Surnâme, Osmanlılar çağında, evlenme, düğün-dernek, sünnet gibi sevinçli olaylar dolayısıyla, halkın da katılmasıyla yapılan ve birkaç gün süren zengin şölenleri, renkli törenleri, büyük eğlenceleri, olağanüstü gösterileri, bütün bu şenlikleri betimleyip anlatan kitaplara denilir. Yani Sumâme, kısacası düğün kitabı demektir. ( Arka kapak)
Aziz Nesin Surnamesi ise 6 yaşında ki erkek çocuğunun ırzına geçip boğarak öldüren ve suçunun bedeli olarak idam cezasına çarptırılan berber Hayri’nin bir şölen eşliğinde idam edilişinin hikayesini anlatır. Cezaevinde ki çarpık düzeni mahkumları, insanları suça iten etkenleri anlatırken toplumsal olaylara değiniyor. Tabii bunu yer yer kara mizahla yapıyor. Yani ağlanacak halimize güldürüyor, güldürürken düşündürüyor ince ince dokundurmalar yapıyor.
Kitap Berber Hayri’nin hikayesi ama Aziz Nesin’in kitapta asıl irdelediği sürekli değişim ve idam cezası. Cezaevine ilk giren Berber Hayri’nin halkın önünde idam edilene kadar geçen sürede gösterdiği değişim gibi.
Berber Hayri’nin son sözleri ;
‘’Sonsuz değişime inanıyorum ben , dedi, her şey ama her şey durmadan değişiyor’’
''Bende değiştim. Değişiyorum da… Dört yıl önce ağır suç işlemiştim, suçluydum. Ama dört yılda o denli çok değiştim ki, başka bir Hayri oldum , başka insan oldum. O suçu işleyen insan ben değilim artık. Siz suçlu diye bambaşka bir insanı, bambaşka bir Hayri’yi asıyorsunuz, tam bambaşka bir insan olduğum zaman..''
Kitapta en sevdiğim sözlerden biri de ;
"Tartı çekmez suçlarımız, yer götürmez günahlarımız var."
Aziz Nesin okuyun lütfen !!!