Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ya da Recep Tayyip Erdoğan'a bakın. Sapmaz bir sabitlikle her seçimde halkın %50'sinin oyunu alan bu adam da insanların görmek istediği karizmaya, gizeme ve en önemlisi etkileyiciliğe sahiptir.
Sayfa 121 - Yakamoz Y.Kitabı okudu
Kim bilir belki de Avrupalıyı gemiye binip okyanus ötesine gitmeye ikna eden saik, Doğu karşısındaki bin yıllık aşağılık kompleksiydi. Çünkü Avrupa acziyetinin farkına varmamış olsaydı asla yola çıkmayacaktı.
Sayfa 92 - Yakamoz Y.Kitabı okudu
Reklam
Ahahah ha
Bir şeylerin yolunda gitmesi, bizim gibi krizlere antrenmanlı insanlara tuhaf gelir.
Sayfa 75 - Yakamoz Y.Kitabı okudu
Merdaneli çamaşır makinesi artık çamaşır yıkayamaz hâle geldiğinde Türk onu atmaz. Yayık ayranı yapmak için kullanır.Bu sonuç, yaratıcı zekânın eseri midir? Yoksa yoksulluğun mu? Piknik yapmak için köfte alabilen ama parası ızgara almaya yet-meyen gençlerin market arabasını ters çevirip ateşin üzerine koyarak köftelerini pişirmesi yaratıcı zekaya mi örnektir, çaresizliğe mi?
Sayfa 68 - Yakamoz Y.Kitabı okudu
Aşçılık bir zanaattir bence,iyi bir aşçı da sanatçı değil zanaatkardır.
Mutfak Sırları
Mutfak Sırları
Anthony Bourdain
Anthony Bourdain
Reklam
Ataerkil düzenin iyice yerleşmesi ve giderek kemikleşmesiyle yeniden dağıtılan kartlar, kadından "kutsal" ve "ayakları üzerinde duran" tanımlarını alarak onu daha bağımlı (tanrıça bile olsa) ve domestik bir hale getirmiş; ondan esas olarak iyi, sadık bir eş ve çocuklarının bakıcısı olması beklenmistir. Özetle aslında istenen şey, kadının mutfakta aşçı, sokakta hanımefendi, yatakta ise marifetli olmasıdır. Günümüzde tüm bu beklentilerin yanı sıra kadın çalışmakta, kariyer yapmakta; ancak ne hikmetse erkeklerden daha uzun süre çalışıp daha az para kazanmayı başarmaktadır.
Feminist damarlarım kabardı :)
Kybele'den kısa süre sonra kadının konumunun geldiği nokta oldukça düşündürücüdür gerçekten de... Ataerkil düzenin iyice yerleşmesi ve giderek kemikleşmesiyle yeniden dağıtılan kartlar, kadından "kutsal" ve "ayakları üzerinde duran" tanımlarını alarak onu daha bağımlı ve domestik bir hale getirmiş; ondan esas olarak iyi, sadık bir eş ve çocukların bakıcısı olmasını beklemeye başlamıştır. Özetle aslında istenen şey, kadının mutfakta aşçı, sokakta hanımefendi, yatakta ise marifetli olmasıdır. Günümüzde tüm bu beklentilerin yanı sıra kadın çalışmakta, kariye yapmakta; ancak ne hikmetse erkeklerden daha uzun sürelerle çalışıp daha az para kazanmayı başarmaktadır. Bu arada medya tarafından pompalanan güzellik ve bakım şablonlarına eksiksiz uyulması da, olmazsa olmaz kadınlık kriterleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sayfa 54 - Doğan KitapKitabı okudu
Kral istemek!
Rab Samuel'e şöyle dedi: Şimdi onları dinle. Ancak onları açıkça uyar ve kendilerine krallık yapacak kişinin onları nasıl yöneteceğini söyle. Samuel kendisinden kral isteyen halka Rabbin bütün söylediklerini bildirdi: Size krallık yapacak kişinin yönetimi şöyle olacak: Oğullarınızı alıp savaş arabalarında ve atlı birliklerinde görevlendirecek. Onun savaş arabalarının önünde koşacaklar. Bazılarını biner, bazılarını ellişer kişilik birliklere komutan atayacak. Kimisini toprağını sürüp ekinini biçmek, kimisini de silahların ve savaş arabalarının donatımını yapmak için görevlendirecek. Kızlarınızı ıtriyatçı, aşçı, fırıncı olmak üzere alacak. Seçkin tarlalarınızı, bağlarınızı, zeytinliklerinizi alıp hizmetkârlarına verecek. Kadın erkek kölelerinizi, en iyi erkeklerinizi, eşeklerinizi alıp kendi işinde çalıştıracak. Sürülerinizin de ondalığını alacak. Sizler ise onun köleleri olacaksınız. Bunlar gerçekleştiğinde, seçtiğiniz kral yüzünden feryat edeceksiniz. Ama Rab o gün size karşılık vermeyecek. Bütün bu söylenenler olduktan sonra gerçekten de halk Samuel'e gidip "Yok olmayalım diye, biz kulların için Tanrın Rabb'e yakar," dediler, "Çünkü bütün günahlarımıza kendimize bir kral istemek kötülüğünü de ekledik."
Troçki
“1922 yılında Stalin ilk kez genel sekreter seçildiğinde Lenin dar bir çevrede şu uyarıda bulundu. “Bu aşçı bize sadece acı yemekler verecektir”
Reklam
Çaydanlık kırmızı çizgimizdir:)
Aşçı beni gözleriyle takip ediyor ve kapı aralığından, " Çaydanlığı ne yaptın? Kaybettin değil mi?'' diye bağırıyordu, "Gitti çaydanlık. İnşallah boynun da kırılmıştır!"
"Benim kötü bir insan olduğumu düşünüyorlar, bırak öyle düşünsünler," diyordu. "Sevdiklerimden başka hiç kimse umurumda değil; o sevdiklerimi de öyle bir severim ki onlar için canımı veririm, yoluma çıkanları da ezer geçerim. Ben değer biçemeyeceğim annemi, iki üç dostumu ki senden onlardan birisin taparcasına severim, diğerleriniyse bana olan yararlarına ya da zararlarına göre değerlendiririm. Ve neredeyse hepsi, özellikle kadınlar zararlı. Evet, sevgili dostum, seven, yüce gönüllü, asil ruhlu erkeklere rastladım; ama, ister aşçı olsun ister kontes, satılık olmayan bir kadına rastlamadım. Bir kadında aradığım o ilahi saflığa, sadakate bugüne kadar rastlamadım. Böyle bir kadına rastlasaydım onun için hayatımı verirdim." Hor gördüğünü belirten bir jest yaptı. “İnanır mısın bilmem, yaşama hâlâ değer veriyorsam bunun tek nefeni bana hayat verecek, beni arındıracak ve yüceltecek ilahi bir varlıkla karşılaşma ümididir. Ama sen bunu anlamazsın."
aşçı
Aşçının pilavı içini yansıtır, salatası terbiyesini gösterir, çorbasını zekasını, paniklemeden her yemeği yapması da yılların verdiği rahatlığı gösterir…
Yanlış mesleği seçmişim aslında.. Ben de başlamadan bitirmiştim kendimi. Zaten insanlar eğer ne istediğine karar veremiyorsa gerçekten yapması gerekeni itiyordu.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.