Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Saddam'ın, Batı Afrika'da Nijer'deki kaynaklardan "sarı pasta" adlı bir nevi uranyum cevherinden beş yüz ton satın almaya uğraştığını ima eden istihbarat raporlarına atıfta bulunuluyordu. Pek çok Amerikalının ve Britanyalının gözünde, Saddam'ın nükleer silah yapma olasılığı, Irak'ın işgal edilmesi, Saddam'ın devrilmesi için tek haklı nedendi. O yılın bahar mevsiminde ABD'nin önderliğinde işgal başladı. Vietnam Savaşından beri Amerika'nın en nefret edilen dış politika girişimi bu olmuştur. İstila sırasında görüldü ki Saddam'ın nükleer silah imalatı yapacak tesisi falan yoktu, üstelik muhtemelen, Nijer'den san pasta alma ihtimalini hiç yoklamamıştı. Bütün dünyadaki afişlerin, haber manşetlerinin tabiriyle, Bush Yalan Söylemişti."
Sayfa 17
O Eski Hücreye Benzer Ki
Ziya-yı şemse kapanmış bütün deriçeleri Bir öyle hücreye benzer ki ömrümün kederi. Gubar-ı ye's ü fena sinmiş orda elvana Emel, heves bırakılmış sükut u nisyana. Bütün hadayık-ı histen o toplanan ezhar Uyur mekaabir-i minada bi-ümid-i bahar. Bu penbe gül, bu gül ağır ağır erimiş Üzerlerinde değiştikçe her mükedder kış. Ocak harab ü tehi, lamba kimsesiz, a'ma Bu samt-ı haste eder hüzn ü uzleti ima. Soluk cidara asılmış, durur garik-i melal O çehreler ki uyur gözlerinde eski hayal... O eski hücreye benzer ki ömrümün kederi Çekilmiş ufk-ı teselliye karşı perdeleri...
Reklam
Boş bir evden o boşluğu çekip alan bahar rüzgârının bu hareketi, onu karşılamaya gelen insanlara karşı bir sorumluluk değil. Bunu istemeyenlere yönelik bir ima da barındırmıyor. Kendiliğinden gelip gidiyor, tarafsız bir evrenin kalbi gibi. Avucuma çenemi yerleştirmiş hâlde düşündüm. Benim kalbim de kaldığım oda gibi boşsa, bahar rüzgârı davetsiz bir misafir gibi çekinmeden gelecek ve gidecek miydi?
Bahar'ıma bir yol bulacağım...🍀🌿🕊
240 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
II. Abdülhamit’in saltanat sürdüğü İstanbul’da yaşayan bir ailenin öyküsü “Venüs”. Absürd bir doğum sahnesiyle başlıyor ve bir çok absürd kahraman ve olayla sürüp gidiyor. Kendine has uslubuyla, özgün konusuyla, biraz tanıdık biraz yabancı bir dünyanın güzelliklerini sermiş önümüze. Şekina ve Nergis'in hikayesi aslında bu kitap. Bir "kadın manifestosu" içerir. Muşmula ağacı altında ve Boğaz'ın serin sularında başlayan kitabımız yine aynı yerde bitiyor. Üzerine II. Abdülhamit’in gölgesi düşmüş, tedirginlikle dalgalanan İstanbul’da karşılıyor bizi Venüs. Önce doğuyla batının tam ortasında, Boğaz suları üzerindeki bir sandalda gözlerini dünyaya açan kahramanımızla tanışıyoruz. Bize 1908’de başlayan yaşamöyküsünü anlatıyor, anlatmalara doyamıyor. Doğumda ölen anne; oğlu değil de kızı oldu diye üzülen baba; aşkı, kendisini, erkekleri çok seven Şekina Hala. Ha bir de 350 yaşında olan Nergis Kadın var.Ailenin yedi kuşak hizmetkârı. Yazar bazı yerlerde çirkin imalarda bulunmuş ve bunları da güzel sözlerle gizlemiş diyebilirim. İma ettiklerinin isimlerini yazmamış ama siz kimler olduklarını okurken tahmin edebiliyorsunuz sırf bu yüzden kitabı yarıda bırakabilirsiniz. Yine de üslûbu,yazım şekli hoşuma gitti. Okuyabilir misiniz bilemem çünkü duyduğuma göre daha güzel kitapları varmış :)
Venüs
VenüsŞebnem İşigüzel · İletişim Yayınevi · 2013173 okunma
Boş bir evden o boşluğu çekip alan bahar rüzgarının bu hareketi, onu karşılamaya gelen insanlara karşı bir sorumluluk değil. Bunu istemeyenlere yönelik bir ima da barındırmıyor. Kendiliğinden gelip gidiyor, tarafsız bir evrenin kalbi gibi. Avucumda çenemi yerleştirmiş hâlde düşündüm. Benim kalbim de kaldığım oda gibi boşsa, bahar rüzgarı davetsiz bir misafir gibi çekinmeden gelecek ve gidecek miydi?
Sayfa 74
Reklam
Ayfer Karakaya-Stump’ın “ortodoksi-heterodoksi karşıtlığı yerine, müteşerri veya şeriat-merkezli İslâm ile mistik/batıni İslâm farklılaşması” üzerinde durması da korkarım meseleye doyurucu bir çözüm getirmiyor, zira “fıkıh konularında maharetli” gibi bir anlamı olan “müteşerri” sıfatını sadece Kadızadeliler için kullanırsak, onların karşıtlarının, örneğin Halvetilerin, şeriata önem vermediklerini ima etmiş oluruz ki, zamanın Halvetilerinin böyle düşündüğünü sanmıyorum.
"Bir başkasının duygularını yargılamak ve korktuğu, kaygılandığı, üzüldüğü için utandırmak ya da abartılı davrandığını ima etmek, kişide suçluluk duygusu hissettirerek, onu olduğundan daha farklı, suni, maskeli yaşamaya yönlendirecektir. Bu kafa karışıklığı da manipülasyon yapan kişi için ortamı uygun bir zemin haline getirecektir."
ŞİMDİKİ ÖYLE Mİ?..
Önceki, nasıl desem, heyecanlıydı; etrafına da bulaşan bir kıpır kıpırlığı vardı. Nasıl da kapıldım ona? Gençlik işte. Bir gün Kadıköy rıhtımında yürüyorduk. Tiyatrodan Haydarpaşa'ya doğru. Bırakın yazı, daha bahar gelmemiş. İlk tanıştığımız zamanlar. Aramızda daha yeni yeni belli oluyor bir şeyler. Rahmetli -ay rahmetli de nereden çıktı, ha
Bu, sevgiyi kullanarak yapılan manipülasyonun imzasıdır.
Eğer biri size yaptığı iyiliklerden bahsediyor, verdiği maddi veya manevi herhangi bir şeyi üstü kapalı bile olsa ima ediyorsa bilin ki manipülasyon yola çıkmış geliyordur. Sevgi kapınızı sadece çıkarsızlar, vefakârlar, vicdanlılar çaldığında açarsanız, manipülatörler için de hırsız alarmını kurarsanız, sevginizi içeride güvenle saklayabilirsiniz.
Küsurat yayınları
Reklam
Eğer biri size yaptığı iyiliklerden bahsediyor, verdiği maddi veya manevi herhangi bir şeyi üstü kapalı bile olsa ima ediyorsa bilin ki manipülasyon yola çıkmış geliyordur. .
Sayfa 216Kitabı okudu
Ve sen Alemlerin Rabbi'ne ,Ol deyince olduran Allah'ıma güvendim ve sükut hırkasını giydim.Bekliyorum sabırlaa...🌸🌸🌸 Umut ediyorum hayallerimizdeki gelecek zaman hikayesini.Bilmem ne zaman,kaç bahar sonrası...🌸💕🥰
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Zamanın Fethi" Öykü Kitabı Hakkında Mülahazalar "Zamanın Fethi" Yazar Ahmet Doğru'nun Ağustos 2023'te okurlarıyla buluşturduğu ilk öykü kitabı. Bu kitaptan önce beş şiir kitabını okurlarıyla buluşturmuş bir şair ayrıca Ahmet Doğru. KDY Yayınları etiketiyle okurlarıyla buluşturulan kitapta on iki öykü yer almakta ve
Zamanın Fethi
Zamanın FethiAhmet Doğru · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20232 okunma
600 syf.
2/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bugüne Kadar Yazdığım En Uzun Kitap İncelemesi
Muhtemelen tecavüz fantezisi olan bir yazarın 600 sayfa saçmalaması. 4 sene önce, daha liseye giderken okumuş ve sevmiştim. Şu an okuduğumda neyi sevdiğimi anlamıyorum. Aslında bu mutluluk verici benim açımdan. Çünkü bu demek oluyor ki geçtiğimiz dört senede değişmiş ve gelişmişim :) Aynı Bahar olarak kalmadığım için kendime teşekkür ediyor ve
Yabancı - Şahmeran
Yabancı - ŞahmeranÖznur Yıldırım · Pegasus Yayınları · 20167,1bin okunma
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.