İntihar mektubum
Sevgili tavşancığım, Sana bir şeyler yazmak yerine milyonlarca şey söylemek isterdim ama artık imkânsız galiba. Sanırım seni çok şaşırttım. Senin intihar planlarınla her dalga geçişimde kendi ölümüme kendimi alıştırıyor, korkaklığımı yenmeye çalışıyordum. Bir de öyle bir hayalim vardı ki gerçekleşmesi demek, yeniden doğmuş olmam demekti. Fakat
«benim gibi sessiz sedasız utanarak terk etme sahneyi. »Kitabı okudu
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı ve yüzüm
Reklam
Baba, öylesine konuşmak için arıyorsun hep. Halimi hatırımı soruyorsun; derken sessizlik koca bir ömür gibi uzuyor aramızda, ben lafı uzatacak sorular bulmak için çırpınıyorum. Sana en çok şunu demek isterdim: Seni bu hayat böyle yaptı, anlıyorum. Ayakta kalmak çok zordu senin için. Bana karşı sevgi dolu olmayı beceremedin diye suçlamıyorum seni. Bazı geceler uykularım kaçıyor, lafını bile etmesen de sancıyan o yaraları düşünmekten. Ben de senin o sancıyan kanından, canındanım. O can ilgiye öylesine muhtaç ki kendi üzerime yığılıp kalıyorum. Ben senin kızınım. Beni sevdiğini söylemek için bildiğin tek yol havadan sudan konuşmak, biliyorum. Çünkü benim de bildiğim tek yol bu.
Ben de.
Başkalarını, kendimi tanıdığım kadar tanımayı ne çok isterdim.
Sayfa 392 - İş bankası kültür yayınları
... yabancı misafirlere soruyorum: Türkiye’de tanıdığınız insanların sizin ülkeden ya da tanıdığınız başka kültürlerden farkı ne? Bir yabancının ayna tutması, her gün baktığın yüzünde gölgeler görmene sebebiyet verebiliyor. ‘’Mesela’’ diyeceksiniz... Mesela ‘’Sürekli bir suçluluk duygusu içinde gibisiniz.’’ dedi biri. ‘’Evinize bir akşamüstü
Sayfa 241Kitabı okudu
Bir ırkçılık örneği daha: uzun ama okunmaya değer
Sivas’ın İmranlı ilçesinde, 1959’da doğan Kamber Ateş, Ankara’da üniversite son sınıf öğrencisiyken 11 Temmuz 1980’de iki arkadaşıyla birlikte korsan eyleme katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınmıştır. O muazzam “yargılamalar” sonucu Halkın Kurtuluşu örgütüne mensup olduğu “sabit görülmüş” ve altına dizilen suçlarla müebbet hapis cezasına
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.