Yazılışının üzerinden 173 yıl geçmesine karşın ilgiyle okunabilen, tiyatrolarda oynanan bir esere ölümsüz gözüyle bakmak gerek sanırım. Okuduğum basımın içerisinde 3 öykü bulunmakta; Bir Delinin Güncesi , İvan İvanoviç ile İvan Nikiforoviç Nasıl Bozuştu? ve Portre. En sonda o olduğu için mi en çok ondan etkilendim yoksa en çok o mu bana hitap etti bilmiyorum ama Portre'yi daha bir ilgiyle okudum. "Bayramlık giysideki bir leke, gündelik elbisedeki lekeye göre daha çok göze batar." İşte size tertemiz bir bayramlık. Okumanızı tavsiye ederim. Mutlu okumalar.
İlk kim dedi “bayramlarda el öpmeyin, el öpmek geriliktir, tokalaşın” diye? Ve ilk kim inandı? İlk kim “aman hastalık bulaşıyor, dikkat çok sarılmayın bayramlarda” dedi ve ilk kim buna itibar etti?
İlk kim “bayramlar tatildir, güneye inelim” dedi, ilk hangi araba yolunu memleketten sahile çevirdi?
İlk hangi evde kalkılmadı bayram
Czentovic gazetelerden esirgediği süslü cümleleri, kendisiyle ilgili anekdotlar doğmasına meydan vererek zamandan bol bol telafi etti. Çünkü tartışmasız usta olduğu satranç tahtasının başından kalktığı an, korunmasız Czentovic tuhaf ve neredeyse gülünç bir görünüme bürünüyordu; bayramlık siyah takım elbisesine, biraz küstah bir inci iğne iliştirilmiş albenili boyunbağına ve özenle bakımı yapılmış parmaklarına karşın, devinimleri ve tavırlarıyla köyde papazın odasını süpüren aynı özürlü köylü çocuğuydu.