Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SIDK (DOĞRULUK DOĞRU OLMA)
Yol ikidir: Ya sükût etmektir. Çünki söylenilen her sözün doğru olması lâzımdır. Veya sıdktır. Çünki İslâmiyetin esası, sıdktır. İmanın hâssası, sıdktır. Bütün kemalâta îsal edici, sıdktır. Ahlâk-ı âliyenin hayatı, sıdktır. Terakkiyatın mihveri sıdktır. Âlem-i İslâm'ın nizamı, sıdktır. Nev'-i beşeri kâ'be-i kemalâta îsal eden, sıdktır. Ashab-ı Kiram'ı bütün insanlara tefevvuk ettiren sıdktır. Muhammed-i Hâşimî Aleyhissalâtü Vesselâm'ı meratib-i beşeriyenin en yükseğine çıkaran, sıdktır.
"Ya Rabbi! Kalplerimizi iman ve İslam için aç; hepimize tam, mükemmel, sağlam, sabit, daimi ve ebedi bir iman ver, bize ve arkadaşlarımıza, güzel bir sabır, mükemmel bir tevekkül, tam bir ihlas, açık bir fetih, acil ve aziz bir yardım nasip et. Bizi ve onları her nevi afet ve beladan, sapıkların ve azgınların, nefis ve şeytanın şerlerinden muhafaza eyle; bizi ve onları kabir ve cehennem ateşinden kurtar; bizi hayırlı ,seçkinatı ve Ashab-ı Muhammed cemaati içinde Cennetine koy . Allah'ım İsm-i Azam'ın, Furkan-ı Hakim'in, Resul-i Ekrem'in (s.a.v.) hürmetine, bu okuduklarımı, en sevgili evliyandan kabul ettiğin gibi, benden de en iyi bir şekilde kabul eyle. Salatü Selam Rasulü'nün (s.a.v.); onun ali ve ashabı üzerine olsun."
Sayfa 388
Reklam
Ama yerlerin ve göklerin Rabbi olan Allah (r.a), herkesi taklit ettigive peşinden gittikleriyle dirilttiği gün o gençler de diploma, evlilik, iş, fors, medya vesaire Allah'tan koparan ne kadar put ve roma sarayı gibi kendini ilahlaştıran zulüm odağı varsa sol ayaklarıyla onları teperken ümmet-i Muhammed'in iki binli yıllardaki Ashab-ı Kehf'i olmaktadırlar
Sayfa 24
Camideki vaiz...
“Camide kürsüye çıkıp oturuyor, ne söyleyecek diye ağzının içine bakan cemaatin önünde eüzü besmele çekip önce uzun uzun dua ettikten sonra, gözlerinden iman parıltıları saça saça, "Ey cemaat-ı Müslimin!" diye söze başlıyordu. Hazreti Muhammed Aleyhissalatu Vesselam Efendimiz'i görmek için ta Yemen'den kalkıp Mekke'ye gelen ve annesinin sözünden çıkmamak için Resûl-i Ekrem'i görmeden geri dönen Veysel Karani'den, cennette artık ibadet olmayacağı için ölüp oraya gitmek istemeyen Hazreti Mansûr'dan, Ashab-ı Kiramdan ve ululardan bahsederken bazen vecde gelip sarsıla sarsıla ağladığı oluyor, işte bu anlarda cemaatten biri ya da birkaç kişi huşu içinde "Allah!" diye feryat koparıyordu.”
Sayfa 43 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Ancak gerçek manada seven, gerçek manada sevilir." Eğer Efendimiz ashabını ölümüne bir sevda ile sevmeseydi, Ashab asla ölümüne bir sevda ile O'nu sevemezlerdi. Demek ki o sevdayı ortaya çıkaran en önemli vesilelerden biri Efendimiz'in (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) sahabeye olan sevgisi idi.
Sayfa 125
FİLOZOFLARIN DÜŞÜNCELERİ HİÇ GERÇEK OLDU MU?
İnsanlık tarihi boyunca hiçbir filozofun görüşlerini hayatına tatbik ederek saâ­det ve selâmete ermiş bir toplum gösterilemez. Onların öne sürdükleri fikirler, yaşanması mümkün olmayan kuru nazariyelerden ibaret kalmış ve umûmiyetle kütüphanelerin tozlu raflarındaki kitaplarda hapsol­maya mahkûm olmuştur. Hayata intikâl ettirilmek istenen
Sayfa 43 - Erkam YayıneviKitabı okudu
Geri139
594 öğeden 586 ile 594 arasındakiler gösteriliyor.