Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
AYİNE-İ MÜCELLADA NİHANIZ
İstisnasız bütün benliğimi reddettiğim için hattat seni terk etmeliyim. ....hiç kimseleri terk edemediğim için ben, seni evvela inkar ediyor, sonra o boşlukta, o kocaman boşlukta inkar edilmişin terki gibi garip bir komedyanın bütün küçüklüğünü yüklenerek seni terk ediyorum.
Dürr-i Yekta (İnci Tanesi) Sözler Sovyet döneminin ünlü Gürcü şairi Mayakovski ile Nâzım Hikmet, Moskova’daki üniversite yıllarında zaman zaman biraraya gelerek şiir üzerine konuşur tartışırlarmış. İşte böyle bir karşılaşmalarının birinde, Mayakovski sormuş: - Nâzım en ünlü şairiniz kimdir? Nâzım Hikmet hiç duraksamadan: -Şeyh
Reklam
"Ettik o kadar ref'i taayyün ki Neşati  Ayine-i pür tab-ı mücellada nihanız"
AYİNE-İ MÜCELLADA NİHANIZ
İçimdeki denizden kaç dalga geçtiğini kim saydı? Bütün kalelerimin neden her defasında böyle savunmasız düştüğünün sebebini kim merak etti? Her çıkışımda kalelerimden, biraz daha nasıl olup da bu kadar küçülebildiğimin nedenini kim anladı? Mutlak olanda var olmak için yaptığım her şey, yazdığım her yazı, var olmak ve toplanmak için attığım her imza biraz daha dağılmama ve küçülmeme yol açtı. Sırtımda alev gömlek, hattat içim yanıyor. Oysa hattat dışarıda kar yağıyor.
Sayfa 33 - Dergâh yay., 1. BaskıKitabı okudu
Neşatî
"Ettik o kadar ref'i taayyün ki Neşâtî Âyine-i pür tâb-ı mücellâda nihânız" - Neşâtî Maddeden sıyrılıp mânâya inkılâb etme, işini öylesine ileriye götürdük ki son derece parlak - üstelik cilalanmış, yani gösterme kabiliyeti arttırılmış - aynanın karşısında bile görünmez olduk... (Yahya Kemal, Fransız bir edebiyatçıya bu beyti okur ve Fransız edebiyatçı'dan şöyle bir yanıt alır : "Pes doğrusu! Bu beyitten başka hiçbir eseriniz olmasa kâfîdir.")
Sayfa 27 - Hayati İnançKitabı okudu
Ettik o kadar ref’-i taayün ki Neşâtî Âyîne-i pürtâb-ı mücellâda nihanız (Neşâtî) (Ey Neşâtî! Kendimizi ruh iklimlerinde öylesine yitirdik ki, artık gönlün parlak aynalarında bile görünmez olduk.)
Reklam
"Ettik o kadar ref'i taayyün ki Neşâtî Ayîne-i pür-tâb-ı mücellâda nihânız" 'Ey Neşâtî! Kendimizi ruh iklimlerinde öylesine yitirdik ki, artık gönlün parlak aynalarında bile görünmez olduk.' #Neşâtî
Sayfa 313Kitabı okudu
"Ettik o kadar ref ü taayyün ki neşati Ayine-i pür tab-ı mücellada nihanız biz" [Varlığımızı ortadan kaldırmak, şekerin çayda erimesi, aşkta karanlık bedeni eritip yok etmek işinde o kadar ileri gittik ki; son derece parlak, üstelik cilalanarak kabiliyeti artırılmış ayna karşısına bile geçtiğimizde görülmüyoruz. Ayna bizi gösteremiyor. Öyle ya, ayna bedeni görür, rûhu görmez ya; ma’nâyı bilmez ya!]
Ettik o kadar ref-i taayyün ki Neşâtî Âyîne-i pür-tâb-ı mücellâda nihânız!
Sayfa 275Kitabı okudu
110 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.