Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"O zaman şöyle diyelim: Bir tarafta bireye göre değişen bir şey var, deneyim, yaş, ait olunan kültür, ihtiyaç, beklentiler... Diğer tarafta ise değişmez bir şey yani duyusal uyaranlar var. Tüm bunların toplamı algıdır.."
Sayfa 31 - Sonsuz KitapKitabı okudu
«Sosyal kimliklerden gelen beklentilerinin farkına varıp hem kendini hem de eşini özgür kılabilmek, sağlıklı bir ilişki kurabilmenin önemli bir adımıdır. Beklentiler elbet olacaktır ama bunlar dürüstçe konuşulup paylaşılmalıdır.»
Sayfa 161
Reklam
Türkiye'de inandıklarımızla yaşadıklarımız arasında farklılık var. İnsanlarımız beklentiler ve gerçek arasındaki fark mutsuz ediyor başkalarıyla kıyaslanmak mutsuz ediyor ve bugünle geçmişi kıyaslamak yani daha güzel günlerin geride kaldığını düşünmek de mutsuz ediyor.
Bir an kendi jurnalimi okuyorum sandım.
İnişsiz çıkışsız, büyük dalgalanmalar barındırmayan, ancak ölçülü heyecanlara izin veren, tarafların birbirlerini büyük beklentiler ve umutlarla rahatsız etmediği, saygılı, ölçülü, mesafeli bir ilişkiydi istediğim. Ben böyle güzel güzel, tane tane sayıyorum ama, bütün bunları ağzına gözüne bulaştırmadan becerebilecek kaç adam tanıyorsunuz Allahaşkına? Şu koca memlekette toplasan birkaç kişi ya çıkar, ya çıkmaz.
"Beklentiler, hayal kırıklığına yol açan mayınlı tarlalardır."
Kişilikler mi uyumlu olmalı, beklentiler mi?
Evlilikte çiftlerin kişiliğinin uyumlu olması sanıldığı kadar önemli değildir. Bu konuda yapılan araştırmalar, çiftin ortak amaç ve hedeflere sahip olmasının kişilik uyumundan daha önemli olduğunu ortaya koymaktadır. "Hangi kişilikteki insanlar hangi kişilikteki insanlarla daha uyumlu evlilik yapıyor?" sorusunun cevabının arandığı bir araştırmada, birbirine uyumlu kişiliklere sahip eşlerin evlilikleri uzun yıllar takip edilmiştir. Sonuçta görülmüştür ki, bu çiftler arasındaki boşanma oranı, toplumun genelinde görülen boşanma oranından pek farklı değil. Bu bize, evlilikte kişiliklerin uyumundan çok eşlerin kendi kişiliklerini yaşamasının ama aynı zamanda birlikte ortak hedeflere yönelmeyi başarmasının daha önemli olduğunu gösteriyor.
Reklam
İyiliğe inanmak maddi manevi beklentiler doğurur ve başkalarının gereksinimlerini karşılama mesuliyeti altında bırakır insanı…
Yarın kelimesi bende büyülü çağrışımlar uyandırdı hayatım boyunca. Yaşadığım her günün acısını ve umudunu yarına erteledim. Ertesi gün olduğunda her şeyin yerli yerine oturacağına ilişkin bitimsiz beklentiler büyüttüm içimde. Nefes aldığım ölçüde yarınlar bitmiyordu. Bu kadar geniş bir yarının hiçbir zaman gelmeyeceğini elbette biliyordum. Buna rağmen bu duyguyu hiç eksilmedi dünyamdan. Yaralarım yarın iyileşecek! Yarın bugünden çok daha iyi olacak. Yarın bugünden iyi olacak. Yarın bugünden iyi olabilir. Yarın ya da bugün… … Bitimsiz yarınlar sayesinde gün boyu sırtımda taşıdığım yükleri bir kenara bırakıp uyuyabiliyordum.
Sayfa 119Kitabı okudu
Fakat sonuç için çabalama ve beklentiler çelişkili bir biçimde...
Sayfa 248Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.