Merhabaaaa
Spoiler var
Şimdi bu kadar mükemmel bir kitabı yazan insana ona yardımcı olan insanlara çok teşekkür ederim teşekkür etme hakkına sahip miyim bilmiyorum bu kadar dramatik olma diyebilirsiniz ama olacağım çünkü mükemmeldi yani kitabı almadan önce yorumlarını okumuştum kötü
En büyük savaşını kendine karşı verirsin.
.
Yıldıray, Çolakoğlu Mahallesi'nde yaşayan, dedektiflikle uzun yıllar uğraşan biridir. Mahallelinin başı sıkıştığında ilk başvurulan kişidir. Bazı takıntıları olsa da yaşadığı yerde sevilen biridir. Eşiyşe, kızıyla mutludurlar, her ne denli eşi, işinden dolayı çok ilgisiz bıraktığını söylese de işler
Her şeyin ötesinde bir hükümdar halkıyla ilişkilerinde tutarlı olmalı ve iyi ya da kötü her türlü beklenmedik olay karşısında tutarlılığından ödün vermemelidir.
Marple yok. Tuppence yok. Poirot yok.
Yine de bu kısa Christie gizemi, muhtemelen ilginç karakterizasyon ve iyi hazırlanmış olay örgüsü nedeniyle favorilerimden biri olmaya devam ediyor. Oldukça beklenmedik ama tatmin edici bir sonla yavaş yavaş gerilim tırmanıyor.
İngiliz bir erkek ve bir kadın, Mısır'da ülkelerine hizmet ederken yakın arkadaş olurlar. Charles yola çıkmak üzeredir ve İngiltere'ye ne zaman döneceğinden emin değildir, bu yüzden veda yemeklerinde duygularını paylaşır ancak Sophia'dan dönene kadar bağlanmasını istemeyi reddeder. Hepsi çok romantik ve eski moda. Ne yazık ki Sophia geri döndüğünde, Yunan büyükbabası Aristide Leonides'in şüpheli ölümünün de aralarında bulunduğu ciddi sorunlarla karşı karşıya kalır. Muhtemelen bugün asla gerçekleşmeyecek bir durumda, Charles'ın Tersane Komiser Yardımcısı olan babası, onu aileyle olan bağlantısını kullanmaya ve davanın çözülmesine yardımcı olmaya teşvik ediyor; sonuçta, çözüm, kalan aile üyelerini temize çıkaracak.
Okay (1931-2017), İslam Ansiklopedisi’nin on altıncı cildinde yazdığı ‘’hatırat’’ başlıklı madde başında ilk olarak hatıratın, edebi bir kavram ve terim olduğundan ve ilk örneklerine tarihsel değeri yüksek metinlerin içerisinde bulabileceğimizden söz eder. Söz konusu metinler tarih, seyahatname, rûzname, menâkıp, tezkire, muhtıra ve mektuplardır.
1915 kışı biterken Mısır'ın biraz kuzeydoğusunda Tiamat adlı bir denizaltı, ilgi çekecek şekilde hareketsiz duran bir şilep bulur. Mürettebatının başına ne geldiği bilinmeyen bu şilebin ambarlarından bulabildikleri her değerli eşyayı Tiamat'a taşıyan denizcileri, hazinelerin keyfini çıkarmaya hazırlandıkları sırada beklenmedik bir olay ayağa kaldırır. Bu denizaltında yaşananları tahmin bile edemezsiniz. İhsan Oktay Anar okumayı özlemişim.
HER KALP KIRILIR • COLLEEN HOOVER
Bağımlı Ebeveyn
Sırlar
Romantizm
5/5
#arkakapak
Bu yaşına dek kendi başına ayakta kalmayı başarmış olan Beyah'nın tek isteği geçmişi ardında bırakıp hayal ettiği geleceğe adım atmaktır.
Ancak beklenmedik bir olay tüm planlarını altüst eder ve Beyah yaz aylarını geçirmek üzere Teksas'ta bir yarımadada yaşayan, neredeyse hiç tanımadığı babasının yanına gitmek zorunda kalır. Oradaki günlerine sabırla katlanıp kendi yoluna gideceği anı beklerken yeni komşuları Samson'la tanışır.
Görünürde benzer hiçbir yönleri olmayan Samson ve Beyah, birbirlerini keşfederlerken hikâyeleri yalnızca bir yaz kaçamağı olarak mı kalacaktır yoksa bunun ötesine geçecek ve yaklaşan akıntı kalplerini açıklara mı sürükleyecektir ?
#kitapyorumu
Merhaba arkadaşlar.
Bugün size uzun zamandır okumak istediğim kitap olan her kalp kırılırdan bahsedeceğim.
Yazarın daha önce itiraf kitabını okumuştum ve sevmiştim. Bu kitabı da favorim oldu.
Beyah çok güçlü bir karakter. Yaşadığı şeyden sonra hayatı alt üst oluyor. Babasının yanına gittiğinde babasının evli olduğu ve üvey kardeşinin olması onu biraz tedirgin ediyor. Üvey kardeşi ile öyle güzel anlaşıyorlarki ben şok oldum. Açıkçası tam tersini bekliyordum. Beyah'ın kimseye söylemediği sırlar bir bir ortaya çıkıyor. Samson ile başta güzel bir ilişkileri oluyor ama sonradan işler sarpa sarıyor. Kitabı okurken her duyguyu yaşadım diyebilirim. CoHo kitapları çok güzel ve daha fazla okumak istiyorum. Sizde bu kitabı tavsiye ediyorum.
1970 yılında Ferenc Karinthy tarafından yayımlanan “Epepe” adlı kitap, dilbilimci Budai’nin Helsinki Dilbilim Kongresi’ne gitmek üzere bir uçağa binmesi ancak beklenmedik bir şekilde kendini bammmmbaşka bir ülkede bulmasıyla başlar ve gelişir.
Budai’nin yanlışlıkla geldiği ülkede konuşulan dil ve yazı, bildiği dillere ve alfabelere hiç benzememektedir. Dahası, konuşulan dilin yapısını dahi çözememektedir çünkü bu dil benzersizdir. Bu durumda Budai, insanlarla iletişim kuramaz bir hâle gelir ve okur bu Kafkaesk olay örgüsünde Budai gibi kaybolur.
Yazar Ferenc Karinthy, yıllar boyunca İngilizce, Yunanca, İtalyanca ve Almanca dillerinden çeviriler yapmış. Karinthy, kendi deneyimleri üzerinden yaratmış olduğuna inandığım Budai karakteri aracılığıyla dil, kimlik ve kültür meselelerini okuyucuya sunmuştur.
“Epepe”, göçmenlik meselesiyle de bağlantılıdır. Göç eden bir insan sadece bir ülkeye değil, aynı zamanda bir dile de göç eder. Bu durum, o dilde yeniden doğma, kendini var etme ve bulma sürecini beraberinde getirir. Ancak bu süreçte göçmen kişi, o dili konuşanlar arasında yabancılık hissi de yaşar. İşte bu süreçte insanın kendiyle olan ilişkisi yeniden şekillenir ve Budai’nin yaşadıklarına benzer deneyimler yaşar.
Kitabı sonuç odaklı değil, keyif alarak okumanızı tavsiye ederim. Çünkü çoğu zaman yolun kendisi, varılan noktadan daha değerlidir.
EpepeFerenc Karinthy · Notos Kitap · 202398 okunma
Yamalı Yürekler kitabının yorumu ile geldim
Mayıs ayının sıradaki kitabı ile sizlerleyim. 2024 yılı basımlı 284 sayfalık bir kitap.
𖹭Yağmurlu bir ilkbahar sabahıydı. Kara Konak'ta yaşayan bir kız, içine işleyen gamlı gamlı öten bir kuş sesine uyandı. Yatağından doğrulup baktığında, kabarık tüylü,
Merhabalar Ceviz Kraliçe'nin kusursuz evliliğe sahip müritleri :) Size son zamanlarda hikayelerden düşmeyen çok okunan bir kitapla geldim. Gizem-gerilim dalında kategorilenen kitap 529 bin okunma ile 3.98 puan almış.
Kitapta konu olarak sadakatsizlik başı çekerken cinayetle birlikte tüm olanların sonucunu da okuyoruz. Biraz dizi izler gibi okudum. Ki gerçekten sürükleyici bir şeye ihtiyacım vardı. Mahkemeler, polisler ,dava tüm gizem filan. Ayrıca sürekli bir şeyleri tahmin etmeye çalışmama rağmen değişik ve beklenmedik bir sonla bitti kitap.
Adam başarısız bir yazar. Karısı Sarah ona bir göl evi kiralar ki çalışmalarında yardımcı olsun nezih bir yer olsun diye ama salak adam karısını aldatır. Metresi Kelly yataklarında ölü bulunur ve gözler Adam'a döner. Mahkemede savunmasını kendi karısı Sarah yapacaktır. (Bak bak baaakk) Düşünsenize size sizi aldattığını söyleyen bir kocanın savunmasını yapıyorsunuz.
Karakterlerin hiçbirini beğenemedim. Zaten kitabı sevmek için karakterlere aşık olmak gerekmiyor. Biraz yaşı küçük okurlar illa olması gereken bir şey gibi bakıyorlar neyse. Olay örgüsü ve dönüm noktaları gayet güzeldi. Tahminlerimin bazısı çıktı bazısı çıkmadı. Sonunun da şaşırtıcı olması ile iyi bir okuma olduğunu düşünüyorum.