Bir adam, hayatın anlam arayışında, beklenmedik 'ben'lerine tanıklık ediyor yolculuğunda. Bu deneyimleri, Takva filmine benzeyen bir şekilde, maneviyata aşırı bir dalışın ardından, geçmişte yargıladığı insanlara dönüşmesiyle sonuçlanıyor. Kitap, her şeyin dengeli olması gerektiği önemli bir ders sunuyor bize.
Siddharta'nın öğrendiği büyük gerçeklerden biri, iyi ve kötü kavramlarının ve zamanın aslında bir illüzyon olduğudur. İyi olarak gördüğü şeyler zamanla kötü sonuçlar doğurabilirken, kötü olarak nitelendirdiği deneyimler onun için ileride iyiye dönüşebilir.
Zaman kavramı da zihin dünyasında hala canlı olan 20 yıl önceki anının etkisiyle bulanıklaşır. Bu yüzden zamanın gerçekliği değişkendi ve an'ın yansımasıydı.
Son olarak, ironik olaylar da deneyimledi bizim oğlan. Siddharta'nın dünyevi zevklerden uzaklaşıp içsel bir yolculuğa başladığı sırada, aynı zamanda yaşamın tadını çıkararak dönemin fahişesinin koynunda "dümenci" bir yaklaşım sergilemesi dikkat çekiciydi. :D Bu durum, içimde, "Gerçekten de ustaca denge kuruyorsun" düşüncelerini uyandırdı benim için.
Akıcı, sorgulatıcı ve bir çırpıda bitebilecek hoş bir kitap. Öneriyorum.