Aşk deyince zihin dünyamıza hemen cinsel bir alaka, bir yakınlaşma filan geliyor; çok eksik, çok yanlış bir anlama biçimi. Bir üst değere, bir üst kıymete kendini ram etme, feda etme, vakfetme, hayatını adama hâlinin adıdır aşk.
Asıl önemli olan cinsellik diyor herkes; gelgelelim bir gorilden bir parça daha uygar durumdaysanız, bunun adı Aşk oluyor. Cinsel ilişki, aşık olunca kalkıştığınız bir şey değil; canınız cinsel ilişki istediğinde ise buna aşk yapmak adını veriyorsunuz.
İnsan
eşref-i mahlûkattır derdi babam
bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
bu söz asıl anlamını kavradı
geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
kararmış rakamların yarıklarından sızarak
bu söz yüreğime kadar alçaldı
damar kesildi, kandır akacak
ama kan kesilince damardan sıcak
sımsıcak kelimeler boşandı
aşk için karnıma ve göğsüme
ölüm için yüreğime sürdüğüm eczâ uçtu birden
aşk ve ölüm bana yeniden
su ve ateş ve toprak
yeniden yorumlandı.
Batı’da kadınların toplumsal, kültürel ve mesleki gelişimleri ve
başarılan erkeklerin kadınlar karşısında duyduğu ödipal güvensizlik,
korku ve hasetten korunma mekanizmalannı, bu geleneksel ve kül-
türel yaptırımı ve desteği olan mekanizmalan tehdit ediyor olabi-
lir; ve değişen gerçeklik katılan taraflann karşısına aşk ilişkilerinde