Beynin, belirgin bölgelerden oluşan harita olarak temsil edildiği modeller görmüşüzdür hepimiz. Bu modellerde falanca bölge şu işi, filanca bölge de bu işi yapmakla görevlidir. Ama böyle bir model, insan beyninin en önemli yönünü göz adı eder. Nöronlar fark gözetmeksizin bağlanırlar birbirlerine; hiçbir beyin bölgesi tek başına çalışmaz. Tıpkı bir insan toplumunda olduğu gibi, bölgeler birbiriyle sürekli konuşma, pazarlık ve işbirliği içindedirler. Görmüş olduğumuz gibi, bu yaygın etkileşim, insan yaratıcılığının nörolojik temelidir. Belirli beceriler, yalnızca belirli beyin bölgelerine atfedilse de yaratıcılık, beynin bütünün devreye girdiği bir deneyimdir ve birbirinden uzak nöral ağlar arasındaki kapsamlı işbirliğinden doğar. Nöronlar arasındaki bu yoğun bağlantıların bir sonucu olarak beyinlerimiz, sözünü ettiğimiz üçlüyü deneyimlerimizin büyük bölümüne uygulanabilir. Böylelikle bizler de dünyayı sürekli soğurur, parçalarına ayırır e dışarıya farklı bir uyarlama olarak geri veririz.
Sayfa 50 - DOMİNGO YAYINEVİKitabı okudu
Testler Neyi Ölçer?
Bence kesinlikle öyle ve işin üzücü yanı, bugünkü test etme ve notlandırma sistemimiz, bir alana büyük katkılarda bulunma olasılığı en yüksek olan yaratıcı ve farklı düşünen insanları saf dışı bırakıyor. Eğitim ve yaratıcılık konusunda koca bir kitap yazılabilir: Nasıl ölçülmeli, nasıl geliştirilmeli, hatta öğretilebilir mi öğretilemez mi? Ama
Sayfa 88-90
Reklam
Nasıl oluyor da, tüm başarısını işbirliğine borçlu olan bir türde daha az işbirliğine yatkın olacağı varsayılan bireyler (erkekler), daha çok işbirliği yapmaya müsait olduğu varsayılan bireylere (kadınlar) üstünlük kurabiliyor? Elimizde çok iyi bir cevap yok, belki de temel varsayımlarımız yanlış. Belki de Homo sapiens erkeklerinin ayırt edici özelliği fiziksel güç, saldırganlık ve rekabetçilik değil, daha üstün sosyal beceriler ve işbirliğine yatkınlıktır. Bilemiyoruz.
Biyolojide hak diye bir şey de yoktur. Sadece organlar, beceriler ve özellikler vardır. Kuşlar uçmaya hakkı olduğu için değil kanatları olduğu için uçar.
öğrenen insan, hemen müdahale etmez, önce gözler eşi sinirli davrandığında örneğin, “neyin var?” ya da “ne bu sinir!” gibi hemen müdahale etmez bir müddet sessizce eşlik edebilir öğrenen insan, yeni beceriler geliştirir bilmediğinden uzak durmak yerine bilmediğini öğrenmeye çalışır
Ele geçireceğimiz tek şey kimi avuntular, kimi duyarsızlıklar olacak, birtakım beceriler elde edeceğiz ve bunlarla aldatacağız kendimizi. Ama asıl önemli olan şeyi, o yollar yolunu bulamayacağız.
Sayfa 28 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.