Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
280 syf.
·
Puan vermedi
Dünyayı ve insanları unutabilmek için aylarca bir kitaptan ötekine soluk soluğa koşturdum durdum Bir bakıma insan gördüğü şeylerin toplamı kadar uyanık, görmediği şeylerin sonsuzluğu kadar uykuda... Dünya büyük bir şey değildir Hasanım Ali, kimi zaman sevdiğimiz insanın yüzü, kimi zaman hayal edilen bir dokunuşun büyüsü, kimi zaman da kapıldığımız bir hevesin genişliği kadardır. Hasan Ali Toptaş & Uykuların Doğusu Selamlar Kitap Dostlarım tam olarak büyülü bir dünyanın kapılarını aralamak gibi yazarın kalemi ve anlatımı, kelimelere dansettiren yazarım diyorum, #kuşlaryasınagider le başlayan tanışıklıgımız diğer kitaplarıyla devam etti. Başlama kitabınız bu kitabı olmasın deme gereğini duydugumu belirtmeliyim, Gerçekle düşün birbirine geçtiği, rüya içinde rüya, hikaye içinde bir başka hikaye, kaf dağının ardından bir ses... bir varmış bir yokmuş gibi, masal tadında #fantastik bir anlatım, öyle bir beyin fırtınası yaşatıyor ki #yazar, okumanız lazım, ne desem eksik kalır masal gibi masal denir ya, işte öyle bir anlatım. Bir haksızlık sonucu işinden olan Haydar karakteri ile başlıyor kitabımız Cebrail Dedeyle devam ederken, yazarın diğer kitaplarindan da tanıdıklara rastliyorsunuz, ana hikayeden yan dal hikayelere geçişleriyle duygularınız oradan oraya savruluyor, bu duygu ve sözler cümbüşü surerken de başınız dönebilir. Metinlerini varoluş ve yok oluş üzerine kurarak varoluşçuluğu taşrada taşımasıyla özgünlük kazanan sade dilinden yükselen müzikle giderek hayatıyazıya, yazıyı ise büyülü bir hayata benzeten yazar.
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20201,282 okunma
280 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Uykuların Doğusu
Hasan Ali Toptaş'ın satırlarını okumayalı yıllar olmuş. Kendi evimden çıkıp aile evine gelip de eski kitaplarımı karıştırmasam okuyacağım yoktu belki de... Neyse gelelim Uykuların Doğusu'na. Bana sanki roman okumuyormuşum da, rastgele Hasan Ali'nin roman eskizlerini okuyormuşum gibi hissettirdi başlarda. Zaman ve mekân kavramından bağımsız, belli bir olay örgüsü olmayan, yazarın hayal gücünü direkt olarak yansıttığını düşündüm. Fakat ilerleyen sayfalarda daha bağlayıcı noktalara evrildi. Anlatış tarzı değişik gelebilir; yazar bir rüya tasvir etmek istemiş de hayal gücüyle bu tasviri zenginleştirmiş gibi. Cümleler birbiriyle bağlantılı, nereye gidecek bu anlatı diyerek kendini okutuyordu. Ama bütünsel anlama yaklaştırmıyordu. Kitabı bitirdiğimde ancak raylar yerine oturdu. Çehov, romanda bir silahtan bahsediliyorsa sonunda o silah patlamalıdır der. Fakat Hasan Ali'nin silahları patlamıyor, evriliyor. Evrile evrile başka konulara taşınıyor. Söz sanatlarını, benzetmeleri ve betimlemeleri muazzam olsa da bir çırpıda okunabilecek bir kitap değil; sindire sindire okunacak bir kitap.
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20201,282 okunma
Reklam
254 syf.
·
Puan vermedi
Yapılan değerlendirmelerde yazarın bu yönüne vurgu yapılmış ancak bu değerlendirmeleri destekleyecek ayrıntılı çözümlemelere girişilmemiştir. Yazarın üslubu ile ilgili değerlendirmeler genellikle postmodernizmle ilişkilendirilerek ele alınmıştır. Bir başka ifade ile yazarın üslubunu biçimlendiren felsefik yön ele alınmış, yazarın dil malzemesinden ne şekilde yararlandığı yeterince ortaya konulmamıştır
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · İletişim Yayınları · 20141,282 okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Hasan Ali TOPTAŞ Türk Edebiyatının farklı bir anlatım tarzına sahip yazarlarındandır. Bazen karmaşık,boğucu,korkutucu,gerçeklikten uzaklaşan bir dünya oluşturur yazar. Bu dünya size “Kafkaesk” bir girdabı hatırlatır. Bazen de masalsı bir anlatım,iç içe girmiş olaylar ve karakterler ile karşılar sizi. Okuyucu olarak farklı bir çaba bekler sanki sizden yazar. Gizemleri, şifreleri okuyucu çözecektir. Bu bazen okuyucuda heyecan oluştururken bazen de yorucu gelir. Okudukça bazen Bilge Karasu,bazen de İhsan Oktay Anar anlatımını anımsadım. “Uykuların Doğusu” iç içe geçmiş birbiriyle bağlantılı karakterler üzerinden ilerliyor. Merkezine şehri alan, düş gücüyle örülü bir anlatım. Yazar farklı anlatım tekniğini bu romanda da gösteriyor. Küçük harfle yapılan başlangıç, yarım kalan bir cümleyle gelen bir son. Yine yer yer akış içinde yer değiştirilen cümleler de başka bir farklılık oluşturuyor. Kitabı okudukça bu seçimlerin aslında bilinçli olduğunu, yazarın konu ve karakter bütünlüğü için bu teknikleri bilerek seçtiğini anlıyorsunuz. Ben yazarın eserleri içinde “Ben bir gürgen dalıyım “ı çok sevmiştim. Tabi “Heba” ve “Kuşlar yasına gider”i de unutmamak gerek. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20201,282 okunma
376 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
1958'de Denizli'de dünyaya gelen Toptaş, 1987'de Bir Gülüşün Kimliği ve 1990'da Yoklar Fısıltısı ile öykülerini kitaplaştırdı. Şiirsel metinlerinden oluşan Yalnızlıklar yurtiçinde ve yurtdışında tiyatroya uyarlandı, yıllarca sahnelendi. Ölü Zaman Gezginleri öykü dosyası Çankaya Belediyesi ve Damar edebiyat dergisinin ortak
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,589 okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Hikaye içinde hikaye parçaları... Binbir Gece Masalları gibi olağanüstü kurgu kırıntıları desen ona da rastlamak mümkün anlatıda. Gabriel Marguez'in 'Yüzyıllık Yalnızlık' romanında olduğu gibi kuşaktan kuşağa aktarılan bir geçmişe tanık olursunuz kitabı okurken. Yer yer yazarın kendi eserlerinden 'Beni Kör Kuyularda' eserinin olay örgüsünden bahsine şahitlik eder, yine yazarın yapıtın içine yerleştirdiği başka başka sanatçıların kitap isimlerini not almak için harekete geçersiniz. Toptaş'ın halk ozanı edasında elinde sazı olmadan bir halk hikâyesi anlatır gibi takındığı biçemle olağan ve olağandışını ustalıkla harmanlandığı üslubu bizi başka bir diyara sürükler. Sanatçı, insanın anlaşılması zor olan dehlizlerinde bir ışık görevi görür zaman zaman. Yazarın okuduğum diğer eserlerinden daha farklı bir tarzda yazdığını düşündüğüm bu kitabında hikayeler arasında bağlantı kurana kadar okuyucunun zorlandığını hatta bazen can sıkıntısına düştüğünü söylemeden edemesem de yazarın kendini ifade etmesine sonuna kadar izin verecek sabrı gösterdiğinizde buna pişman olmayacağınızı söylemeden geçmem de mümkün değil. Sade, basit, sıradan yaşayan insanların içimize dokunan anlatısı... Oldukça başarılı.
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20201,282 okunma
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Yazarların kişiliğini yazdıklarından bağımsız düşünmeye, sadece edebi kişiliklerine ve yazın diline odaklanmaya Elif Şafak'la alıştım aslında. Her ne kadar Elif Şafak'ın düşünüş tarzını ve kişiliğini sevmesem de özellikle eski kitaplarının dilinden aldığım haz bambaşka. Hasan Ali Toptaş'ın da Uykuların Doğusu bambaşka bir yerdedir
Beni Kör Kuyularda
Beni Kör KuyulardaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202010,2bin okunma
143 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Mutluluk her zaman içtenlikle karşılanmalıdır.
Uzun zamandır okuma listemde olup kısa bir zaman önceye kadar okuyamadığım bir yazardı Borges. Artık onu okumuş olmanın mutluluğu var içimde. Kendisi bir röportajda; "Bazen sokakta yürürken kendimi tarif edilemez bir şekilde mutlu hissediyor ve ardından bu mutluluğu bağrıma basıyorum. Çünkü mutluluğun nereden geldiğini bilmesem de mutluluk,
Kum Kitabı
Kum KitabıJorge Luis Borges · İletişim Yayınevi · 20181,642 okunma
243 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Sarmal yapı, basit kurgu ama değişken sorgular
Edebiyatımızda HAT sanatı adıyla ekol yaratmış yazardan postmodern iyi bir örnek daha, son cümlesi ilk cümlesine bağlanıp dairevi yapı kazanan. Hemen tüm eserlerini okumuş biri olarak, dili alışkanlığından olsa gerek uzayıp giden ve kelime olarak bağlantılı tümcelere bezeli kimi yerlerini atladım yıllar sonra ikinci kez okuyuşumda. Ancak bu durum,
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20201,282 okunma
243 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Hayatimi yeniden yasayacak olsaydim daha çok hata yapardım...
Hasan Ali Toptaş
Hasan Ali Toptaş
..........Turk edebiyyatinin dunya edebiyyatina son armagani.........Ahh Hasan'ım Ali'm... Bir insanın her kitabı mı güzel olur...... Neyse.....Uykularin dogusu..... Eserin en ilginc yani yanı,ilk cümlesinin küçük harfle başlayıp son cümlesinin yarım bırakılarak olayları tekrardan başa döndürmesidir.Bu da esere dairevi bir yapı kazandırmıştır. Yani okur,son cümleyi ilk cümleye tekrar bağlayarak başa dönecek ve böylelikle bitmeyen bir son,yeniden bir başlangıç olacak.Klasik olmaya yakın bir anlatımı var,
Sonsuzluğa Nokta
Sonsuzluğa Nokta
ve
Bin Hüzünlü Haz
Bin Hüzünlü Haz
ile aynı tadı aldım mı bilemiyorum ama onlar kadar sürükleyici olduğunu söyleyebilirim.... yarım kalmış bir cümleyle başlayıp yarım kalmış bir cümleyle biten kitap. bu parçalar aynı cümleye ait, dolayısıyla elinizde başı sonu olmayan bir kitap var.......... kitap son cümlesini okuduğumda o anı yaşadım resmen, sonra hemen ilk sayfayı yeniden açtım, ilk cümleyi bir kez daha okudum ve belki de hayatımda ilk kez bir kitabı bitirdikten sonraki beş saniye içinde yeniden okuma isteği ile doldum taştım. "bir hikaye sonsuzmuş gibi göründüğünde, kendine ulaşmış demektir çünkü. bu da, az şey değildir hikaye açısından. bilirsin, ne kadar çırpınırsa çırpınsın, kendine ulaşamayan bir hikaye başka noktalara da ulaşamaz." Bi okuyun derimm..)))
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20201,282 okunma
Reklam
243 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Postmodern roman, okuması ve anlaması oldukça zor bir tür. Zamanın, karakterlerin ve olayların iç içe geçmiş olması okurken dikkat gerektiriyor. Bu sebeptendir ülkemizde bu türün okuyucusu az, türe aşına olmayanlar da genellikle yarım bırakıyor.. Bu türün günümüzdeki yazarlarından Hasan Ali Toptaş oldukça başarılı. Her ne kadar okurken zorlasa
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20201,282 okunma
243 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
üst seviye postmodernizm içeriyor. Kitapta 14. bölüme kadar birbiriyle alakası olmayan fantastik ve gerçeküstü olaylardan bahsediliyor. Sonrasında, kitap daha ilgi çekici olmaya ve gerçekçi bir konu üzerinde durmaya başlıyor. Bana kalırsa, bu kitabı okumaya 14. bölümden başlanmalı. Yoksa ne anlatıldığını anlamlandıramayınca, kitabı bırakmak çok olası. Kitabın konusu, bir yazarın yazmaya başlamadan önce hangi hikayeyi yazacağına karar veremeyip aklındakilerin hepsini kağıda dökmesinden oluşuyor. Son iki bölümde (18. ve 19.), asıl yazmak istediği konuya başlıyor ve bu konu bana göre efsane. Hatta, kitabın bütün bölümleri keşke sadece bu konu üzerine yoğunlaşsaydı. Son iki bölümdeki konu, kitabın değerini yücelterek baştan başlama isteği uyandıracak kadar muhteşem. Üstelik kitabın son cümlesi yarım kalıyor ve kitabın ilk sayfası açıldığında cümlenin oradan devam ettiği görülüyor. Kitabın bitmeyişi ve başa döndürerek yeniden okumaya yöneltmesi oldukça heyecan verici ve ilginç bir teknikti. Hasan Ali Toptaş Denizlili ve tam manasıyla bir beyefendi. Söyleşilerinde sakin ve iyi niyetli konuşmaları ile naif kişiliğini belli ediyor. Hiçbir şekilde popülarite uğraşısı olmadan, kitaplarının henüz kendisi hayattayken baskı sayısının yüksek değerlere çıkarak, yabancı dile de çevrilmiş olması ve önemli bir Alman gazeteci yazar olan Stefan Weidner tarafından "Sadece Hasan Ali Toptaş okumak için bile Türkçe öğrenmeye değer" denmiş olması, bu yazarla tanışmak için yeterli nedenler bence.
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20201,282 okunma
·
Puan vermedi
O kadar çok kitap okudum fakat ilk defa ne okudugumu anlayamadığım bir kitap oldu. 50 sayfa dayanabildim sonra ne anlatiyosun sen ya diyerek bıraktım :)
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20201,282 okunma
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.