‘sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayale.
halbuki sen orda, şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle
ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten var’
Asil ruhlarda acılarını dile getirmelerini engelleyen bir utanç duygusu vardır, sevgi dolu bir merhametle kederlerinin derinliğini sevdikleri kişilerden gizlerler.
Ben o yazdıklarımı ancak sana yazabilirdim. Çünkü şu kainat denen nesnenin içinde en çok sevdiğim yürek, üstüne en çok titrediğim insan kalbi senin göğsündekidir.
-Hiçbir insan başka bir insanın önünde bütün deliliklerini, ruhunun bütün korkunç taraflarını bu kadar açıkça itiraf etmek cesaretini gösterememiştir. Ben eğer bu cesareti gösterebildiysem seni hudutsuz, uçsuz bucaksız sevdiğimden, seni kendimden ayırt edemediğimdendir’
O zamanlar "ben, beni kimse görmediği zaman en çok kendim oluyorum" diye düşünürdüm. Kimse sizi gözlemiyorsa, içinizdeki gizli ikinci kişi dışarı çıkıp dilediği şeyleri yapabilir.