Benim gibi milyonlarca adam var, onlar gibi milyonlarca kadın. Halıların üstünde, mutfak tezgahlarında, kadife kanepelerde, çıtırdayan sedirlerde, gıcırdayan yataklarda deliler gibi yuvarlanıp duruyorlar. Herkes o kadar birbirinin aynısı ki, gelenler gidenleri ya da gidenler gelenleri aratmıyor. Galiba bu yüzden, kalabalığın yalnızlıktan bir farkı yok.