Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ben yaşlı bir adamın karısı olsaydım eğer...
Ben de yaşlı olurdum ve günlerimiz pencere kenarında, karşılıklı iki eski koltukta oturmakla geçerdi. Artık bizsiz akan hayata, sokağa, gençlere, arabalara, alışverişten dönen huzursuz çiftlere, okul dönüşü birbirlerini iteleyen çocuklara bakardık. Şehrin uğultusunu dinler, uzaklardaki konuşmaları duymaya çalışmazdık. Bizsiz de oluyormuş anlar; anlar da birbirimize söylemeye korkardık yaşlı kocamla.
Reklam
YUSUF ATILGAN'IN BU ÖDÜLLÜ ÖYKÜSÜNÜ OKUMALISINIZ.
EVDEKİ Bugün karşı arsaya yığılı kalasları kaldırdılar. Kocaman kamyonlar onca kalası iki saat içinde aldı gitti. Hiç ayrılmadım pencereden. Annem bir iki kere “ne oturuyorsun, ortalık süpürülecek” dedi: aldırmadım. On yıl önceki arabayı düşündüm durdum. Okul dönüşü bu pencereden top oynayan çocuklara bakardım. “Kız, koca mı arıyorsun arada?”
KAMÇATKA: HAYATTA KALMA MÜCADELESİ Kamçatka, Rusyanın en ücra köşesinde yer alır ve Moskovadan uçakla on saatten fazla çeker. Petropsvlovsk-Kamçatskiy hattında çalışan uçaklar oldukça ilkeldir; bu uçaklar sizi anavatanımızın uçsuz bucaksızlığı ve halkımızın s􀙡dece çok küçük bir kesiminin Moskovada yaşadığı, burada kendi siyasal oyunlarını
SENİ YALNIZLIKLAR ÖLDÜRDÜ, BİZ KIYIDA KALDIK, SAİT FAİK Sait Faik Abasıyanık (1906-1954) Gözlerine o sipsivri yaprak batıyordu. Bu saksıdaki yaprak. Bu “padişah kılıcı” bir anı mıydı onda? Bu yapraktan bir padişah kılıcına dönüverdi gözleri. Bir köşkte, tertemiz sıvalı çatlak bir duvarda asılı bir padişah kılıcına. Bu yaşlı kılıcın altında paslı
Göçebelerin son töreni Hanların sarayları Katay’a nakledilmeden önce, yalnız iki Avrupalı bize Moğolların bir tarifini bırakmışlardır. Bunlardan biri Rahip Capsin, diğeri de iri cüsseli Rubruquis’tir. Rubruquis, işkence içinde öleceğine neredeyse ikna olmuş bir halde ata binerek büyük bir cesaretle Tataristan’a hareket etmişti. Kral Saint
Reklam
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.