Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu derd-i Sühandır olmaz izhar Ta'bîr edemem dahi neler var" Şeyh Galib Söz derdidir bu, açıklanamaz. Anlatamadığım daha neler var
Biz bambaşka bir delilik yolunun yepyeni yolcularıyız. Oklarla dolu okluk gibi kendi ülkemizde seyahat ediyoruz. Aşkla yanmadıkça uzun ömrü ne yapalım! Bir kıvılcım gibi ölürüz, yeter ki yanalım. Şeyh Gâlib
Reklam
Âh'ın ateşi ..
Âh mine'l-aşki ve hâlâtihi der Şeyh Galib. Aşktan ve onun hâllerinden âh eder. Çünkü hararet kalbini yakmıştır. Necati, âh'ının kıvılcımlarının döne döne yükselip güneşi tutuşturduğunu iddia eder. Fuzuli'ye göre sema, âşıkların ciğerinden kopan nefeslerin hararetiyle dönmeye başlamıştır. Öyleyse dönen göklerin sırrı âşıkların ah'ındadır, bir bakıma evren âşıkların yüzü suyu hürmetine vardır. Necip Fazıl da her şeyin âh ve dua üzerinde döndüğunu işaret eder. Dua da âh'tan başka bir şey değildir zaten. Nihayetin de Kerem'i yakıp kül eden de, keşiş kızı Aslı'ya en yakın olduğu anda dahi ona bir turlu kavuşamamaktan doğan ah'ının ateşidir.
Sayfa 80 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
gözlerin lâle devri'nden bir pencere ellerin baki'den nefi'den şeyh galib'den kucağıma dökülen altın leylâk
Kadr-i dürr ü gevheri âlem bilir Âdemi ammâ yine âdem bilir •Şeyh Gâlib İnci ve mücevherin kıymetini bütün dünya bilir, ama insanın kadrini yine insan bilir.
Abdülhak Hamit Bey, bir saltanatın şairi, eserleri Dolmabahçe Sarayı gibi bir şey. Süs, yaldız ve lisan azameti…… Osmanlı lisanının tasarrufunda eserler…… Osmanlı lisanı ile bakî veya onunla ifna olacak eserler. Bu eserler öztürkçeleştirildiği gün buhar gibi yok oluverir. Zira Abdülhak Hamid, bir Şeyh Galib olmadığı gibi, bir Yunus Emre de hiç değil, hattâ bir Yahya Kemal de değil. Abdülhak Hamid Bey’in eserleri Osmanlıca yaşadığı kadar ancak yaşayacaklardır. Halbuki, Osmanlıcayı yok etmek isteyen Dil Kurultayının, Dolmabahçe toplantılarına, Abdülhak Hamid Bey ne büyük bir zevkle giderdi. Ve orada, kurultayda, kendi lisanı olan ve bütün şöhretini borçlu olduğu Osmanlıcayı, tek bir defa bile müdafaa etmiş değildir
Sayfa 40
Reklam
Târih-i hâtime (Bitiriş tarihi)
Galib bu ceride-i cefânın Târihî olur "hitamühu'l-misk" (Galib, bu ızdırab kitabının tarihî "onun bitişi misktir" sözü olur.
Sayfa 392 - Bitti
Bir şu’lesi var ki şem’-i cânın Fânûsuna sığmaz âsumânın | Şeyh Gâlib Can mumunun öyle bir alevi var ki gökkubbe denen fanusa sığmaz!..
Ben Şeyh Galib'i tanıdıktan sonra üç beş yıl kendime gelemedim. Ne bu, ne bu, dedim. Nabi'de akilane, Galib'de aşıkane bir lezzet bulursunuz. Zahmeti nedir? E, biraz lügat karıştırmaktır.
Sayfa 51 - Hayati İnanç'ın verdiği röportajdan bir kesit
"Bütün varlığın sende özetlenmiş olduğunu görmek için kendine dön." ******** Garaudy'nin bu ifadesi Şeyh Galib'in " Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen," değişinin neredeyse tercümesi gibi
Sayfa 39 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
O zaman ki bezm-i canda bölüşüldü kâle-i kâm Bize hisse-i mahabbet dil-i pâre pâre düştü
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen Şeyh Gâlib Kendine hoşça bir bak, sen âlemin özüsün. Yaratılmış olan varlıkların göz bebeği olan insansın.
Bir gün olursun iki gözüm sen de aşka yâr Bu mâcerâyı ben o zaman söylerim sana Bir gün düşersin sen de iki gözüm aşka, Bu macerayı ben o zaman anlatırım sana. Şeyh Gâlib
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.