Her şeyi soru konusu ettikten sonra, kuşkucunun da artık şüphe edeceği bir şeyin kalmadığı saat gelir; işte o zaman yargısını cidden askıya alır. Ne kalır o zaman? Eğlenmek veya gevşemek - havailik veya hayvanilik.
“Ne zaman dönüp de bakacaksın Aşkıma, onu nasıl dirilttiğime? Ne zaman dönüp de yaşayacaksın.”:::???
Reklam
Bir çocuk sana bir şey sorduğu zaman, Tanrı aşkına, o çocuğa sorduğu şeyin yanıtını ver. Uyduruk şeyler anlatma. Çocuklar çocuktur ama kaçamaklı lafları büyüklerden daha çabuk anlarlar, ayrıca kaçamak yanıtlar onların kafalarını daha da çok karıştırır.
Sayfa 116 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
419 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitabı bitirdiğimde aklıma takılan ilk soru kitabın isminin neden “Huzur” oluşuydu.İnsandaki huzur arayışının nasıl huzursuz edici bir süreçten geçtiği işlenilmişti sanki eserde.Doğu ile Batı ,gelecek ile mazi, birey ve toplum, inanç ve tanrısızlık arasında sıkışmış entelektüel bir çevrenin içinde;sanat,edebiyat,şiir,resim, mimarinin ve musikinin İstanbul özelinde bir aşk hikayesiyle sunulduğu romanda “ayrılık” ve “ölüm” vurgusunun baskınlığı dikkat çekmekte diyebiliriz. Mümtazın Nuran’dan ayrılışını, Suat’ın intiharını, İhsan’ın ölüm döşeğinde olduğu vakit Mümtaz’ın kendini kaybetme sürecini ve dış dünyada harbin başlamasını toplu düşünürsek aklın ve hayatın “Huzur” içinde mümkün olmadığı sonucuna varabiliriz.Ayrıca romanda, modern zamanların ölüme kattığı yeni anlam üzerinde de durulmuştur.Her ölümün doktorla gerçekleştirilmesi, meleklere artan nüfus karşısında ölülerin yardım etmesi...Birincisinde tıbba adeta ölümü ne zaman yeneceksin mesajı verilmektedir.Doktor hastalığın iyileşmesine bir aracı değil ölümü durdurması gereken bir kişi olarak algılanmıştır.Diğerinde ise melek kavramını, metafiziği dışlamış adeta öldürmüş insanın, ölülerini nasıl hayatında yaşattığını, açtığı o metafizik boşluğu nasıl doldurmaya çalıştığına yer verilmiştir. Sonuç olarak uzun cümleler, muazzam tasvirler, dolu dolu İstanbul’la, Osmanlı çöküş yıllarıyla, Cumhuriyet ve sonrası dönemde yaşayan “insan”ın arayışı sorgulanmıştır.İçinde, dışında,sanatında, aşkında, edebiyatında…”HUZUR” ne zamandır?...
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,7bin okunma
İyi geceler
. Dosttan bir taş gelse sarsılır nizam, Ölçemem, nasıl bir hararettir bu... Kaybolur ritimler, kalmaz intizam, Korkarım katlime işarettir bu. ... Sarpta alageyik, gölde sunadır Bir kolu Sava'dır, biri Tuna'dır. Cilvesi yabana, cevri banadır Bilmem ki ne biçim asalettir bu. Teline dokunsam kaşlar çatılır, Sitemi ne yenir ne de yutulur Konuşmak isterim, dilim tutulur Belki de aşkıma siyanettir bu. Zindana dönüşür bir ev sofrasız Hicrana gark olur gönül safâsız Kim varsa dünyada ahde vefasız Bilsin ki aslına ihanettir bu. .
Sayfa 117Kitabı okudu
Ne zaman hürlüğün barışın sevginin aşkına Bir cıgara atmışsak denize Sabaha kadar yandı durdu.
Reklam
1.000 öğeden 501 ile 510 arasındakiler gösteriliyor.