mi yapmalıyız? Eğer böyle yapacaksak yine aynı soruyu sormalıyız: Hangi ölçütlere göre seçim yapağız? Ve eğer dini ahlak sistemleri arasından seçim yapmamızı sağlayan bağımsız bir ölçütümüz varsa, aracılık yapan şeyi aradan çıkarıp, din olmadan doğrudan doğruya ahlaki seçimimizi yapmamıza engel olan nedir?
Sayfa 88 - Bölüm 2 - Tanrı Varsayımı, NomaKitabı okuyor
Reklam
Tesadüf olarak adlandırılan her olay, nedeni bilinmeyen herhangi bir gelişmeydi.
dürtülerimiz yalnızca; açlık, susuzluk ve istekten ibaret olsaydı, neredeyse özgür olurduk; ama şimdi esen her rüzgarla, tesadüf eseri bir sözcükle ya da kelimenin bize iletebileceği bir manzarayla etkileniyoruz
Talih ve tesadüf bana beklediğim mesut yuvayı veremedi.
Şöhret,bazen çalışmadan ,teşebbüs etmeden bir tesadüf,bir talih,bir piyango gibi insanı gelip buluyor.
Reklam
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dunyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Aslında içimde bir yerler neler olduğunu, benim hakkımda söylenenlerin yaşadıklarımla örtüştüğünü ve bunun bir tesadüf olmadığımı biliyor. İşte burada temkinli olmak gerekiyor: Başıma gelenlerle ilgili kendimi suçlu hissetmemeli, eğer hastaysam bunun benim suçum olduğu söylendiğinde buna inanmamalıyım. Başıma gelen olay benim sorumluluğumdadır ama çoğu durumda benim suçum değildir
Gittiğin her yer sana çıkıyor,sevdiğin herkes senden bir parça...Yani başkalarında bile aslında kendinden bir parça çekiliyorsun.
Seni sevmek bir tesadüf olamazdı O karşılaşmalar o öpüşler o bakışlar Öylesine olamazdı Ancak kader yazardı böylesine bir hikayeyi Sevgim böylece bitmezdi Kader böylece ayrılıp gidemezdi ayrı yollara Hala ayniyken yollar Unutmak mümkün olamazdı
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.