Her ilişkinin biteceğini hatırlarsan, o zaman her anın güzel hale gelir. Her öpücük son öpücüğün olabilir; 30 yıldır evli olsan, senden çok daha uzun yaşaması büyük olasılık olan genç biriyle evlenmiş olsan, seni asla terk etmeyeceğinden emin olduğun Bay Yeterince İyi ile idare ediyor olsan, hatta hala Bay Filmlerden Fırlamış'ın gelmesini bekliyor olsan bile. Bunların hepsi, hayatta sadece bir kez gidilecek egzotik bir adada geçirilen tek bir hafta sonu tatili kadar gelip geçici. İşin asıl zor tarafı, buna tutunabilmek.
Sayfa 277Kitabı okudu
Ergenekon Efsanesi klasik bilgilere göre soykırıma uğrayan Türkler’in yeniden Orta Asya’da egemen oluşlarını anlatır. Bu klasik anlatımdan da kolaylıkla anlaşılabileceği gibi, efsane Türkler’in ilk ortaya çıkışlarını değil, başlarına gelen bir felaketten sonra yeniden türeyişlerini anlatmaktadır. Bu bizi yakından ilgilendiren bir ayrıntıdır.
Reklam
"Daha James Joyce'den beri, yaşamımızın en büyük serüveninin serüvensizlik olduğunu biliyoruz. Truva'da savaşmış olan Ulysse, denizleri dolaşarak evine döndü. Gemisini kendisi kullanıyordu ve her adada bir metresi vardı. Hayır, bizim yaşamımız bu değil, Homeros'un Odisseus'u kendi içine taşınmıştır. Kendi içinde özümlenmiştir. Adalar, denizler ... bütün bunlar, bugün kendi iç varlığımızın sesinden başka bir şey değildir."
‘’Türk tarihçileri, dilin Turani köklerinden başlayarak Anadolu halkının, tarihin karanlık devirlerinden beri Orta Asya’da yaşayan Uygur, Tatar, Türkmen vs. gibi kavimlerin ırkından bulunduklarını meydana çıkardılar. Ve bu kavimlerin hepsinin de tarih öncesi çağlarda göçlerle her tarafa yayılmış olan bir kaynağın kolları olduğuna kanaat getirdiler.’’
‘’ Türkçülüğün tarih tezi, eski milletler ve hele Anadolu’da yaşayanları Türk saymak komedisinden tamamen uzak, bilim çerçevesi içinde milli bir görüştür: Türk tarihi Orta Asya’da Millattan Önce XII. Yüzyılda “Su” veya “Çu”larla başlayan bir tarihtir. Bu tarih, Mançurya’dan Kırım’a kadar uzanan bir anayurttur. XI. Yüzyıla kadar sürmüş, XI. Yüzyılda Türkiye dediğimiz Anadolu, Suriye, Irak, Azerbaycan ve Horasan’dan meydana gelmiş ikinci bir anavatan kurulmustur. Türkçülük bakımından Aksak Temür – Yıldırım Beyazıd kavgası, bir kardeş kavgasıdır. Türkçülük bakımından Türkiye tarihi Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı hakimiyetlerinin, şimdi de cumhuriyetin devam ettirdiği tarihtir. Tarihimizin Osmanlı çağı diğer iç ve dış gelişmelerle birlikte Türk soyunun devşirmelerle iç savaşı şeklinde mütalaa olunacaktır.’’
Kimsesiz bir adada her şeye sıfırdan başlamayı göze alabilir miyiz ?
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.