Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın.
Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mi” diye kokuyu
Ünlü edebiyat eleştirmeni Belinski, İnsancıklar'ı okuduğunda çok beğenince, ilerde Dostoyevski'nin büyük bir yazar olacağını söylemiş. Zaten hali hazırda zihninde Öteki bulunan Dostoyevski, Belinski'nin de onu sıklıkla sıkıştırması üzerine, bu kitabı büyük bir hevesle yazmış. Arada yazmaya ara verdiği, hız kestiği dönemler de olmuş. Kitabın baş
Ufkunuzu genişletecek, bir çok olaya farklı açıdan yeni bir görüş kazanacağınızı düşündüğüm kitap. En azından benim için durum bu. Kitabı alıp kitaplığıma kaldırmak bile istemedim. Çalışma masamda uzun bir süre benimle kalacak gibi duruyor. Öyle açıp tekrar bakmak için değil de, kitabı gördükçe istediğim şeyi unutmamak için... Mehmet Genç bu uzun
Reklama inanmamızın nedeni bizim ikna olmamız değil, reklamın bize inanıyor olmasıdır. Garnier bize “kendine iyi bak” der, Nike “Yap gitsin” der, L’Oreal “Çünkü siz buna değersiniz” diye üsteler…
❝Bak, ben düşman deyince hep şeytanı düşünürdüm. Bu yüzden bütün savaşımı şeytana karşı verdim. Ama memleket şeytandan beter bir düşmanın pençesine düşmüş.❞
"olur ya da olmaz, gelir ya da gelmez, lutfedilir veya edilmez, alınır ya da alınmaz, gam çekme. gönül de Allah’ın mülküdür, emanettir. kirletme, yorma, üzme, yıkma, kırma, ağırlık yükleyip durma. emanete gözün gibi bak, yükü Allah’a bırak. kalbiniz güzel olsun, gerisi hallolur."
...
Susmak yalnızlığın ana dilidir, Ömür hanım, şiiridir, beni
konuşmaya zorlama ne olur. Sözün sularını tükettim ben,
kaynağını kuruttum. Geriye bir büyük sessizlik kaldı yü-
reğimde, kalabalıklar, kalabalıklar kadar büyük...Yalnızım
Ömür hanım, geceler boyu akıp giden ırmaklar gibi ka-
ranlıklar içre, öyle yitik, öyle üzgün, yalnızım...Sularım
toprağa sızıyor bak. Yüzümü geceler örtüyor. Binlerce taş
saklanıyor içimde. Kim kimin derinliğini görebilir, hem
hangi gözle?
Bu Dağların Ardı Var
Gönlümün Muradı Var
Gözlerinden Anladım
Sende Sevda Derdi Var
Ağlama Ceylan Balası
Sızlama Ceylan Balası
Gider Gözüv Karası
Soyunum Bak Canıma
Hepsi De Sevdağ Yarası
Abdülvahit KÜZECİOĞLU / Nida TÜFEKÇİ
Mısır’ın en çok kazanan en yetenekli doktoru idi. Bir gün muayeneye gelen çocuğa iğne vurması gerekiyordu. iğne paralı idi.
Anne, bu iğneyi alırsam, bir ay açız deyince büyük kardeşi camdan kendini aşağı attı.
İntihar ederken Anne kardeşime iyi bak
dedi.
İşte Her şey Ondan Sonra değişti
Meşali için.
Kardeşini yaşatmak ve sofradan bir tabak