Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Efendi Babam (Kuddise Sirruha) buyururdu ki: "Oğlum!" Cins cinse meyleder." Müslümanlar da kâfirler de insan cinsi. Kafirlerin zevkle yasadigini gören bizim Müslümanlar, zavalllar,zevk dügkünü adamlar, onlara uyuyor. Onlar ne yapiyorlarsa aynisini yapryorlar. Mahmud efendi hz
Günlerimin nasıl geçtiğini sordu. Anlattım. Coşkuyla anlattım ve coşkulu olduğum için utanmadım. Babam da, gözlerinin içi pırıl pırıl, dinledi. Bana ikimiz aynı insanmışız gibi baktı. Ben onun devamıymışım gibi. O zaman algılarımın kökenini anladım. Günlerdir gördüğüm her şeye karışan şiirin kaynağını anladım.
Reklam
İkinci mola yerinde evi aradım. Gece geç bir saatte varacağımı söyledim. “Ben zaten geç yatıyorum,” dedi babam.
Kul kusursuz olmaz, Allah da (Celle celalühü) afsız olmaz. #müslüman
benimle ne zaman istersen konuşabilirsin. ben de bir zamanlar senin yaşındaydım, derdi babam hep. sadece senin hissettiğini sandığın şeyler, inan bana, ben onların hepsini yaşadım ve atlattım, hem de birden çok kez... bazılarını hiç anlayamadım ve bazılarında da bugün senin kadar cahilim ama yine de, insan yüreğindeki hemen her dönemeci, her bilet gişesini, her odayı biliyorum.
Abdurrahman'ibni Zeyd diyor ki: Babam bana "Bir kimseye bir şey bağışlasan, sonra senin selamının ona ağır geldiğini hissetsen, onu mahcûb etmemek için önce sen selam verme" dedi. Kullarına her türlü ni'meti verip, başa kakmayan Hak Teâlâ insanlara ihsan, iyilik etikten sonra onu başa kakmayı haram kılmıştır. Çünkü kulun menn’i ;İyilik etikten sonra karşısındakini ayıplaması ve üzmesidir. Hak Teâlâ Hazretlerinin menn’i ise böyle değildir. Onun menni nimet verererek kullarını memnun etmek, hatta ihsânını artırmak ve unları hatırlatmatmaktir.
Reklam
Babam, önce dinlemeyi öğren sonra da öğrenmek için dinle derdi.
Çok yalnız geçmişti çocukluğu, Babam beş yaşındayken ölmüş annesi, Üç sene sonra da babası. Belki de sebep buydu; Tadamadığı sevgiler için acırdım. Gözlerinden sevgi taşardı, Bazen bakışları uzaklara dalardı, O an yalnızlığını anlardım, Galiba, tadamadığı bu sevgileri arardı.
Babam korkuyordu. Ölesiye korkan biri korkudan titremeye bile cesaret edemez, babam da titremeye, tek bir zayıflık belirtisi göstermeye cesaret edemiyordu. Bard'a itiraf etmeyi de zayıflık belirtisi olarak görüyordu. Babamın düzeni korku sayesinde yürüyordu. En ufak bir zayıflık gösterecek olursa düzen bozulacaktı, babam bundan korkuyordu. Babam, ancak Bard karşısında el pençe divan durdukça, itaatkar oldukça onu kabul edebilirdi, fakat Bard böyle biri olmak istemiyordu. Para onun başarı ölçütü olmasına rağmen Bard'un zengin olmasından hiç hoşlanmamıştı babam, çünkü Bard zengin olunca babam onun üzerindeki maddi gücünü kaybetmişti.
Sayfa 61 - Siren YayınlarıKitabı okuyor
Yapayanlış örülmüş bir hırka giymişim yıllardır,onunla ısınmaya çalışmışım gibi hissediyorum kendimi.Babam anlattıklarıyla o hırkanın bütün ilmeklerini söktü.Ellerine yumağı dolayıp yavaş yavaş söktü üstümdeki hırkayı, çırılçıplak kaldım.
Reklam
“Her topraktan çömlek olmaz babam,” demişti o gün, “her insandan doğanın insan olamadığı gibi.
Bu da bir papatya. Biraz menekşe de vermek isterdim size, ama kurudu hepsi babam ölünce...
Efendi Babam: "Müslümanım demekle Müslüman olunmaz yaşamakla olunur" buyururdu.
! :( ...'akıllı' bir adam çocuğunu uykudayken sever, uyanıkken şımartmaz! Akıllı bir adamdı babam,...
Sayfa 109Kitabı okudu
Babam öldükten sonra, vücudumdaki bütün kanın çekildiğini hissettim, sanki bir illete tutulmuştum. Yapabildiğim tek şey, iç çeke çeke ağlamaktı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.