Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
384 syf.
·
Puan vermedi
Gurbet kuşları romanı köyden şehre göç eden insanların büyük şehirde tutunma ve var olma mücadelesini gözler önüne serer.Bu doğrultuda köylüsü Gaffur'dan gelen İstanbul'da iş olduğuna dair yazmış olduğu mektuptan 3 sene sonra İflahsız Yusuf'un oğlu Mehmet, İstanbul'a gelir.Yazar Mehmet'in İstanbul'a geldikten sonra yaşadıklarını, köylüsünün kendisine nasıl sırt çevirdiğini, büyük şehirde kimsesizlik, barınma sorunu, işsizlik gibi sıkıntılarla dolu süreci eserinde güzel bir şekilde kahramanının bakış açısından yansıtır.
Gurbet Kuşları
Gurbet KuşlarıOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20201,077 okunma
218 syf.
·
Puan vermedi
Talip Apaydın, Kente İndi İdris adlı romanında içinde bulunduğu geçim sıkıntısı sebebiyle İdris'in , köylüsü Kara Ömer'in şehirdeki yaşantısı hakkında anlattıklarına özenerek, onun gibi rahat, refah dolu bir yaşayışa ulaşabilmek amacıyla köyündeki tüm arazisini ve hayvanlarını satarak, annesinin karşı çıkmasına karşın, ailesiyle birlikte göç etmesi ve beraberinde burada yaşadıkları iş bulma sıkıntısı, barınma problemleri konu edilir.
Kente İndi İdris
Kente İndi İdrisTalip Apaydın · Başak Yayınları · 199110 okunma
Reklam
İnsanlar beni deli ediyor! Yaşama amaçları: barınma, beslenme, üreme! Etrafımdaki insanlara bakıyorum da, daha büyük bir ev, daha lüks bir araba, daha lezzetli yiyecekler falan fişman. Kapitalizm! Ey insanlar. Canlarım. Ciğerlerim. Kim uyuttu sizi? Hangi kötü kalpli büyücü yedirdi size bu zehirli elmaları? Ulan hadi biriniz uyumuş olsanız, öpüp uyandıracağım ama, herkese yetişemem ki! Kapitalizmin beşiğinde ölüm uykusu! E bebeğim eeee ee e! Dandili dandili dastana/ Danalar girmiş bostana/ Kov bostancı danayı/ Yemesin lahanayı. Ne için yaşıyorsun? Hayatın anlamı nedir? Sabah işe gidiyor, akşam eve dönüyorsun. Ulan danalar da sabah çayıra gidiyor, akşam dönüyor. Sen hiç akşamları ahırında kitap okuyan bir dana gördün mü? Varoluş gizemini çözmeye çalışan bir dana? Hayır. Göremezsin. Neden? Çünkü danalar hayatın anlamını bilmeden yaşar. Peki insan ne için yaşar? Lahana için mi?
Kaptırmış gidiyorlar... Sabah işe, akşam eve... Sabah işe, akşam eve...para kazanıyorlar, evler arabalar alıyorlar, gezip eğleniyorlar, çalışıyorlar, uyuyorlar, uyanıyorlar... yiyorlar, içiyorlar, evleniyorlar, çoğalıyorlar...fakat yaratılış amaçlarını tamamen unutmuşlar. Anlamsız ve amaçsız bir hayat sürüyorlar,,,Yaşamlarını''beslenme-barınma-üreme''ekseninde sürdürüyorlar. İyi de... hayvanlar da böyle yaşıyorlar?
İnsanın siyaset, bilim, sanat ve dini inanış gibi şeylerle ilgilenmeden önce, karnını doyurma, barınma ve giyim gereksinimlerini tatmin etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, birincil maddi tatmin araçlarını üretebilmiş ve belli bir ekonomik düzeye gelmiş olan ülkelerde, sosyolojik ve politik kurumların, sanat eserleriyle dinin gelişmesi söz konusu olabilir ancak. İnsan bu doğrultuda hayat tarzı tarafından şekillendirilmiştir.
Hayal gerçeğe katlanmak için gereklidir. Temel gıda, giyinme ve barınma gibi bedene yönelik harcamalar eti, hayaller ruhu doyurur.
Reklam
Bugün, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Tarihi Devletler, önceleri, baskıya dayanan bir anlayışla yönetilmekteydi. Bu anlayışa son vermek amacıyla 1215 yılında İngiltere Kralı'na kabul ettirilen bildiri olan Magna Carta, insan hakları kavramının ilk belgesi sayılır. İnsan hakları konusunda yayımlanan bir diğer önemli bildiri ise, Amerika'da
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Öyle hastalar var ki, babası ölmüş, annesi, en az yetmiş yaşında. Artık bırakın evladına bakmayı, kendine bile bakamayacak durumda. Tek endişeleri bizden sonra ne olacak. Evet maalesef çok acı bir gerçek. Bir tanıdığım anne yetmiş üç yaşında, iki evladı da hasta. Biri kız, biri erkek. Anne şeker ve tansiyon hastası. Tek üzüntüsü; "ben
Kaptırmış gidiyorlar... Sabah işe, akşam eve... Sabah işe, akşam eve...para kazanıyorlar, evler arabalar alıyorlar, gezip eğleniyorlar, çalışıyorlar, uyuyorlar, uyanıyorlar... yiyorlar, içiyorlar, evleniyorlar, çoğalıyorlar...fakat yaratılış amaçlarını tamamen unutmuşlar. Anlamsız ve amaçsız bir hayat sürüyorlar...Yaşamlarını ''beslenme-barınma-üreme'' ekseninde sürdürüyorlar. İyi de... hayvanlar da böyle yaşıyorlar? |Ömer Faruk Dönmez - Bir Kitap Bir Balta
Reklam
284 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Leyla'nin Evi" Livaneli'nin okudugum 4.romaniydi. Tıpki 'Serenad'da yaptigi gibi ana fikri yine 'Her şerde bir hayir var' sozu uzerine kurmus ( bence). Bu kitapta bir de 'alma mazlumun ahini cikar aheste aheste' sozunun nasil gercek olabilecegini goruyoruz... Ele alinan konu cok ilgi cekici ve hayli dusundurucu: Dagilan Osmanli'dan sonra herkes birbirinin evine yerlesti, mulk sahipleri yok ya da ellerinden alinmis cesitli hile hurdayla. Aslinda Osmanli ile baslayan bir sey degil dunya kuruldu kurulali barinma ihtiyaci en onemli ihtiyac ve insanlar tamahkar. Malesef hep daha fazlasini isteyen insanlik hic durmuyor hala daha baska topraklara goz dikiyor... Gercekci karakterler, harika bir kurgu ile birlersince biz okurlara da keyifle okumak kaliyor. Romanda begenmedigim tek konu Ataturk ile ilgili bir ani paylasilirken 'hadi ordan zevzek' deniliyor Ata'miza hitaben. Her ne kadar bir karakter diyor olsa bile bunu, kitapta hic deginilmemesine tercih ederdim. Ayni sekilde yabancilar da isgal altindaki Osmanli padisahindan icin "... oyuncak olmus bir karga gibi" benzetmesi yapiliyor. Yabancilarin gozunden padisah bu sekilde goruluyor yazar da bunu yaziyor diyebilirsiniz ama hic yazmasa da olurdu bu benzetmeyi bence...
Leyla'nın Evi
Leyla'nın EviZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201728,4bin okunma
Özgürlük
"Hükümetler Afrika'da önce beslenme ve barınma sorununu çözmeli; özgürlüklerini sağlamak sonra gelir," diyen bir Batılı diplomata, Afrikalı bir kadının verdiği cevap çok manidardır: "Konuşma özgürlüğüm olmazsa, ekmeğimi kimin çaldığı hakkında nasıl konuşacağım?"
Dünyanın bu bölgesinin tarihi, birbirinin mülküne konma tarihi. Mücadelelerin, savaşların çoğunun altında mülk kavgası var. Boşalan evler, dolan evler, mülk kavgaları, insanoğlunun barınma ihtiyacı, başının üstünde bir çatı bulunması temel gereksinimi, tarih boyunca bir çok trajediye yol açmış.
Hayal
Hayal gerçeğe katlanmak için gereklidir. Temel gıda, giyinme ve barınma gibi bedene yönelik harcamalar eti, hayaller ruhu doyurur...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.