Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hastalık, yaşlılık ve ölümü hiç görmemiş ve onların ne olduğunu bilmeyen genç, mutlu prens Sakya-Muni, bir gezinti sırasında görünüşü perişan, dişleri dökülmüş, salyaları akan bir ihtiyara rastlar. O zamana kadar ihtiyarlığın ne olduğunu bilmeyen prens, şaşkınlık içinde arabacısına bunun ne olduğunu, adamın nasıl olup da bu acınası ve itici hale
''Bütün hayallerin umutla başladığını asla unutmayın. Mutlu sona ulaşan her başarı hikâyesi, şu sözlerle başlar: “Bir zamanlar umut eden bir adam veya bir kadın vardı.” Sizin hikâyeniz de aynı şekilde başlamalı.''
Reklam
"Sana her zaman saygılı mı davranıyor? İlk soru bu. İkinci soru, yirmi sene sonra da aynı kişi olsa, yine onunla evlenir misin? Ve son olarak,daha iyi bir insan olman için sana ilham veriyor mu? Bu üç soruya da evet cevabını verebileceğin birini bulursan, iyi bir adam bulmuşsun demektir."
İş insanı temizliyor, güzelleştiriyor, kendisi yapıyor, etrafıyla arasında bir yığın münasebet kuruyordu. Fakat iş aynı zamanda insanı zaptediyordu. Ne kadar abes ve manasız olursa olsun bir işin mesuliyetini alan ve benimseyen adam, ister istemez onun dairesinden çıkmıyor, onun mahpusu oluyordu. İnsan kaderinin ve tarihin büyük sırrı burada idi.
Sayfa 376
"Bir an için doğanın tüm güçlerini ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek -ve bunu bu verileri inceleyebileceğini de düşünürsek- aynı anda evrendeki en büyük varlıkları ve en küçük atomları da hesaba katarak bir hesap yaparsa,hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de, aynen geçmiş gibi, gözlerinin önündedir."
Ben onlar için hiçbir şey değilim...Hiçbir şey değilim...Senelerden beri aynı evde beraber yaşardık...Bu adam kimdir diye merak etmediler.Şimdi çekilip gideceğimden korkuyorlar...
Reklam
Ne kadarda kendine güveniyordu bu adam. Babasını nasıl da küçümsüyordu, üstelik bunu söylemekten de çekinmiyordu. Bana yüzüğü veren sakallı adamı gözümün önüne getirmeye çalıştım. Nazik olmaya çalışıyordu, ama onda da aynı vardı aynı güven. Dünyanın bütün sırlarına ermiş gibi sakin, artık beni hiçbir olay, hiç kimse şaşırtamaz dercesine umursamazca bakıyordu insana. Aslında bu ilgisiz yüz ifadesini, bu aldırmaz tavrı tanıyordum: Babamın arkadaşı, can yoldaşı, uğruna bizi terk edip gittiği Pakistanlı Şah Nesim de böyleydi.
Sayfa 104Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.