Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Bir asker, dış görünümü itibariyle, ülkesini korumak isteyen bir kahraman ve yurtseverdir ya da böyle bir görüntü çizer. Oysa gerçekte bir asker, yoksulluğu nedeniyle, düzenli beslenme ve barınma güdüsüyle, kendisini savaş makinesinin bir aracı, bir dişlisi, bir yemi durumuna uğratmış şanssızdan başka bir şey değildir.”
Cumhuriyetin iki düşmanı vardır. Bunlar, cehalet ve yoksulluktur. Bu iki melanet yok edilemediği sürece, her şey boş bir sevdadan başka öte değil. Zihni işlenmemiş, beslenme ve barınma derdinden bir türlü kurtulamamış insanlara, süslü sözler, ideal fikirler hiçbir anlam taşımıyor ki, ondan yüksek asalet beklemek ise avanaklık yanında canlıları hiç tanımamak aymazlığından başka ne olabilir?
Sayfa 202
Reklam
Mücevher gerekli bir emtia değildir. Ancak hayal, gerçeğe katlanmak için gereklidir. Temel gıda, giyinme ve barınma gibi bedene yönelik harcamalareti, hayaller ruhu doyurur. The Man Who Sold The World adlı şarkı, dinleyiciye şunu sordurur: The Man Who Bought The World kimdir? Dünyayı satın alanların kim olduğunu öğrenmek için Antalya’ya gelmek yeterlidir. Dünyanın tapusunu satanlara tezgâhtar, alanlara turist denir.
160 syf.
10/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Oldukça etkileyici bulduğum bu eser üzerine kısa birkaç satır yazmadan geçemedim. Kim Hye-Jin Koreli bir yazar. Kadına dair toplum sorunları, iş hayatı ve barınma meseleleri üzerine kafa yoran bir kişilik. Toplumun dayattığı kimliklerimiz, her şeyi göze alarak savunduğumuz seçimlerimiz, oynamak zorunda kaldığımız rollerle doğumdan ölüme kadar süren yaşam mücadelemiz üzerine yazılmış sade olduğu kadar vurucu bir eser kaleme almış. “Oysa hayat durup sizi bekleyecek kadar hoşgörülü değildir...” Kadının toplumdaki yeri, kadınların birbirleriyle ilişkileri, yaşlılığın yıkıcılığı, cinsiyet rollerinin karmaşası çerçevesinde yazılmış etkileyici bir metindi. Kim Hye-Jin hem eğitimli hem eğitimsiz yalnız kadının çalışma hayatında karşılaştığı zorlukları, geleneksel aile yapısının çözülmesiyle beraber bireyin yeniden inşasını hayran olunası sadelikte bir dille aktarmış. Romanın esas karakteri olan anne, cinsel kimliği toplum tarafından reddedilen kız evladı, kızının partneri ve annenin bakıcılığını yaptığı demans hastası çevresinde dönen olaylar birbiriyle temasta bulunan kadınların önünde sonunda birbirini anlayacağı mesajını olabildiğince doğal aktarıyor okura. Ana düşünce olarak yazarın önüme serdiği en büyük çıkarım, yaşamı bizden sonraki kuşaklara bırakırken endişeyle boğulmak yerine umuda sarılalım hissi oldu. Doğru ve normal bir yaşam diye bildiğimiz şey hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmayabilir.
Kızım Hakkında Her Şey
Kızım Hakkında Her ŞeyKim Hye-Jin · İthaki Yayınları · 2023473 okunma
..Yoksulluk Halleri kitabının yazarlarından Aksu Bora şöyle anlatır: “Girdiğimiz bütün evlerde hastalık vardı. Görüştüğümüz kişiler, eşleri ya da çocukları, sakatlık ya da kronik hastalıklarla yaşıyorlardı. Beslenme ve barınma koşulları düşünüldüğünde, bu durum şaşırtıcı değil. Hastalık ya da sakatlık, tıpkı yoksulluk gibi, kuşaktan kuşağa aktarılıyor gibi görünüyor.”
Sayfa 105 - İletişim Yayınları, Çocuklara Kurulan Saatler, “Çocuklara Yalan Söylemek” yazısı.
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"KİMİN KİM OLDUĞUNU ÇÖZEMEDİĞİMİZ ZAMANLAR."
Çoğumuzun çocukluğundan hatırladığı, anne, baba ya da başka büyüklerinden duyduğu masallar, efsaneler vardır. Öyle bir anlatırlar ki size, öyle bir kaptırırlar ki kendilerini, , onlara bakan, bilgi açlığıyla bekleyen birkaç göze, anlattıkları hikayenin gerçek olduğunu ispat etmek isterler sanki. Ben de bir zamanlar o çocuklardan biriydim. Babamın
Luna
LunaBuğra Gülsoy · İnkilap Kitabevi · 2022246 okunma
Reklam
Sadece bir ev istemiştim. Konu barınma değil...
Doğru olan; eşit gelir dağılımı değil, adil gelir dağılımıdır. Yukarıda belirttiğimiz beslenme ve barınma konusunda, imkânı olan herkes istediği kadar lüksü tercih edebilir. Devlet kimseye, nasıl ve ne şekilde yaşayacağını dikte edemez.
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sineklerin Tanrısı Özet
SPOILER ICERIR! (Yazının yıldızlarla başlayıp biten kısmı kitabın özeti.Sonraki küçük kısım ise kitap hakkındaki kişisel görüşlerim) *********** "Atom Çağı" olarak adlandırılan bir zamanda 5-12 yaş aralığında bir grup çocuk savaştan kaçırmak için bir uçağa bindirilirler fakat uçak arızalanır ve ıssız bir adaya düşer.Uçaktaki tüm
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202180,3bin okunma
Her bireyin yaşamaya hakkı vardır. İnsanlar bu hakkı yazıya dökmüşlerdir. Buna “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” denir; bütün insanların, insan oldukları için sahip olmaları gereken hakları sıralayan bir bildirgedir bu: Özgürlük, güvenlik, sağlık, iyi beslenme, giyinme, barınma, eğitim alma ve okumayı, yazmayı, saymayı öğrenme hakkı... Bütün insanlar bu hakları öğrensin ve tanısın diye, tek bir insan hakları evrensel bildirgesi vardır. Nasıl bir dünyada yaşamamız gerektiğini, nasıl bir dünyada yaşamak istediğimizi söylemek için tek bir bildirge...
Sayfa 37 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
Bugün yetişkin çocuklar evden daha geç yaşlarda ayrılıyor veya ayrıldıktan sonra eve dönmelerine daha sık rastlanıyor. Ayrıca önceki kuşaklara göre daha ileri yaşlarda evleniyorlar. İşsizlik ve barınma maliyetlerinin artışı gibi pek çok güncel ekonomik etkenden söz etmek mümkün olsa da, bu durumun işaret ettiği başka bir gerçek daha var: İçsel olgunlaşma ve aileden ayrılma süreci yavaşlıyor.
Sayfa 9 - Metropolis Yayıncılık, 1. Baskı, Nisan 2022
"...son derece diğerkâm bir insan oluşuydu ki , bu yalnızca kadınlara has bir özelikti ; bu tip kadınlar , yitip giden gençliğin , hiç sahip olmadıkları güzelliğin , yakalama şansı elde edemedikleri başarıların , kasvetli yaşamlarında barınma imkânı bulamayan parlak umutların yerine saf bir sevgi ve adanmışlığı koyar, kendilerini sevdiklerine kul köle ederlerdi ."
Dünyan bu bölgesinin tarihi birbirinin mülküne konma tarihi. Mücadelelerin, savaşların çoğunun altında mülk kavgası var. Boşalan evler, dolan evler mülk davaları insanoğlunun barınma ihtiyacı başının üstünde bir çatı bulunması temel gereksinimi, tarih boyunca bir çok trajediye yol açmış.
İnsanlar çıldırmış diyorum bayım, insanlar…Kaptırmış gidiyorlar… Sabah işe akşam eve… Sabah işe akşam eve… para kazanıyorlar, evler arabalar alıyorlar, gezip eğleniyorlar, çalışıyorlar, uyuyorlar, uyanıyorlar… yiyorlar, içiyorlar, evleniyorlar, çoğalıyorlar… fakat yaratılış amaçlarını tamamen unutmuşlar. Anlamsız ve amaçsız bir hayat sürüyorlar… Yaşamlarını “beslenme / barınma / üreme” ekseninde sürdürüyorlar. İyi de... hayvanlar da böyle yaşıyorlar?
Ölen insan sayısının bu denli artmasına neden olan faktörlerin en önemlileri, geç müdahale, kamu otoritesinin eksikliği, afete hazır olmama, koordinasyonu sağlayacak afet yönetim planının olmayışının getirdiği plansızlık ve koordinasyon eksikliği, acil müdahale sağlık merkezlerinin oluşturulamaması, Zorlu kış şartlarında barınma ihtiyacının giderilememesi olarak sıralanabilir.
Sayfa 109Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.