Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
280 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kazuo Ishiguro
Kazuo Ishiguro
Gömülü Dev
Gömülü Dev
Gömülü Dev, Nobel ödüllü bir fanstastik kitap. Kazuo Ishiguro’nun okuduğum üçüncü kitabı. Daha önce Günden Kalanlar ve Beni Asla Bırakma’yı okumuş ve ikisini de çok çok beğenmiştim. Gömülü Dev’in dili diğer ikisine göre çok daha akıcı ve okuması oldukça kolaydı. Kazuo Ishiguro okumak istiyorsanız başlangıç kitabı olabilir bence.
Gömülü Dev
Gömülü DevKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20181,608 okunma
198 syf.
8/10 puan verdi
Holden’ı Anlamak ve Zihnine Yolculuk
Uyarı: “Spoiler” niteliği taşır. Edebiyat dünyasının şüphesiz en çok tartışılan eserlerinden biri olan roman hakkında abartıldığı kadar iyi midir değil midir sorusunun cevabı tek kişide aranmamalıdır çünkü bu soru tamamen sizin zihninizde şekillenip cevap bulabilir. Romana biçeceğiniz değerin kriterlerini başkalarında aramak işinizi
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,2bin okunma
Reklam
448 syf.
6/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Skylar, istifçi annesi ile yaşayan ve 2 yıl önce evlerini terk eden bir babaya sahip 18 yaşında lise son sınıf öğrencisi baş karakterimiz. İlgisiz ebeveynleri yüzünden çocukluktan kalma travmaları sebebiyle ruhsal ve fiziksel sağlık sorunları yaşıyor. Ama yaşına göre kendi içinde aşırı olgun bir karakter olarak kurgulanmış bence, ki bu gayet
Sakın Gelini Öpme
Sakın Gelini ÖpmeCarian Cole · Martı Yayınları · 2024171 okunma
687 syf.
·
Puan vermedi
Dürüst olmak gerekirse rus edebiyatı okumak bana hep göz korkutucu gelmiştir. Hep bir şekilde ertelerim. Birçok kişi de bunu yapıyordur eminim. Ama her okuduğumda da keşke daha önce okusaymışım derim. Kitap yine bana bunu söyletti, çok güzeldi. Bazı yerlerde heyecandan oturduğum yere sığamadığım oldu. Zaten hakkında binlerce inceleme yapılmış bir başyapıt. Ben üzerine pek bir şey ekleyemem diye düşünüyorum. Sadece şunu söylemem lazım; Raskolnikov karakteri tüm psikolojik çözümlemelerine rağmen berbattı. Okurken bana saçımı başımı yoldurdu. Kendinden bıktırdı. Çoook özel olduğuna inanıyor ancak kendisi gerçekten herhangi bir adam. Bunu yavaş yavaş fark etmesi ve bunu kaldıramamasını okumak hoştu. İçsel çözümlemeleri elbette karakteri anlamamızı sağlıyor ancak benim sevmemi bir türlü sağlamadı.. Özellikle Sonya ile ilişkileri… Hayatımda bu kadar ıssız adam triplerinde takılan bir başka bir karakter okumamıştım sanırım. Kitap günümüzde geçiyor olsaydı Raskolnikov’un Sonya’ya “Ailevi sorunlarım var diyorum kızım.” diye bir cümle kuracağına %100 eminim :D Bir de genel olarak rus edebiyatında bir karakterden üç beş tane farklı isim ile bahsediliyor olması hususu beni çok yoruyor. Kitabın bence en sarsıcı, en rahatsız edici ve buna rağmen en hayranlık duyarak okuduğum kısmı Raskolnikov’un rüyasıydı. Yıllar sonra kitaptaki bir çok detay aklımdan çıksa da o rüyayı okurken nasıl hissettiğim aklımda kalacak muhtemelen.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,6bin okunma
360 syf.
5/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Yazarı çok sevdiğimi her zaman dile getiriyorum ama genel anlamda bir problemi olduğunu düşünmeye başladım. Kitaplarının sonları hep çok hızlı oluyor. Sanki belirli bir sayfa sayısı varmış ona sığdırmaya çalışmış son düzlükleri gibi... Aceleye gelmiş sonlar okuyucuyu rahatsız ediyor birinin bunu yazara söylemesi lazım. Kitabın konusundan bahsedeyim biraz; Charlie ve Silas bebekliklerinden beri arkadaş ve 14 yaşından beri de sevgililer ama bir gün saat 11.00 da bir an da ikisi de her şeyi unutmuş bir şekilde kendilerine geliyorlar. Çok kısa bir süre içinde önce sevgili olduklarını sonra da ikisinin de aynı durumda olduklarını fark ediyorlar ve bunun sebebini bulmaya çalışıyorlar ama hızlı davranmak zorundalar çünkü hafızaları her 48 saatte bir sıfırlanıyor. Kitabın konusu çok güzel, belli bir yere kadar da gayet güzel işlenmiş ama bazı şeyler yarım yarım kalmış. Yaşanan bazı olayların hesabı hiç sorulmadı mesela(spoiler olmasın diye söyleyemiyorum). Açıkçası yaşadıkları bu şeyin sebebi de beni tatmin etmedi. Daha tatmin edici bir şey isterdim, vodoo büyüsüne bile okeydim yani:D Bir diğer tatmin etmeyen şey ise sonuydu. Sonundan pek bir şey anlamadım, tekrar mı oldu? Olmadı mı? Arada kalmış bir sahne ile bitti bence. Daha net olsun isterdim. Kunmayacak bir kitap kesinlikle değil ama kurgu daha iyi bir sonh hakkediyordu bence
Asla Asla 1-2-3
Asla Asla 1-2-3Tarryn Fisher · Epsilon Yayınevi · 2023162 okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Pazarlıkçı Serisi 2 / Yabancı Bir İlahi Kitap İncelemesi
"Hepimiz parlayan bir ay gibiyiz ama görünmeyen karanlık bir tarafımız da var." -Halil Cibran Kitabı gerçekten çok beğendim, her şeyiyle harikaydı. Okumaktan çok keyif aldım. Normalde 10 verecektim ama bir yıldızı az sonra spoiler kısmında bahsedeceğim sebepten dolayı kırdım yoksa 10 yıldızlık bir kitaptı bana göre. 3. kitabı okumak
Yabancı Bir İlahi
Yabancı Bir İlahiLaura Thalassa · Martı Yayınları · 2022574 okunma
Reklam
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun zaman sonra etkileyici bir kitap okumak beni çok mutlu etti. Elimden bırakmak istemedim. Bittiği için de çok üzüldüm. çevremde okuyanların sıkıldığını ve çok durağan gittiğini söylediklerinden dolayı kitaba korkarak başladım. İyi ki başladım. Bence kitaplar sizin hazır olduğunuz zamanı bekliyor. Birgün güzel bir bayan dr. Breuer’e arkadaşını tedavi etmesi için ricada bulunur. Hastalığınında ümitsizlik olduğunu söyler. Ve olaylar gelişir. Güzel bir kurguydu. Kitapta yok yok diyebilirim. Kendinize uzaktan bakabiliyorsunuz. Her sayfada size ait bir şeyler bulabilirsiniz. İçimizde bizden gizlenen bir biz daha var ve onun ‘yardım et’ çığlıklarını duyuyoruz. Yaşayamadığımızı düşündüğümüz hayatımızın yapabileceğimiz en iyi seçimlerle ilerlediğini görebiliyoruz. Ben bu kitaptan razıyım.)))
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,3bin okunma
283 syf.
6/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Çoğu şiir beni pek etkilemedi. Özgün ya da edebî bir tat bulamadım. Günlük hayat şiirlere fazla yansıtılmış gibiydi. Söz oyunlarına da bazen abartılı şekilde, gereksizce yer verilmiş bence. Bazı şiirler de konsantre meyve suyuna fazla su eklenircesine, bir kelimeden yola çıkarak çoğaltılmış gibi eğreti bir his verdi bana. Birçoğu da tersine iki üç satırlık, kısacık ve anlamsızdı. Çok uzattığı ya da kısacık tuttuğu şiirlerini genel olarak beğenmedim herhalde :D Ayrıca şairin ünlü daralmasıyla alıp veremediğini anlayamadım. Mesela "Bekleyorum", "Anlayorum" şeklinde gramer kurallarını bozarak yazıyor hep. Bunun anlamlı bir hareket olduğunu düşünmüyorum, beni rahatsız etti açıkçası. Yine de bazı şiirler hoştu. Alıntılarımda da onlara yer verdim.
Yalnızlık Paylaşılmaz
Yalnızlık PaylaşılmazÖzdemir Asaf · Adam Yayınları · 200013,7bin okunma
》 Hiçbir şeyin gizlenmediği bir sohbetin nasıl olacağını merak ediyorsunuz ya, bence cehennemden farksız olurdu. İnsanın kendisini bir başkasına açması ihanete davetiye çıkarmaktır, ihanet de insanı hasta eder, öyle değil mi?
Reklam
"Bence kimse senin hakkında benim kadar iyi düşünemez; benim kadar kötü de düşünemez."
Adı sanı ne bilmiyorum :D ama dikkat kesildiğim bir jazz eseri oldu. İçinde bizim makamlara benzeyen modal ezgiler de var dinleyin bence ;) youtu.be/RAHyU6pbjhE?si=...
309 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Polisiye okumayı çok seviyorum ama bence polisiye romanlarında bir sıkıntı var. Şimdi polisiye okurken hedef katili bulmak, olayı çözmek falan oluyor okuyucu için ama asla çözemiyoruz çünkü yazar hiç ipucu vermiyor aslında. Ne zaman polisiye okusam sonuna geldiğimde "eeee ama bunu ben nerden bileyim şimdi" diye sitem ediyorum. Ben sonu ile ilgili ipucu verilsin isterdim ben, hatta belki çözmek ve sonuna geldiğimde tahmin etmiş olmanın haklı gururunu yaşamak isterdim. Kitaba gelirsek; bu seriyi ben seviyorum. İkinci kitabını okumuştum daha önce onu da sevmiştim. Sadece bazen olaylar ve insanlar karışıyor. Yazarın yazarken çok açık olmadığını düşünüyorum yer yer. Bu konuşan kimdi diye önceki sayfalara bakıyorum. Bir de cinsiyetler konusunda emin olamıyorum bütün isimler unisex isim gibi :D Polisiye olduğu için çok fazla insan girip çıkıyor hikayeye. Eh buna da yapacak bir şey zaten yok. Bunlar dışında gayet keyif alarak okuduğum bir kitap oldu. Serinin 3.kitabını da alacağım
Daisy Mason Nerede?
Daisy Mason Nerede?Cara Hunter · Olimpos Yayınları · 2022443 okunma
Hiçbir şeyin gizlenmediği bir sohbetin nasıl olacağını merak ediyorsunuz ya, bence cehennemden farksız olurdu. İnsanın kendisini bir başkasına açması ihanete davetiye çıkarmaktır, ihanet de insanı hasta eder, öyle değil mi?
Bence devam eden çoğu evlilik böyle :D
Üstün olmak ve başkalarına söz geçirmek için can atan bir insan, sevgi alanını da kendine eş olarak hiçbir zaman zayıf birini seçmeyecek, tersine, tekrar tekrar fethedebileceği, böylece her seferinde yeni bir zafer kazanmasını mümkün kılacak bir eş seçecektir. Ne var ki, mizaç bakımından birbirine benzeyen ve evlilikleri sürekli bir mücadele zinciri haline alacak olan kimseler birbirlerini çekmektedirler. Gerçekten de, yukarıda söz konusu etmiş olduğumuz kimse, bir çok bakımdan kendisinden bile daha otoriter olan bir kadını eş olarak seçmiştir. Her ikisi de kendi ilkelerine bağlı olarak, birbirlerine söz geçirebilmek için akla gelebilecek her türlü silahı başvurmuşlardır. Böylece birbirlerinden gittikçe uzaklaşmışlar, ama her ikisi de önünde sonunda kendisinin zafer kazanacağını umduğu için, birbirlerinden ayrılmamışlar ve evlilik alanındaki savaşlarından vazgeçmemişlerdir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.