Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neden diye sormayın hemen. Onu ben kendi kendime de açıklayabilmiş değilim henüz. Kişinin ihtiyaç duyunca aramasının binlerce çeşidi olmalı. Aradığımızın ne olduğunu biliyorsak, arayacağımız yer bellidir. Bakınırız ve onun işaretlerini tanımakta güçlük çekmeyiz. Sıkıntı kollarını göğsümde kavuşturmuş. Soluk alırken, genişleyip daralan
Sen ben misin? :d
... çok gerildiğim veya çok sinirlendiğim anlarda bir ağlama hali gelir bana. Güçsüz ve hatta ezik hissedip kendimden nefret ederim. Konuşabilsem yerin dibine sokacağım insanların karşısında, üstelik kavga gibi ciddi bir güç savaşının ortasında ağlamaktansa dönüp gitmeyi tercih ederim. İşin özü bu yani. Fakat bunu aleni bir şekilde anlatamadığım için, suskunluğum asaletimdenmiş gibi havalar yaparım ve kimse de bir şey fark etmez. Çenem ve sesim titremeden kendimi savunabileceğim o günü ise, iple çekiyorum.
Reklam
Ben hem iyiyim hem de kötüyüm, sen nasıl olmamı istiyorsan öyleyim..
Sayfa 256Kitabı okudu
"Korkuyor musun?" "Evet." "Korkma. Seni rahatlamadığımı biliyorum ama ben... yani ben iyiyim. Sen de iyi olacaksın." "Anlamıyorsun." Nefes alır gibi, sessizce konuşmuştu.
Sayfa 146Kitabı okudu
SABAHA KADAR Dünya o kadar büyük ki; Bir noktayım ortasında, ne yapsam. Bazan da o kadar küçülüyor ki dünya, Devrilecek sanıyorum, kımıldarsam. Hayat o kadar uzun ki, Öyle bitmez geliyor ki bir an.. Bir de bakıyorum, o kadar kısalıyor ki; Ne çıkar, diyorum, bir hayattan. Saadet o kadar lâzım ki yaşayana; Billâhi can verir uğrunda insan. Hem o kadar boş ki mesud olmak, Gün yüzü görmeden ölenlerin arkasından. Ben o kadar önemli kişiyim ki, O kadar iyiyim ki aklım ve düşüncelerimle. O kadar da fenayım ki ben Delice niyetlerimle. Gece; ne kadar karanlık ve sessizsin.. Öyle kaplayorsun ki evleri, yolları, denizleri. Hem o kadar aydınlık ve seslisin ki; Çılgınca coşturuyorsun bizleri. Sabah; bir yeni dünya gibi geliyorsun; Öylesine süslü, öylesine saadesin ki.. Sen o kadar güzelsin ki sabah, O kadar güzelsin ki.
(tarihsiz)26 Sevgili Aliye’ciğim, Sana bu mektubu Edremit’ten yazıyorum. Nasılsınız? Filiz ’in sıhhati ne yolda? Ateşi düştü, kilo aldı mı? İstanbul’dan memnun mu? Sen nasılsın? Fazla şişmanlama ha! Kamp meselesi ne oldu? Dört Ağustos’ta giriyor musun? Ankara’ya bilet aldın mı? Ne zaman döneceksin? Bana birer birer bu suallerin cevaplarını
576 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.