Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ettik o kadar ref-i taayyün ki Neşati Ayine-i pür-tab-ı mücellada nihanız!" (Ey Neşati, görünürlüğü o kadar ortadan kaldırdık ki, Pırıl pırıl cilalı aynada bile aksimiz sır olmuştur.)
Dergah YayınlarıKitabı okudu
Ettik o kadar tef-i taayyün ki Neşâti Âyine-i pür-tab-ı mücellâda nihânız! (Görünürlüğü o denli reddettik ki (Neşati) Pırıl pırıl cilalı aynada aksimiz görünmemektedir)
Sayfa 275 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Reklam
âyine-i mücellâda nihanız.
Sayfa 33 - Timaş YayıneviKitabı okudu
"İtdük o kadar ref-i taayyün ki Neşâtî Âyîne-i pür-tâb-ı mücellâda nihânız!" --- Ey Neşati, görünürlüğü o kadar ortadan kaldırdık ki, Pırıl pırıl cilalı aynada bile aksimiz sır olmuştur.
NeşâtîKitabı okudu
Yahya Kemal, Neşâti'nin bir gazelinden yalnız şu beyti, edebiyattan anlayan bir Fransıza okuyup îzâh ediyor. Diyor ki adamcağız: "Pes doğrusu! Bu beyitten başka hiçbir eseriniz olmasa kâfîdir.": Ettik o kadar ref'i teayyün ki Neşâtî, Âyine-i pür-tâb-ı mücellâda nihânız. (Maddeden sıyrılıp mânâya inkılab etme işini öylesine ileriye götürdük ki son derece parlak -üstelik cilalanmış, yani gösterme kabiliyeti arttırılmış- aynanın karşısında bile görünmez olduk.)
Sayfa 29 - BeyaniKitabı okudu
Ettik o kadar ref -i taayyün ki Neşâtî Ayine-i pür-tâb-ı mücellâda nihânız! (Neşâtî)
Sayfa 190
Reklam
Neşatî
"Ettik o kadar ref'i taayyün ki Neşâtî Âyine-i pür tâb-ı mücellâda nihânız" (Görünürlüğü o denli reddettik ki (Neşati) Pırıl pırıl cilalı aynada aksimiz görünmemektedir)
AYİNE-İ MÜCELLADA NİHANIZ
... Seni evvelâ inkâr ediyor, sonra o boşlukta, o kocaman boşlukta inkâr edilmişin terki gibi garip bir komedyanın bütün küçüklüğünü yüklenerek seni terk ediyorum.
Sayfa 33 - Timaş
Kendi iyimizi başkalarının hayatlarına bakarak belirlediğimiz başarı ölçütü sayılan, hatta var olmak için bile görünür olma zorunluluğu hissettiğimiz bu günlerde bir sır olmaktan korkmadan "Ettik o kadar ref ü taayyün ki Necati Ayine-i pür tab-ı mücellada nihanız biz" * "Görünürlüğü o kadar reddettik ki Neşati Pırıl pırıl cilalı aynada aksimiz sır olmuştur."
Sayfa 26
"Ettik o kadar ref‘-i te’ayyün ki Neşâtî Âyîne-i pür-tâb-ı mücellâda nihânız!" (Neşâtî) [Neşâtî! Ten kafesinde hapsolmuş ruhumuzu öylesine vücudumuzdan kurtardık, maddi varlığımızdan sıyrılıp, o kadar ruhtan ibaret kaldık ki şimdi parlak cilalı aynalarda bile görünmez olduk.]
Sayfa 275 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ettik o kadar ref'i teayyün ki Neşâti Âyine-i pür-tâb- ı mücellâda nihânız" [Maddeden sıyrılıp mânâya inkılâb etme işini öylesine ileriye götürdük ki son derece parlak -üstelik cilalanmış, yani gösterme kabiliyeti artırılmış- aynanın karşısında bile görünmez olduk.]
Maddeden Manaya
Ettik o kadar ref'-i teayyün ki Neşâtî Âyine-i pür-tâb-ı mücellâda nihânız.
Ettik o kadar ref'-i taayyün ki Neşatî Ayine-i pür-tâb-ı mücellada nihaniz Ey Neşati! Kendimizi ruh iklimlerinde öylesine yitirdik ki artık gönlün parlak aynalarında bile görünmez olduk.
Sayfa 287
110 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.