Önemli eserleri : Duygu Karmaşası , Yıldızın Parladığı Anlar , Beş Tarihsel Minyatür , Vasat Bir Karakterin Portresi , Kalbin Sabırsızlığı , Bir Satranç Öyküsü , Dünün Dünyası , Avrupa Anıları , Avrupa'nın Mirası , Dünya Fikir Mimarları
Varoluşsal sancıları yaşamayan yoktur, evde, iş yerinde, sevdiğinde, sevildiğinde, umut ettiğinde, umudun kırıldığında… yaşamın anlamının insanın kendi içinde olduğunu ve kendine atfettiği anlama bağlı normal bir sancı olduğunu bilmek. -Varoluşmaktayım-
Tabi ki bu kadar incecik bir kitabı günler belki de haftalar sonra bitirdiğim için benim vermiş olduğum puanın bir önemi yok. Ama özetle bir nişanlı olarak bu kitabı okurken insan doğrumu yapıyorum diye düşünmeden edemiyor. Nişanlı ve edebiyat öğretmeni isimli iki kısa öyküden oluşan bu kitap evliliğin giriş sürecindeki ve gerçekleştikten sonra ki kararsızlık ve değişiklikle gelen mutsuzlukları o kadar iyi yansıtıyor ki insan düşünmeden edemiyor.
İlk öykü olan Nişanlı’da Nadya baş karakterimiz daha doğrusu nişanlımız. Evlilik günü yaklaşırken yaşadığı kafa karışıklığının üzerine kuzeninin, evlenmeyip eğitim alması hususundaki konuşmaları olunca hayatının sonrası için farklı bir seyir rotası oluşturuyor. İkinci öykümüz olan Edebiyat öğretmeninde ise öğretmen Nikitin ve aşık olduğu Manyusya’nın evlilik süreci, evlendikten bir süre sonra değişen duygu ve düşünceler anlatılıyor. Yani anlıyacağınız baya bir düşündürüyor, sorgulatıyor :)
NişanlıAnton Çehov · Türkiye İş Bankası · 2023726 okunma
Biz yalnız bedenlerini değil, ruhlarını ve beyinlerini de çalıştırdık. Kafaları hurafe doluydu. Dinimizin güzel kurallarını açıklayarak kafalarını hurafelerden temizledik. Milletimizin büyüklüğünü, tarihimizin zenginliğini anlattık. Çoğu, vatan, Türkiye, millet, sancak, bağımsızlık gibi sözcükleri ilk kez duydu, ne olduklarını öğrendi. Günümüz kurallarına göre savaşmayı da öğrettik.
Anadolu çocuklarına karavana çok yarıyor.
O gösterişsiz, yoksul, hasta gibi duran köylüler doğruldular, dikildiler, kıvraklaştılar, hızlandılar. Demir gibi imanları ile yeni kazandıkları milli duygu kaynaştı, bilgiyle birleşti, yenilmez, yılmaz bir ruh yarattı. Şimdi askerin öyle babayiğit, öyle kendinden emin, öyle farklı bir duruşu var ki hepimiz iftihar ediyoruz. Tatbikatlarda bir tepeden öbür tepeye rüzgâr gibi koştuklarını görmek insanı heyecanlandırıyor.
Evelallah sömürgecileri yeneceğiz."