Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşamımızı kötülüklerden koruyan, güzelleştiren en büyük güç sevgidir. Sevgiyi yüreklerde yeşertmeye çalışın.
Sayfa 184Kitabı okudu
Mars gezegeni sırf acıdan ibaret olsa da, taşları bile acıyla haykırıyor olsa da, bu bizi hiç duygulandırmaz, çünkü Mars bizim dünyamıza ait değildir. Dünyadan kopan insan dünyasının acısına duyarsızdır.
Sayfa 261 - Can, 14.BaskıKitabı okudu
Reklam
Bir kitap bir harita, bir kaçış planıdır. Amacı, sıradan bir insanın önceden çizilmiş ve geçmişten derin izler taşıyan kader yolunu değiştirmek için dünyanın insanı uyutarak ona da yaptığı kurgusundan, varoluşun serzeniş ve suçlama dolu tanımlamalarından kaçarken izlediği yolu size göstermektir. Dreamer’la ve onun öğretisi ile tanışmamış
Sayfa 14 - Sinedie YayınlarıKitabı okudu
Dünyanın her köşesine yayılmış sefaletten, her tür suçu işlemeye ve savaşmaya kadar dünyada var olan tüm sorunların asıl nedeni, insanlığın duygu ve düşüncelerindeki olumsuzluk halidir.Yaşadığımız dünyayı ne yazık ki olumsuz duygular yönetmektedir. Bunlar gerçek dışı duygulardır, üstelik hayatımızın her noktasını ele geçirmiş durumdadırlar. İnsanın kendi yazgısını değiştirebilmesi için psikolojisini ve doğru kabul ettiği inanç sistemini değiştirmesi gerekmektedir. Kavgacı, kırılgan ve fani bir zihniyetin yarattığı zorbalığı kökünden çıkarıp atması şarttır. Yaşadığımız gezegeni yok etmekle tehdit eden, kanser ya da Aids değil, insanın kavgacı düşüncesidir. Dünyamızın olağan görüntüsünün arkasındaki gerçek sebep de budur.
Bu ayrıca, eğer siz derin bir biçimde bilinçsiz insanların kendilerini, birbirlerini ve gezegeni yok etmelerini, ya da diğer canlılara korkunç acılar çektirmeyi sürdürmelerini önlemek üzere tasarlanmış bir hareketi destekliyorsanız da geçerlidir. Unutmayın: Siz karanlıkla savaşamayacağınız gibi, bilinçsizlikle de savaşamazsınız. Eğer bunu yapmaya çalışırsanız, zıt kutuplar daha da güçlenecek ve kemikleşecektir. Siz kutuplardan biriyle özdeşleşecek, bir "düşman" yaratacak ve böylece kendiniz bilinçsizliğe çekileceksinizdir. Bilgiyi yayarak farkındalığı yükseltin, ya da en fazla, pasif direniş yapın. Ama, içinizde hiçbir direniş, hiçbir nefret, hiçbir olumsuzluk taşımadığınızdan emin olun. "Düşmanlarınızı sevin,"demişti İsa, ki bu elbette, "hiçbir düşmana sahip olmayın," anlamına gelir.
Sayfa 283Kitabı okudu
Gezegenin sahipleri sürüler halinde terk ediyorlardı gezegeni; orada, burada yaptıkları kadar kötülük yapamayacaklardı nasıl olsa. Ancak pek az kimse başlıca sonucu tahmin edememişti: en yararlı olabilecek insanların canlı bir gezegen perspektifine kavuşmaları. Birkaç yıl sonra Dünya yörüngesinde pek az milliyetçi kalmıştı. Ölümsüzlük özlemi içinde olanlara gerçek bir tehdit oluşturuyordu Dünya çapında bir nükleer çatışma.
Reklam
Peki 21. yüzyılda insanlığın gündeminde kıtlık, salgın ve savaşların yerini hangi meseleler alacak? En önemli mesele, insan türünü ve gezegeni bir bütün olarak kendi gücümüzden korumak olacaktır. Bize bol gıda, ilaç, enerji ve hammadde sağlayan olağanüstü ekonomik büyümemiz sayesinde kıtlık, salgın ve savaşları dize getirmeyi başardık. Ne yazık
Öze geri dönüş yolculuğunda, vasat düşünceler, olumsuz duygular, ikinci el inançlar, elden düşme yargılar gibi pek çok saçmalığı terk etmen gerekli. "Kendi kendini alt etmek", yakından tanımak ve Varlığının daha karanlık olan taraflarını kabullenip, göğüslemek zorundasın... Özüne geri dönüş yolculuğu; kayıp bütünlüğünün arayışında top yekûn bir göç hareketidir. Bu yolculuğa çıkmanın ilk şartı ise, kişinin içine düştüğü kölelik durumunu fark etmesi ve kabullenmesidir. Dünyanın her köşesine yayılmış sefaletten, her tür suçu işlemeye ve savaşmaya kadar dünyada var olan tüm sorunların asıl nedeni, insanlığın duygu ve düşüncelerindeki olumsuzluk halidir. Yaşadığımız dünyayı ne yazık ki olumsuz duygular yönetmektedir. Bunlar gerçek dışı duygulardır, üstelik hayatımızın her noktasını ele geçirmiş durumdadırlar. İnsanın kendi yazgısını değiştirebilmesi için psikolojisini ve doğru kabul ettiği inanç sistemini değiştirmesi gerekmektedir. Kavgacı, kırılgan ve fani bir zihniyetin yarattığı zorbalığı kökünden çıkarıp atması şarttır. Yaşadığımız gezegeni yok etmekle tehdit eden, kanser ya da Aids değil, insanın kavgacı düşüncesidir. Dünyamızın olağan görüntüsünün arkasındaki gerçek sebep de budur.
Kurtlardan ikisi günesi ve ayı yutmakla suclanır, gök cisimlerinin geçici olarak kaybolması bu ölçekteki bir felaketi kaçınılmaz olarak izleyecek bir durum olarak tasvir edilir. Bir kuyrukluyıldızın veya asteroidin dünyaya çarpması akla hayale gelmez ölçekte duman, toz ve mikroparcacık bulutlarının üst atmosfere savrulması ve nükleer kış olarak
Sayfa 196 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.