"Bu aşk dedikleri bela nasıl gelip kalbe giriyordu; deriyi delip, kemiği delip, kanı delip... Görünmez kurşun gibi bir şey. Billahi böylesini gâvur Avrupa bile icat etmemiştir."
Bu dünya kimseye kalmaz bilesin; Er geç kuyusunu kazar herkesin. Tut ki Nuh kadar yaşadın, zor bela Sonunda yok olacak değil misin?
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Ölçülü, uysal olana ihtiyarlık dert olmaz. Öyle olmayana ise gençlik de bela olur, ihtiyarlık da.
“Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını âna tutmaktır adı aşk” -Eşrefoğlu Rumi
Sayfa 143Kitabı okudu
Bırak biçare feryadı, belâdan kıl tevekkül. Zira feryad belâ-ender, hatâ-ender belâdır bil.
Bu yalnızlık denilen bela olmasaydı, insanların çoğu evlenmezdi.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.