Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çocukluğun arka bahçesi vişne ekşisi tadındadır. Hatırlamak, bayramlık elbiselerde leke bırakır. Oysa herşeyi unutmak kabildir. İyidir unutmak, göz temizliğidir. İnsan unuttunca ve unuttukça, bir kedi gibi kendi kabahatinin üstünü örtebilir. Yeter ki hafıza üşüsün....
72 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap dilindeki sadelik ve sayfa sayısının azlığı dikkate alındığında bir solukta rahatlıkla okunuyor.Kitabı elinize ilk aldığınızda muhtemelen beklentiniz oldukça düşük olacak ama hikaye ilerlemeye başladıkça heyecanınız artacak sonunda ise kesinlikle beklentilerinizin çok üstünde olduğunu göreceksiniz. Kitaba içerik olarak iki farklı yönden yaklaşmak mümkün.Birincisi,Sadece işiyle meşgul olan, sosyal yaşamı olmayan,çevresiyle uyumsuz bir memurun hayatına ortak oluyorsunuz.Önce onun PALTO almak için verdiği uğraşı,çocuksu heyecanını ve onu elde ettikten sonra adeta yeni bayramlık almış çocuk gibi sevinmesini hissediyorsunuz.Daha sonra ise olay kötüye doğru akmaya başlıyor ve memurla beraber sizde üzülmeye başlıyorsunuz.İkincisi ise,aslında olayın gerçek boyutu olan devrin Rusya'sında ki adaletsizlik,sınıf ayrımı ve ast üst ilişkisini okuyucuyu sıkmadan,hatta ana karakterle bütünleşerek hem hissetmenizi hemde net bir şekilde anlamanızı sağlıyor.Ve bunu öyle sade bir anlatımla yapıyor ki kitabın nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. Uzun lafın kısası,bir saatinizi ayırarak rahatlıkla okuyabileceğiniz bu kitap sizi etkileyecek ve ayırdığınız bir saatin karşılığını fazlasıyla verecektir
Palto
PaltoNikolay Gogol · Tutku Yayınevi · 201736,9bin okunma
Reklam
Bayram
İlk kim dedi "bayramlarda el öpmeyin, el öpmek geriliktir, tokalaşın" diye? Ve ilk kim inandı? İlk kim "aman hastalık bulaşıyor, dikkat çok sarılmayın bayramlarda" dedi ve ilk kim buna itibar etti? İlk kim "bayramlar tatildir, güneye inelim" dedi, ilk hangi araba yolunu memleketten sahile çevirdi? İlk hangi evde
Sayfa 100
Sadece gelinlikler midir önemli olan ve saklamaya değen? Ya çocukken alınan bayramlık elbise, aşık olduğunuz gün giydiğiniz kırmızı tişört, seçerken bunalım geçirdiğiniz mezuniyet tuvaleti, ilk kravat, hayatınızın işine başvururken üzerinizde olan siyah takım? Hatta,23 yaşındayken, hayatınızın en güzel gecelerinden birinde, Bodrum'da giydiğiniz ve içinde kendinizi herkesten güzel hissettiğiniz,çirkin, fosforlu yeşil bir bluz? O daha mı önemsiz? Asıl amaç,her iyi günü, bütün detaylarıyla paketleyip saklamak galiba...
Mutlu Bayramlar.. Şu bayram sabahının... Yüzü-suyu hürmetine. Çalsan kapımı... Bayramlık gülüşünle. Öpsen yüreğimi... Bir çocuk hevesiyle. Koysan sonra... Alın yazının olduğu yere. Verirdim inan kalbimi... Şeker niyetine.. Birhan Eroğlu
Czentovic gazetelerden esirgediği süslü cümleleri, kendisiyle ilgili anekdotlar doğmasına meydan vererek zamandan bol bol telafi etti. Çünkü tartışmasız usta olduğu satranç tahtasının başından kalktığı an, korunmasız Czentovic tuhaf ve neredeyse gülünç bir görünüme bürünüyordu; bayramlık siyah takım elbisesine, biraz küstah bir inci iğne iliştirilmiş albenili boyunbağına ve özenle bakımı yapılmış parmaklarına karşın, devinimleri ve tavırlarıyla köyde papazın odasını süpüren aynı özürlü köylü çocuğuydu.
Reklam
Şükrü Erbaş
"..Otur yanı başıma bilerek yanıldığım, Zayıflığım benim, bayramlık sevincim. Otur yakınıma, otur yalnızlığıma… Yalan bile olsa, yanlış bile, suç bile.."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.