Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
baba.öylesine konuşmak için arıyorsun hep.halimi hatırımı soruyorsun;derken sessizlik koca bir ömür gibi uzuyor aramızda,ben lafı uzatacak sorular bulmak için çırpınıyorum.sana en çok şunu demek isterdim:seni bu hayat böyle yaptı, anlıyorum.ayakta kalmak çok zordu senin için.bana karşı sevgi dolu olmayı beceremedin diye suçlamıyorum seni.bazı geceler uykularım kaçıyor, lafını bile etmesen de sancıyan o yaralarını düşünmekten.ben de senin o sancıyan kanından, canındanım.O can ilgiye o kadar muhtaç ki kendi üzerime yığılıp kalıyorum.ben senin kızınım.beni sevdiğini söylemek için bildiğin tek yol havadan sudan konuşmak,biliyorum.çünkü benim de bildiğim tek yol bu.
Söz konusu ishal olduğunda çok açık olamıyorum. Yine de sana hissettiğim her şeyi söylemek isterdim fakat bazen o duvarları ben bile aşamıyorum, bunun için özür dilerim. Ancak senin için bir kez daha deneyeceğim. Betül... Seni seviyorum. Ömer Günsur
Sayfa 343Kitabı okudu
Reklam
o kayıtsız kaldıkça sen daha çok hayranlık duyuyorsun ona.
Zararı yok, ey insan soyu, sana yaptığı kötülüklerden nicedir hoşnutum ben; ancak, daha fazla kötülükte bulunsun isterdim. Yakarmalarına, kendisine günah ödeyici kurban olarak sunduğun cömert sungulara karşı duyarsız davranan Tanrı’nın çürümüş dinine daha ne kadar bağlı kalacaksın? Bak, çiçek çelenkleriyle sofuca bezenmiş sunaklarına döktüğün tas tas kan ve beyinden dolayı minnet bile duymuyor bu korkunç Tanrı. Minnet duymuyor... çünkü dünya kuruldu kurulalı yer sarsıntıları, fırtınalar hâlâ ortalığı kasıp kavurmakta. Ve, bununla birlikte, gözlemeye değer bir gösteri, o kayıtsız kaldıkça sen daha çok hayranlık duyuyorsun ona.
Çünkü benzer düşüncelere ben de kapılmıştım; özellikle de iyi bir polisiye romanı bitirip kapağını kapattığımda kendimi karmaşık bir cinayet yumağını çözmeye çalışan bir dedektif gibi hissettiğim çok olmuştu. Hani bazen, dost sohbetlerinde, "Bu işle uğraşmasaydın hangi mesleği seçerdin?" diye sorulur ya; işte o anlarda "Cinayet Masası'nda bir komiser" diyeceğim tutar, utandığımdan söyleyemez, mimar olmayı isterdim diye yanıtlardım.
Sayfa 250Kitabı okudu
Babam Dağıstanlı Muhammed Fâzıl Paşanın bütün hayatına ait kendi ağzından işittiğim ve benim şahit olduğum enteresan hakiki vakaları daima aynen yazmak isterdim. Fakat bir türlü mümkün olmuyordu. Üç sene evvel geçirdiğim mühim bir hastalık sırasında şöyle düşünüyordum: Ölürsem, bu hatıralar da benimle gömülecek, diye çok müteessir olurdum. Şayet
Mesela ben isterdim eve bir kilo hamsi alıp geleyim. Nurten birkaç meze yapsın.Meze de yapmasın be, peynir kalın keselim. O balıkları pişirsin, ben salata yapayım. Çok değil birer kadeh koyalım, içelim. Hadi tamam o içmesin isterse,ben içeyim, o yanımda otursun. Televizyonda Samime Sanay olsun..." Söyleme Bilmesinler..." diye başlasın şarkıya. Nurten eşlik etsin.Masanın altından ayakları ayaklarıma değsin,üşümüş olsun.Kalkıp sandalyesini yanıma çeksin, başını omzuma yaslasın.Samime Sanay "Hiç kimse dolduramaz kalbimdeki yerini" derken eğilip saçlarını öpeyim...
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Benim istediğim... Yalnız bir kadının yapabileceği bir iş arıyorum ben. Kadınların genellikle düşünülenlerden, kendilerinin de bildiklerinden çok daha fazla ve çok daha başka şeyler yapabileceklerine inanıyorum. Şimdiye kadar değerlerini gösterme olanağını vermediler onlara. Kadınlara kendilerini tanımayı, değerlerinin bilincine varmayı öğreterek onlara yardım etmemi sağlayacak bir meslek yaratmak isterdim.
Sayfa 136
Bir tanem, Yine o yalnız anlardan biri. Radyoda kederli bir şarkı ... Dışanda karanlık bir gece başlıyor ... Uzaklarda huzursuz bir hayvan gibi hamurdanan şehir ... Radyodaki şarkı özlemle dol￾duruyor geceyi. Gece tıpkı benim gibi iç geçiriyor. Özgürlük yasak bana, sen yasaksın ... Anılarınla ayalıyorum kendimi... Özleminle oyalıyorum.
Adam ihtiyacı
Halife Hz. Ömer (r.a.) bir mecliste hazır bulunanlara sordu:"Eğer dilediğiniz hemen kabul ediliverecek olsa ne dilerdiniz?"Birisi, "Benim falan vadi dolusu altınım olsun isterim. Onu harcayarak İslam'a daha çok hizmet edeyim." dedi.Bir başkası, "Şu kadar mal ve mülküm olsun isterdim.Gerektikçe onları sarf ederek dine faydalı olayım." dedi. Herkes buna benzer şeyler söyledi. Hz.Ömer hiçbirini beğenmedi. Bu defa meclistekiler, Hz. Ömer'e sordu: "Ya Ömer, peki sen ne dilerdin?"Cevap verdi: "Ben de İslam'a onlar vasıtasıyla hizmet edebilmek için Muâz,Sâlim, Ebû Ubeyde gibi adamlar yetissin isterdim..." (r.anhüm)
Benden çok daha akıllı biri bir keresinde bana aşkın, birine seni incitme gücünü vermek ama incitmeyeceğine inanmak olduğuna dair şairane ve bilgece bir laf etmişti ama ben kimseye o kadar inanabileceğimi sanmıyordum. Hisslerimin incinmesini isteseydim, o işi kendi başıma da halledebilirdim. Yıllar içinde böyle bir beceri geliştirmiştim, hatta en iyi becerim bile olabilirdi. Yine de günün birinde birine güvenmek isterdim, neden olmasındı ki?
Sayfa 47 - Olimpos, Aurora, RussKitabı okuyacak
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.