Bazen dehşetli cesurum, fakat bazen de uzak bir ayak sesinde facialar gizlendiğini zannedecek kadar, her şeyden korkuyorum; çocukluğumdan beri her an bir felakete uğrayacak gibi, sebepsiz korkarım, hatta altı yaşlarımda iken yatakta uyanık durduğum halde yorganın içinde büyük bir kudurmuş köpek var sanırdım ve hırıltılarını duyarak, titremeler içinde anneme sarılırdım. Buna rağmen, bir kere hareket haline geçtikten sonra tereddütsüz ve pervasız ileri atılırım. Çünkü tereddüt edecek olursak evlenmek şöyle dursun en küçük hareketleri bile yapamayız; mesela sigara içemeyiz, nikotinin yarın bize yapabileceği fenalıkları düşünmek elimizi felce uğratır; hiçbir gece uykusuz kalmayız; kaza ihtimallerini düşünürsek otomobile hatta vapura bile binemeyiz; her kuvvetli his gibi, tereddüt de insanı öldürebilir, hareketsiz ve mefluç bırakabilir. Dörtyol ağzında fazla durmayalım, fazla tereddüt etmeyelim, bir tanesine sapıverelim, nihayet şuna kaniim ki büyün yollar Roma'ya çıkar.