Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu bir “Vehn” krizidir!
İlk önce yüreklerimizde başladı Efendimiz’in (s.a.s) bahsettiği Vehn krizleri… Büyük bir dünya sevgisi kapladı tüm benliğimizi. Daha çok kazanma hırsı, daha lüks yaşama arzusu, daha iyi evlerde oturma, daha iyi arabalara binme hayalleri işgal etti yüreklerimizi… Sonunda ne davamıza, ne gariplere ne de merhamete yer kaldı yüreklerimizde. En son
297 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Demokrasiyi savunun,
O bir gün hepimize lazım olacak . Faşizm nedir? Vietnam'da öldürülen bir çocuk Filistin'de vurulan bir bebek Hiroşima ve Nagazaki'de kaybolan bir tarih Doğu Türkistan'da ırzına geçilen bir kadındır. Mahir Çayan, Sinan Kazım Özüdoğru, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz ve Ahmet Atasoy Türkiye’nin Bağımsızlığını, Demokrasiyi ve Sosyalizmi gerçekleştirmek istedikleri için ABD emperyalizmi ve ülke içindeki uzantısı sömürücü sınıfların iktidarı tarafından 50 yıl önce Kızıldere’de katledildiler. Sokrates, Lavosier, Figani, Nefî, Şehzade Mustafa, Hallac-ı Mansur, Pir Sultan Abdal, Deniz Gezmiş... Hepsi demokrasiyi hiçe sayanlar tarafından katledildi. Gerçeği göz göre göre yalanlarla süsleyen devrin iktidarları tarafından... Kime yaradı peki bu? Aynı faşizm onları da tepetaklak etmedi mi? Selimiye'de, Metris'te devrimciler işkence görürken Mamak'ta da ülkücüler görmedi mi? Diyarbakır Cezaevleri'nde Kürtler'e zulüm yapıldı da Kerkük Zindanı'nda Türkmenler'e yapılmadı mı? Zamanında başörtüsü yüzünden okula alınmayanlar şimdi de aynı politikayı LGBT'liler için de gütmüyor mu? 68, doğru tasfiye edilememiş farklı fraksiyonlardan ve romantik yaklaşımlardan dolayı etkisiz bir kitle hareketi olarak kaldı. O zamanki koşullar da bunun ekserisi. Ama bizim imkanlarımız var. Merhamet uykuda, adalet gibi kavramla ise henüz tanışmadık. Demokrasiyi de kendilerinin işine geldiği gibi kullanıyorlar. Yumurta kapıya dayandı, daha neyi bekliyorsunuz?
Bizim '68
Bizim '68Aydın Çubukçu · Kayhan Matbaası Evrensel Basım Yayın 29 · 1997142 okunma
Reklam
"Haydi şu başörtüyü çıkaralım başınızdan..."
Bir gece Ankara'da Halkevi salonlarında bir toplantı vardır. Atatürk de o toplantıya gelmiştir. Bir ara Atatürk'ün gözüne bir köşede oturan Kılıç Ali'nin yetmişindeki başörtülü annesi ilişir. Önce gider yaşlı kadının elini öper sonra da: -"Haydi şu başörtüyü çıkaralım başınızdan..." Der. Zavallı ihtiyarcık bir taraftan siz önce Paşam şu tazelerin başını açın der ama öte yandan da yapma anne der gibilerden dudaklarını ısırmakta olan oğluna bakar... Zaten daha fazla Mustafa Kemal'e dayanabilmesi mümkün değildir. -"Canım bunun namahremi olur mu? Biz sizlerin çocuklarıyız." Diye ısrar eden Atatürk, örtüyü beyaz saçlı ananın başından çekivermiştir bile. İhtiyar ananın başından başörtüsü gidince, onun derhal elleriyle saçlarına ve topuzuna bir şekil vermeye çalışışı Atatürk'ün dikkatinden kaçmamıştır.
Sayfa 154 - Kaynak: Hikmet Bil, Atatürk'ün Sofrası, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, 2. Baskı, İstanbul 1999, Sayfa 154.
Savaş Risalesi
Uhut’tan Koşup gelen Birkaç müslüman: Eyvahlar olsun, eyvahlar olsun Yeryüzü Efendisini kaybetti eyvahlar olsun! Sümeyra kadın ekmek yapıyordu Elleri sakindi Gözleri dalıp gidiyordu Sanki maverayı seyrediyordu. İçinde bir mahşer kaynıyordu. Yüreğinde Uhut
Çocukluk: Sıkıntılar İçinde Bir Memur Ailesi Bizim yaşlarımızda, çocuk yaşta, en çok giyilen şey, cızlavet lastikler vardı. Başka türlü ayakkabı falan alamazdık. Ama amcam bize zaman zaman bayramda ayakkabı alırdı. Doktor amcam... Zaten elini öperdik amcamın bayramlarda. 5 lira, 2,5 lira falan para verirdi. Onları da getirir koşa koşa annemize
240 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Kadın olmak her yerde tehlikeli."
Merhabalar,
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini Doğurmak
ve
Yıkanmak İstiyorum
Yıkanmak İstiyorum
kitaplarından sonra her şeye olan bakış açım değişti neredeyse. İnsan hiç okuduğu birkaç kitap sayesinde olgunlaştığını ve büyüdüğünü hissedebilir mi? Ben bu üç kitap sayesinde hissettim. Acı gerçekler... Sanırım bu üç kitabın maalesef ki ortak yanı bu. Okurken iki kitapta ne kadar ağladıysam burada tam tersine
Başkaldıran Beden
Başkaldıran BedenMona Eltahawy · Epsilon Yayınları · 202038 okunma
Reklam
PEÇE TAKMAK FARZ MIDIR? DELİLLERİ NELERDİR?
Alimler, yabancı erkeklerin yanında kadının yüzünü ve ellerini kapatmasının gerekliliği konusunda ihtilaf etmişlerdir. İmam Ahmed'in ve İmam Şafi'nin sahih olan görüşüne göre kadının yabancı erkekler yanında yüzünü ve ellerini kapatması vaciptir. Çünkü yüz ve eller bakma açısından mahremdir. Ebu Hanife ve İmam Malik'e göre ise
320 syf.
·
Puan vermedi
Özgürlük
Bir direnişin hikayesi "Mutluluk mu? Kaygı mı? Sevinç mi? Hüzün mü? Neydi hissettikleri? Hem hiçbiri hemde hepsiydi belki..." Yada yalnızca en büyük değeri olan başörtüsüne sahip çıkma hazzıydı Zehranınkisi "zorla, tehditle, baskıyla, şantajla sunulan dar kalıpları, dikte ettirilmeye çalışılan yaşam tarzı" na karşı çıkan ve
Bir Direniş Hikayesi
Bir Direniş HikayesiVedat Sağlam · Mecaz Yayınları · 20206 okunma
Tesettür kavgası ile büyüyen bir nesil, bugün farklı bir tartışma ile karşı karşıya kalmıştır. O tartışma da şudur: Tesettür ne idi? Kadınların giyinmeleri için mi kavga ediliyordu, tesettürleri için mi? Mevcut durumda, Müslüman kadınların istedikleri gibi giyinmelerine izin verilmiştir ama tesettür nerededir ya da tesettür bu mu idi? Yıllarca başörtüsü kavgası verilirken akıbet bu mu olacaktı? Tesettürsüzlüğün getirmesi muhtemel durumu, tesettürün kendisi getirecekti de neden bir asra yakın zaman bunun mücadelesi yapıldı?
Dünyadan Sorumlu Dr: Gülsen Ataseven
Bir gün gayet frapan bir kıyafet ile boş bir amfide namazını kılar. Annesi kendi yaşayamadıklarını kızında yaşatmak istediği için kızının modayı takip etmesine büyük önem vermekte, onun giyimindeki frapanlıkla kendini mutlu hissetmektedir. Namazını bitirdiğinde, daha sonra Vakıf Gureba'nın dahiliye mütehassısı olacak olan Güngör Savaş gelir
Reklam
Tozlu Pembe
Melike hemen elini ağzının üstüne kapatıp başın yere eğdi. "Anasını satayım güleceğim ama şu Şeyma'nın Casper halası aklımı alıyor. Ellerimi tutup bıdır bıdır bir şey söyledi az önce. Sövdü mü ne? Anlamadım ki karşılık vereyim." Casper hala dediği Şeyma'nın hacı halası Meryem hanım. Sabahtır en baş köşede oturmuş başında beyaz namaz başörtüsü ile herkesi süzüyordu. Tahmini 60 yaşlarındaydı ve anladığım kadarı ile kulakları da pek iyi duymuyordu. Ara ara muhabbete girmeye çalışıyor çoğunlukla ise tesbih çekiyordu. "Ne sövmesi be?" dedim kısık bir sesle. "Herkese yaptı ya onu. Salavat getirerek selam veriyor kadın." Anında alık bakışlarını bana çevirdi. "Harbi mi kız?” dedi şaşkın şaşkın. ”Lan ben bana sövüyor sandım. O dudaklarını oynattıkça bende seninkine, bende seninkine diyerek dudaklarımı oynattım ha." Anında gelen gülmeme hakim olmak için elimi komple dudaklarıma kapattım. Allah razı olsun Muzaffer'in sevgilisi ile yaptığı kavga şiddetlenmiş olacak ki derin bir "Offff!” çekince benim kıkırtım araya kaynadı. "Lan durduk yere bile günaha giriyorum. Valla Ebu Cehil değilsem bile olmama ramak kaldı ha. Hale bak." diye homurdandı Melike.
155 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.