Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
"Başka türlü bir şey benim istediğim Ne ağaca benzer ne buluta benzer Burası gibi değil gideceğim memleket Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim kız Rengi başka, tadı başka."
Reklam
Alfabeye eklenmesi gereken harfler:
05 Ocak 1934 tarihli Orhun'un 3. sayısındaki yazının başlığı "X Meselesi" dir. Alfabemize x ve w harflerinin alınıp alınmaması, o sıralarda gazetelerde tartışılmıştır. Bu vesileyle Atsız, alfabedeki eksikliklerden bahseder: "Bugünkü elifbemiz bugünkü Türkçe için çok eksiktir. Bazen iki sedayı bir tek şekille gösterdiğimiz için
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Atsız'ın 1940'lardaki kalem kavgaları: 19351940 arasında Atsız dergi çıkaramamış, daha çok bazı kitaplarının hazırlığıyla ilgilenmiştir. 1937'de Bozkurtların Ölümü'nün ilk bölümünü yayımlamaya başlamış, 1939 yılına kadar da Şükrullah ve Müneccimbaşı tarihleriyle meşgul olmuştur. 1940 yılında Atsız'ın tekrar şiddetli bir
"Dikkat ediniz kardeşler, dikkat!" diye devam ediyordu, "Yüksek meclisin kararına aykırı bir şey yapmayasınız! Katliam sosyal bir ilaçtır. Sosyal varlıklar da organik varlıklar gibi aynı kanunlara tabidir. Bir hastayı tedavi ederken fena mikropların vücutta kalmasına müsaade etmek, onların yeniden üreyip hastayı öldürmesini istemek demektir. Bir memleket alındığı vakit yabancı bir unsurun kalmasına müsaade etmek de, bu mağlupların galiplerine karşı besleyecekleri pek tabii olan kin, garezle silahlanarak üremelerini, bir gün vatanın en zayıf zamanında kalkıp intikam almalarını istemek demekten başka bir şey değildir.
Reklam
"(...)Acaba bu Lâtince kabul edilebilir mi? Bu kabul edildiği gün memleket herc ü merce girer. Her şey bir yana kütüphanelerimizi dolduran mukaddes kitaplarımız, tarihlerimiz, yazılarımız ve binlerce cilt eserlerimiz bu lisanla yazılmış iken büsbütün başka bir şekilde olan hurûfu kabul ettiğimiz gün en büyük bir felakete maruz kalacağız. Ve böylece derhal bütün Avrupa'nın eline güzel bir silah vermiş olacağız(...)" Kazım Karabekir
Sayfa 260
Başka türlü bir şey benim istediğim: Ne ağaca benzer, ne de buluta. Burası gibi değil gideceğim memleket Denizi ayrı deniz, Havası ayrı hava.. Bir başka yolculuk dalından düşmek yere yaşadığından uzun. Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere Ağacın yüksekliğince Dalın yüksekliğince rüzgarda ve bir yeni ömür Vardığın çimen yeşilliğince Nerde gördüklerim? Nerde o beklediğim Rengi başka Tadı başka..
Can Yücel
Can Yücel
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.