Bundan beş altı ay kadar önce, Sivrihisar'da çalışırken 4 yıllık fizik mezunu bir kardeşimiz vardı. Ben lise mezunuyum. Bir gün öğlen yemeğinde konu kara deliklere geldi. Ben, daha önce bu konuda okuduğum bazı teorileri anlattım. O karşı çıktı olay bilimsel bir tartışmaya döndü. Adam fizikçi ben sadece okuduğum bazı dergi, kitap ve seyrettiğim belgesellerden biliyorum. Neyse uygun bir zamanda teyit etmek üzere konuyu rafa kaldırdık. Olacak ya o akşam evde çay içerken belgesel kanallarının birinde, karadeliklerle ilgili bir belgesel yakaladım. Üstelik daha yeni başlıyordu. Çağırdım, başladık seyretmeye. Program bitince benim söylediklrimin çoğu doğrulandı. Hem de tarih ve isimleriyle. Kardeşimiz şaşkındı. Ağzından biraz da gayri ihtiyari aynen şu cümle döküldü: "Usta, kitap okumanın bir insanı bu kadar geliştirdiğine inanamıyorum. Bizzat görmesem belki de inanmazdım." Niye anlattım ben de bilmiyorum ama İyi geceler arkadaşlar.
“Tepenize çığ düştüğünde, bütün o karın altında yatarken neresi aşağı neresi yukarı anlayamaz olurmuşsunuz. Karı iteleyip kurtulmak istiyor ama yanlış yönü seçip kendinizi daha da derine, kendi mezarınıza gömüyormuşsunuz. İşte kendimi aynen böyle hissediyordum, yönünü şaşırmış, arafta kalmış pusulamdan olmuştum. Dahası sözcüklere dökemeyeceğim kadar derin bir bunalımdaydım.”
Reklam
Aynen öyle...
“Biliyor musun, insan üzgün olunca günbatımının tadına daha iyi varıyor.”
Yoluna devam etmesi gerektiğini biliyordu. Toparlanmalıydı. Unutmalıydı. Bir kaç aylak arkadaşı ve akrabası da aynen böyle söylemişti ve eğer Teddy de kendine dışarıdan bakıyor olsaydı, karşısındaki Teddy'ye keyfine bakmasını ve eski defterleri kapatıp hayatının geri kalanını yaşamaya devam etmesini söylerdi.
2086 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Bir şiir kitabından çok daha fazlası. Okudukça Nazımın hayatından kesitler buluyoruz. Adeta bir biyografi niteliğinde. Bütün şiirlerinin bir arada toplanması okuyucular için kolaylık olmuş. Sayfa sayısı korkutmasın elinize alınca bırakamıyorsunuz çünkü sevmeyi özlemeyi iliklerinize kadar hissedeceğiniz dizelerle dolu. “Bazen özledim diyemezsin, Nazım okuyorum dersin” diyorlar ya aynen öyle.
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20193,421 okunma
Bu küçük dünyadaki tüm varlıklar, birbirlerine, karşılıklı olarak bağımlıdırlar. Cankurtaran filikasında olmak gibi. Soluduğumuz hava Rusların, Zambiyalıların, Tasmanyalıların ve gezegenin tümündeki insanların soluduğu aynı hava. Bizi ayıran nedenler ne olursa olsun, Yerküre'nin kendisine hiçbir şey olmayacağı muhakkak ve bin yıl, bir milyon yıl sonra da aynen kalacak. Sorun, ana sorun, başlıca sorun - bir bakıma tek sorun - biz burada olacak mıyız?
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.