416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Çok okunası bir kitap...
Okumaya doyamadığım bir kitap daha yazmış sevgili @iclalaydin . Yazdığı her bir kitabını kana kana, sindire sindire okuyup tadına vararak büyük keyifle bitirdim. Okurken bitsin istemedim hiç bir kitabını, bu kitapta da öyle oldu. Nona 'ya bayıldım, sonsuz ve paha biçilemez sevgisine, çektiği onca çocukluk travmalarına karşı bakmak zorunda kaldığı ve kendi canındanmışcasına sarıp sarmaladığı üvey çocuklarına verdiği sıcacık aileye mest oldum. Kitabın adı ile kitabın olay akışı son derece uyumlu, dolayısıyla kitabın adı "Söylenmemiş Sözler" kitaba daha fazla yakışamazdı. Nasıl güzel bir anlatım, nasıl kitabı okuruna yaşatıyor sevgili @iclalaydin anlatamam. Yirmi beş yıllık bir hikaye gibi başlıyor kitap, ancak ikinci bölümde çok daha eskilere İzmir'in kurtuluşuna, ikinci dünya savaşına kadar uzanıyor hikaye. Öyle gerçekçi bir olay akışı var ki her ne kadar yazarımız kurgu dese de bana yaşanmış gerçek bir hikayeyi anlatıyor gibi geldi okurken. Kitaplığımda en nadide yerlerinde yazarın diğer tüm kitapları ile birlikte yerini aldı. Herkese, gönül rahatlığıyla tavsiye ederim
Söylenmemiş Sözler
Söylenmemiş Sözlerİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20211,706 okunma
Sessizliğin dehşetini duymuyor musun ?
“ Bir şey söyle balık, lütfen ! Ne olursa olsun, bir şey söyle. Varsın anlamsız olsun, ama söyle ! Konuş, balık, dünya öyle korkunç sessiz ki ! Konuş da bitsin bu büyük yalnızlık. ”
Reklam
Hâlâ bir dostu, başını omzuna dayayıp ağlayacağı bir arkadaşı yoktu. Öyleyse batsın bu dünya. "Ana ben gidiyorum" dedi. Anası "Gitme Oğul, beni burda yalnız koma" dediyse de Sıtkı "Alnımıza ya tahammül ya sefer yazılmış. Bize sefer düştü" diyerek eskinin omzunda diyar diyar gezen âşıklar gibi kendini tozlu yollara vurdu.
Bizim çiftliğimizde olmaz: Gelişimin önündeki engeller Basmak yasaktır 1445’te Alman şehri Mainz’de Johannes Gutenberg iktisadi tarihi derinden etkileyecek bir yeniliği açıkladı; hareketli harflere dayalı bir matbaa makinesi. O zamana kadar kitaplar ya kâtipler tarafından elde kopya edilmek –ki bu son derece yavaş ve zahmetli bir işti– ya da
648 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bazı kitaplarla yolunuz bir kütüphanenin raflarında dolaşırken kesişir. Başlığı dikkat çeker , alırsınız ve günlerce içinde kalıp etkisinden çıkamazsınız. Yeni tanıştığım yazar Nikos Kazancakis en sevdiğim yazarlar arasına girdi bile. Bu nasıl güzel bir başucu ve yol gösterici kitaptır. Bu ne güzel hayatı anlamak ve anlatmaya çalışmaktır. Yazar önsözde şöyle anlatıyor Zorba’yı : Eğer bugün, dünyada bir ruh kılavuzu, Hintlilerin dediği gibi bir guru, Aynaroz papazlarının dediği gibi bir yeronda seçmem gerekseydi, kesinlikle Zorba'yı seçerdim." Gerçekten de tam böyle biriydi Zorba. Asla bitsin istemedim, bu yolculuk hep sürsün. Sen Patron’dan hiç ayrılma istedim Zorba. Hikayeyi anlatmaya gerek bile yok oldukça basit ve anlaşılır ama ikisinin arasındaki hayatı anlama çabasını herkes anlamak ister mi , onu bilemem. Benim kesinlikle tekrar tekrar okumak isteyeceğim bir kitaptır. Herkese ama herkese tavsiye edelim. Tüm dünya okusun istiyorum. Bu kitabı ilk kez okuyacaklara şimdiden imreniyorum. İyi okumalar.
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 201516,3bin okunma
Beni tıpış tıpış hapishaneye sokmuşlar da haberim yokmuş. Hatta onlar sokmamışlar, ben hapishaneye kendi ayaklarımla gitmiş, hapishanenin kapısını da üstüme kilitlemişim. Daha sonra hapishanenin penceresinden bakarak, 'Batsın bu dünya' arabeskini söylüyorum.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.