Li-3 sevgili Yasin'e ithaftır.
Benim nenem yüz küsur sene yaşadı. Elimizde bir belge yok ama. Fakat iyi parmak hesabı yaparız. Sultan Reşat der. Parmaklarımızı sayarız. Atatürk yeni padişah olduydu der, parmaklarımızı. Maşallahı vardı nenemin. Eceliyle kaybettiği üç evladını toprağa verdi. Yaşlanıp
Bir Türk gencinin muhakkak okuması gereken bu monografi kitabı ağır olmayan dili ve sıkmayan akıcılığla gerçekten akıcı ve bi o kadar da ilgi çekici bu kitap okunması gereken nadide kitaplardan olduğunu düşünüyorum. Kitabın en mest edici yanı ise son sayfalardaki gazete alıntıları olduğunu düşünüyorum. Düşünsenize tüm dünyayı yasa boğan bi kayıp ; yeri hiç doldurulamayacak.
Sakaryan'nın gazisi , istilalcıların galibi ve İzmir'in fatihi, tarihte en çok hayranlığa lâyık örneklerinden birisi olarak yaşayacaktır. - Bir ispanyol gazetesi-
“Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” diyen ve bu düşünceyi tüm benliğine ilmek ilmek işleyip, buna hayatını veren bir lider. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, bir tanımla babamız.
Kitap tam olarak Türk düşmanlığı düşüncesiyle ve objektiflikten uzak olarak yazılmış. Atatürk hakkında verdiği bilgileri Türk düşmanlığı ve Atatürk düşmanlığıyla harmanlamış. Evet o bu ülkenin lideriydi ancak bu liderliği kendine güç sağlamak için üstlenmemiş bu ülkeyi saplanıp kaldığı bataklıktan çıkarmak için kendi üzerine almıştı. Kitapta ise tüm bunlar apayrı bir boyuta taşınarak, yaptığı her şeyi liderlik ve güç için yaptığını anlatma gibi bir amaç gütmüş yazar.
Onu bir diktatör olarak tanımlıyor aslına bakılırsa buna yok diyemeyiz ancak bunun için Celal Şengör'ün çok yerinde bir tanımı bulunmakta; " Evet, Atatürk diktatördü diyoruz. Niçin bir diktatördü? Bu, ilaç almayı reddeden bir hastaya, tedaviyi reddettiği için ilacı zorla vermek gibidir."
Atatürk'ün eski asyanın bozkırlarında olsa doğru bir lider olacağını söyleyip onun ilkel, zorba ve savaşma peşinde olan bir lider olduğunu söylüyor. Ancak biz biliyoruz ya onun nasıl biri olduğunu. Bu ülkeyi saran örümcek ağlarından kurtarmak ve uygar bir ülke haline getirmek için bunca çabalamışken hakkında büyük bir art niyetle yazılmış kişisel bilgiler bulunuyor.
Şunu da belirtmek gerekiyor ki kitap Mustafa Kemal Paşa yaşarken yazılmış bir biyografi olup , kendisi kitabı incelemiştir.
BozkurtH. C. Armstrong · Kamer Yayınları · 20131,439 okunma
#gününyazarı #hergünebiryazar
Asıl adı Mehmet Nusret Nesin olan ve edebiyatımızın en sağlam direklerinden biri olan Aziz Nesin, 20 Aralık 1915'de İstanbul Heybeliada'da doğdu. Babası Abdülaziz Bey Giresun'un Şebinkarahisar ilçesine bağlı Ocaktaşı köyünden İstanbul'a yerleşti ve bahçıvanlık yaparak geçimini temin etti. Abdülaziz Bey, torunu Ateş
Zaman zaman geçmişte yaşayıp da keşke tanıma fırsatım olsaydı dediğim insanlara rastlıyorum. Sevgili Mîna'da artık onların başında geliyor. 1915 - 2000 yılları arasında yaşamış bu Dinozor (kendi deyimiyle ) ,Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıllarından itibaren ülkenin gelişimine bir çocuğun büyüdüğüne şahitlik eder gibi şahitlik ediyor.Bu kitapta