Sorarlarsa, “Ne iş yaptın bu dünyada?” diye, rahatça verebilirim yanıtını:
“Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyarın arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından...”
Seni ne kadar sevdiğimin farkındasın. Senin mutluluğunu istiyorum, bu yolda her şeyimi verebilirim. Ama gene de mutlu olmazsan ölürüm ben. Söyle, artık sevinçli olacak mısın?
Biliyor musun, bir gün, bir dostum bana: 'bir ölüye göre fazla nefes alıyorsun.' demişti.
Başta yadırgamış, ama sonradan ona hak vermiştim. Yaşamaya büyük bir yeteneğim olduğunu düşünüyorum. Yani nasıl yaşanması gerektiğini çok iyi biliyorum. İyi hayat nasıl geçirilir,çok iyi biliyorum. Ama ilgimi çekmiyor. Yani yaşamaya büyük bir
Hayır artık dayanacak gücüm kalmadı. Tanrım! Neler yapıyorlar bana! Kafama buzlu sular akıtıyorlar! Beni dinlemiyorlar, neler çektiğimi görmüyorlar. Ne yaptım ben onlara? Niçin çektiriyorlar bana bütün bu acıları? Benden, benim gibi garip bir insandan ne istiyorlar? Ben ne verebilirim ki onlara? Neyim var ki, ne vereyim? Onların bana çektirdiği bu acılara katlanacak gücüm yok, başım cayır cayır yanıyor, her şey gözlerimin önünde fırıl fırıl dönüyor. Kurtarın beni! Alın beni bunların elinden!
Bütün mesele, okuduğunuz şeye nereden, nasıl yaklaşacağınız hususunda bir bilince sahip olmanızla ilgili. Yakın zamanlarda, gençlerden birisi, kendisine okuyabileceği kitapların bir listesini vermemi istemişti. Düşündüm, taşındım bir tek kitap ismi bile söyleyemedim. Benim okuduğum kitapların adını öğrenmek istedi. O kitaplardan birkaçının adını verdim, fakat onlardan yararlanabilip yararlanamayacağından emin olmadığımı belirttim. O delikanlı beni anladı mı bilmiyorum. Eğer okumanın ne olduğu bilinmezse, benim işime yarayan bazı kitaplar, o delikanlıyı korkarım hiç istemediği yerlere götürebilir. Hele kitaplardan bazı pratik reçeteler çıkartmak isteyenler o kitaplardan hiç yararlanamayabilirler. Romanın ne olduğunu bilmeyen birine ben hangi romanı okumasını salık verebilirim? Benim okuduğum kitapların bir kısmı, bir kısım insan için ayartıcı bile olabilir. O bakımdan herkes kendi seçimini kendi üstlenmelidir.
- Aşkta karşılık beklemek olur mu?
-Buna düpedüz aşkıyla alışveriş yapmak denir.
İnsani diye bahsedilen bir muhabbette bile 'Ben onu seviyorum, ama o da beni sevsin' diyorsan ona așk demezler. Sen, onun tarafından sevilmeyi seviyorsun. 'O bana ne verir?' diye değil, ben ona ne verebilirim diye düşündüğün zaman aşk olur.